Ali Rıza Safa Sözleri ve Alıntıları
Ali Rıza Safa sözleri ve alıntılarını, Ali Rıza Safa kitap alıntılarını, Ali Rıza Safa en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Kur’an, Allah’ın güvencesidir; aydınlıktır, bilgeliktir, sağaltıcıdır, eğitmendir. Gerçeği arayanlar ona doymaz; sorumluluk bilinci taşıyanlar ondan usanmaz; verdiği şaşkınlık ve coşku duygusu tükenmez; güncelliğini asla yitirmez. Ondan bilgi edinenler ileri gider; onunla söyleyen doğruyu söyler; onunla yaşayan mutlu olur; onu izleyen gerçeğe erişir.”
Hadid 16
Allah’ın öğretisine ve indirilen gerçeğe, inanca çağırılanların yüreklerinin saygı duymasının zamanı gelmedi mi?
Kur’an-ı Kerim Gerçek, Ali Rıza Safa
"İslam Konferansı Örgütü/OIC ülkelerindeki toplam beş yüz üniversiteyle üç milyon kişiye bir üniversite düşmektedir. Oysa yalnızca ABD'de bulunan üniversitelerin sayısı altı bin dolayındadır ve elli bin kişiye bir üniversite düşmektedir. Eğitim kalitesi düzeyleri karşılaştırıldığında ise elli yedi OIC ülkesinde dünyadaki ilk beş yüz
Ülkemizde kitap basımına matbaanın bulunmasından tam 277 yıl sonra izin verilmiş ve toplumumuz çok uzun yıllar boyunca her türlü bilgiden yoksun bırakılmıştır. Kur'an'ın matbaada Arapça olarak basılmasına ise tam 421 yıl sonra fetva verilmiştir. Kur'an'ın Arapça olarak ülkemizde basılmasından tam 328 yıl önce, Hıristiyanlar bile Kur'an'ı kendi dillerine çevirerek matbaada basmışlardır. Kur'an'ın Türkçe çevirisinin ilk matbaa baskısı ise, matbaanın bulunmasından tam 474 yıl sonra Cumhuriyet Türkiyesi'nde yapılmıştır.
Sayfa 37 - Kuran Gerçeklerinin Işığında Türkçe İbadet, Hermes Yayınları, Birinci Basım Haziran 2009 [ISBN: 975-6130-25-4]Kitabı okudu
Peki, "Allah'ın beğenip seçtiği" İslam dinine bağlı olan ve Kur'an gibi olağanüstü bir kitabın yol gösterdiği Müslüman toplumlar, nasıl olmuştur da bilim ve sanattan uzaklaşmış, yeni buluşlarla değil; terörle anılan, eğitim düzeyleri çok gerilerde kalmış, yoksul insanların büyük çoğunlukta olduğu çaresiz ve ezilen toplumlar durumuna gelmişlerdir?
Bu sorunun yanıtları için kitaplar dolusu yazmak gerekebilir. Ama tek bir sözcükle de yanıtlanabilir: Hurafeler.
Sayfa 37 - Kuran Gerçeklerinin Işığında Türkçe İbadet, Hermes Yayınları, Birinci Basım Haziran 2009 [ISBN: 975-6130-25-4]Kitabı okudu
Matbaa, 1450 yılında Gutenberg tarafından bulunduve bu matbaada ilk olarak Kitab-ı Mukaddes basıldı. Matbaa, Osmanlı ülkesine 1493 yılından itibaren gelmeye başladı. Ama hiçbir kitabın Türkçe olarak basılmasına izin verilmediği için, matbaa yalnızca diğer dillerdeki kitapların basımında azınlıklar tarafından kullanılıyordu.
Matbaanın bulunmasından iki yüz yetmiş yedi yıl sonra, Türkçe kitap basılmasına 1727 yılında izin verildi. Ama Kur'an'ın matbaada basılmasına izin verilmedi. Müslümanların matbaayı kabul etmedikleri yıllarda, Çariçe Katerina tarafından altı kez Kur'an basımı yaptırılarak Rusya'daki Müslümanlara dağıtılmıştı.
Bu tarihten sonra yüz elli yıl daha geçti ve Kur'an'ın matbaada basılmasına izin verildi.
Sayfa 22 - Kuran Gerçeklerinin Işığında Türkçe İbadet, Hermes Yayınları, Birinci Basım Haziran 2009 [ISBN: 975-6130-25-4]Kitabı okudu
"Türklerin İslamiyet'i bir dünya hareketi durumuna getirmesini Araplar asla affetmemiştir. Bireylerin olduğu gibi toplumların da kıskançlıkları olduğunu, İslamiyet'i dünya hareketi durumuna getirmiş olan Türklere yönelik olarak Arapların yaşadığı duygularda gördüm!"
[Gustave Le Bon, Dinlerin Psikolojisi]
"Kuran'ı anlayabilmeniz için kolaylaştırdık. Artık öğüt alan var mı?"
Arapça bir Kur'an'ın, dünyadaki tüm ülkelerin kitap satıcılarında satışa hazır olarak bulunması, Kur'an'ın evrensel olması demek değildir.
arka kapaktan
Kadın İmam
"Ülkemizde, orta, lise ve Anadolu Lisesi tanımlamaları altında beş bini aşkın İmam-Hatip okulu vardır. Bu okullarda yarısı kız öğrenci olmak üzere bir milyona yakın öğrenci öğrenim görmektedir. İlgili yasaya göre, bu öğrenciler imamlık, hatiplik, Kuran kursu öğretmenliği gibi dinsel görevlerin yerine getirilmesi amacıyla yetiştirilmektedir.
"Yakarışlarını kendi dilinde yapmaya başlayan bir insan, bu duyusal doygunluğu yaşadıktan sonra artık bırakamaz. Yaratan'ın kendisine ne söylediğini bilen ve kendisinin Yaratan'a ne söylediğini bilerek yakarış yapmanın mutluluğunu duyan bir insan bu coşkulu duygudan vazgeçebilir mi?"