Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Ekber Yıldırım

Ali Ekber YıldırımÜretme Tüket yazarı
Yazar
8.7/10
103 Kişi
343
Okunma
35
Beğeni
2.108
Görüntülenme

Ali Ekber Yıldırım Gönderileri

Ali Ekber Yıldırım kitaplarını, Ali Ekber Yıldırım sözleri ve alıntılarını, Ali Ekber Yıldırım yazarlarını, Ali Ekber Yıldırım yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
376 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Geçenlerde kütüphanedeki kitaplara bakarken gözüme çarptı Yeni Tarım Düzeni.
Ali Ekber Yıldırım
Ali Ekber Yıldırım
nın tarım üzerine yazılarını fırsat buldukça okurdum zaten. “Zengin toprakların fakir insanları olmayı hak etmiyoruz.” diyor, aynen öyle, haketmiyoruz ancak fakir yaşıyoruz hatalı tarım politikaları nedeniyle… Kitap 11 ana bölüm ve bu bölümlerin ara
Yeni Tarım Düzeni
Yeni Tarım DüzeniAli Ekber Yıldırım · Sia Kitap · 202272 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Muazzam bir kitap okudum. Türkiye’de tarımı ve tarım politikalarını takip edenler için net bir baş ucu kitabı, bir kez daha okuyacağımdan eminim. Kitabın sonunda okurun yüzüne tokat gibi çarpan cümle, kitabın özeti gibi ; “zengin toprakların fakir insanları olmayı hak etmiyoruz”.. kitap, tarımın eko sistemini anlatarak başlıyor. Zirai faaliyetlerin vazgeçilmezleri; tohum, ilaç, gübreyi Türkiye ve dünya perspektifinden bakıp yorumluyor, buradaki bilgiler değerli olduğu gibi fikirler de etkileyici. Ülkemizin toplam tarımsal hasılada avrupada 1. dünyada ise 7. sırada olduğu, biyoçeşitlilikte lider, buğdayın ve zeytinin anavatanı Fındık, kiraz, incir gibi ürünlerde açık ara dünya lideri olduğu halde 1980den sonra neden tarım ve hayvancılıkta ithalata dayalı bir sistemin yaratıldığını sorguluyor, doğru da yapıyor. Tarım politikasının çöktüğünü, özellikle akp döneminde bir tane bile ziraat mühendisi veya tarımla alakalı bir bakanın görev almadığını, bu sebeple samanı bile ithal eder duruma geldiğimizi trajikomik şekilde anlatıyor. İthal ederek, başka ülke çiftçilerini zengin edip yerli çiftçilerin nasıl fakirleştiğini fransa’nın mehdi eker’e 2010 yılında verdiği şövalye ünvanı ile müthiş anlatmış. Sevgili Ali Ekber bey’i yürekten kutluyor, herkese şiddetle öneriyorum.
Üretme Tüket
Üretme TüketAli Ekber Yıldırım · Sia Kitap · 2020271 okunma
Reklam
Raflarda istediğiniz kadar ürün olsun, eğer tüketicinin onu alacak parası yoksa, gücü yoksa bu da kıtlıktır. Kıtlık sadece ürünün olmaması değildir.
Sayfa 12
Tarımda ülke potansiyelinin değerlendirilmesi, katma değer artışının en üst düzeyde sağlanması için öncelikle zihniyet değişimine ihtiyaç var. Tarımı, çiftçiyi, köylüyü, üreteni yok sayan, ithalat destekçisi anlayıştan kurtulmak gerekiyor.
Sayfa 10
320 syf.
8/10 puan verdi
Üretme Tüket
Üretme Tüket ne kadar da güzel bir başlık aslında günümüzü çok güzel anlatan bir başlık kimse üretmenin önemi bilmeden sürekli tüketen bir topluma dönüştük. Eser güzel ancak ben kırsalda yaşayan biri olarak bunları hepsini bizzat gördüğüm ve yaşadığım için beni fazla etkilemedi. Gerçekten köyler 3 harfli marketler açılıyor ve yumurta dahi üretmeyen köylülere dönüştük, bu nasıl düzelir ne zamana kadar böyle gidecek bakalım önümüzde ki günler gösterecek.
Üretme Tüket
Üretme TüketAli Ekber Yıldırım · Sia Kitap · 2020271 okunma
Tarımın önemini yeterince anlamayanlar, 70'lerin sonunda ve özellikle 80'li yıllarda "Avrupa'nın bahçıvanı mı olacağız" veya "Avrupa'nın çobanı mı olacağız" diyerek tarımı değersizleştirdi. Tarımsal üretiminin önemsiz olduğunu, Türkiye'nin ancak ağır sanayi, inşaat ve turizmle kalkınabileceğini her fırsatta dile getiriyorlardı. Bu nedenle Türkiye'nin tarımsal potansiyeli yeterince değerlendirilemedi. Bugün de tarımı önemsiZ, değersiz gören bu anlayış büyük oranda devam ediyor. Bu nedenle Türkiye tarımdaki zenginliğini değerlendiremiyor . Üretmek yerine birçok ürünü ithal ediyor.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Tarımla önemli bir değişim yaşanıyor. Küçük çiftçiler sektörden çekilmek zorunda kalıyor. Şirket tarımı yaygınlaşıyor..
Sayfa 125Kitabı okudu
Kırsalda yaşayan bey geçimini tarımdan sağlayan birçok kişi şehirde yaşamak istiyor. Şehirdeki yaşama özeniyor. Sigortalı işi, çocukların okuyacağı bir okul olmasını istiyor. Şehirde yaşayanlar ise , kentin kalabalığından ,stresinden , gürültüsünden, kirliliğinden uzak bir yaşam özlemi ile toprakla uğraşmak, ihtiyacı olan ürünleri üretmek için kırsalda yaşamak istiyor.
Sayfa 119Kitabı okudu
Salihli öteden beri tarımsal üretimi ile öne çıkan bir ilçe. Salihli Ziraat odası, üye sayısı ve üretim alanı bakımından Türkiye'nin 4 büyük Ziraat odası. 2020 itibariyle 30 bin üyesi var. İstenen tarımsal alan 565 bin dekar..
Sayfa 111Kitabı okudu
Dağlık kesimlerde, yatırımcı 1500-2000 dönüm alanı satın alıyor. Satın almak için ödediği para kadar bir parayı da harcayarak araziyi üretim yapılabilir hale getiriyor. Su olmayan araziyi suya kavuşturuyor. Köyde yaşayan Toprak sahibi çiftçinin o yatırımı yapacak gücü yok. Köylünün elindeki Kıraç, işlenmesi zor araziler, iş adamlarının elinde üretim yapılan zengin topraklara dönüşüyor.. Toprak sahibi çiftçiler sattıkları arazilerde işçi olarak çalışıyor. Bazıları işe salihli'ye İzmir'e göç ediyor. Aldığı parayla küçük bir iş kuruyor. Üreticiyken tüketiciye dönüşüyor.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Manisa , ürün çeşitliliği, ile verimli toprakları ile en çok dikkat çeken illerimizden birisi. Her ülkesi tarımda ayrı bir zenginliğe ve fırsatlara sahip. Dünyaca ünlü Sultaniye üzümü, zeytincilik, meyvecilik, tütün ve daha birçok üründe özellikle ihracatta lokomotif görevi görüyor. Bu nedenle il içerisinden olduğu kadar dışarıdan da tarımsal yatırımlar için cazibe merkezi. Özellikle Manisa'nın Salihli ilçesi. Salihli'de son yıllarda özellikle meyveciler yatırım yapılıyor. Salihli'nin en yoksul köyleri devasa meyve bahçelerine dönüşüyor. Ceviz ,badem, kiraz , zeytin en çok tercih edilen ürünler. Yıllardır ekilmeyen araziler el değiştiriyor. Toprağı satanlar, çoğunlukla dağ köylerinde yaşayan yoksul çiftçiler. Satın alanlar , tarım sektörünün dışından gelen zengin iş insanları, yatırımcılar, girişimciler.
Sayfa 110Kitabı okudu
AKP hükümeti hayvancılıkta birçok desteği kaldırarak hayvan başı ödemeye geçti. İthalat kapıları açıldı ve hayvancılık çöktü..
Sayfa 106Kitabı okudu
En önemli zenginliklerimizden birisi genç insan kaynağımız..
Bakliyat üretiminde mutlaka üreticiye alın garantisi sağlayan, destekleyen politikalar uygulanmalı. Ovacık belediye başkanlığı döneminde Mehmet Fatih maçoğlu'nun hazine arazilerinde, belediyeye ait arazilerde nohut ekimi yaptırması, kurulan kooperatifin bölgede üretilen nohut için alım garantisi vermesi üretimi artırmış önemli bir örnektir. Maçoğlu bu projede sadece yöredeki çiftçileri değil, halkı değil kentte yaşayan gençleri de işe katarak bir farkındalık yarattı. Bölgede baklagil üretimi ciddi olarak arttı. Çünkü alıcısı var. Çiftçinin eline kalmıyor..
Mercimek ithalatı 94'te 4.000 ton ile başladı. 2000 yılında 141 bin ton, 2010 yılında 210 bin ton, 2014 yılında 303 bin ton oldu , 2020 yılında 535.700 bin tona yükseldi . Oysa ki Türkiye, dünyanın en büyük mercimek ihracatçısıydı. 1988'de 606 bin ton ihracatla rekor kırmıştı
598 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.