Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Andreas Steinhöfel

Andreas SteinhöfelFarklı yazarı
Yazar
8.8/10
81 Kişi
327
Okunma
7
Beğeni
1.961
Görüntülenme

Andreas Steinhöfel Sözleri ve Alıntıları

Andreas Steinhöfel sözleri ve alıntılarını, Andreas Steinhöfel kitap alıntılarını, Andreas Steinhöfel en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sürekli umut ederek, sürekli hayal kırıklığına uğrayarak yaşayamam!"
Firar etmek bazen çok kolaydı. Gerçeklikten koptuğum günler hatta bazen haftalar oluyordu. Ödünç kitapların beni içine çektiği maceralar tıpkı Binbir Gece Masalları’ndaki gibi birbirinden öyle farklı ve öyle renkliydi ki… Yine de üzerimdeki etkileri aynıydı: Beni koruyucu bir pelerin gibi sarıyor; İnsancıklardan, dışarıdaki dünyadan koruyorlardı. Kütüphaneyi işte bu yüzden seviyordum. Burası dünyamın merkeziydi.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Şu kadarını gayet iyi öğrendim ki sevgi sözcüğü bir tek kan kırmızı mürekkeple yazılır. Sevgi seni tuhaf şeyler yapmaya zorlar. Rengarenk şekerlemeler dağıttırır, kırmızı ayakkabılarla sokak sokak dans ettirir ve sana gecenin bir yarısı cennet bahçelerinde kanlı ellerle mezar kaldırmaktan çekinmez. Sevgi derin yaralar açar ama ona güvenip zaman vermen şartıyla, kendine has tarzını konuşturup o yaraları iyileştirir de. Kendi yaralarıma elimi sürmeyeceğim. Eskileri iyileşmeden yeni yaralar edineceğim ve başkalarında yaralar açacağım. Her birimiz kendi bıçağımızı taşıyoruz.
Sayfa 376Kitabı okudu
“Eski püskü, albenisi olmayan paltosunun içinde ne kadar da küçük ve kaybolmuş görünüyordu. Nasıl da korkunç bir yalnızlık içindeydi...”
Ne güzel bir sevgi anlatımı
"Korkuyorum," dedi Max. "Neden?" "Bir gün gelip de sana hatırlıyor musun' dedigimde, hatırlamamandan korkuyorum. Ve günün birinde... günün birinde beni ne kadar sevdigini unutmandan korkuyorum." "Max..." Büyükbabanın güven veren eli, Max'in küçük omzunu sardı. Hafif bir baskı vardı. "Korkma Max. Korkmana gerek yok evlat." Diğer eliyle gökyüzünü, ormanın üstünde asılı duran puslu Ay'ı gösterdi. "Ay'ı her zaman göremezsin ama hep orada olduğunu bilirsin. Öyle değil mi?" Max başını salladı.. "Güzel. Daha fazlasını bilmene gerek yok. Daha fazlasını bilmene gerçekten gerek yok. Tamam mı?"
Sayfa 57 - tudemKitabı okudu
"Hiçbir kalpte bunca hasrete yetecek kadar yer olamazdı..."
Tudem Yayınları, Arka kapak
Reklam
Dünyada büyülü yerler vardır ve çocuklar bunu bilir. Hatta bazı yetişkinler bile bilir. Biz insanların, düşünce ve hislerinin ta derinlerine güç salan, sihirle dolu yerlerdir bunlar.
Sayfa 40 - tudemKitabı okudu
“Korkuyorum,” dedi Max. “Neden?” “Bir gün gelip de sana “hatırlıyor musun” dediğimde, hatırlamamandan korkuyorum. Ve günün birinde... günün birinde beni ne kadar sevdiğini unutmandan korkuyorum.”
Hiçbir kalpte bunca hasrete yetecek kadar yer olamazdı
Uzun zaman önce, özlem duygumuzun nerede oldugunu arayan insanlar, bir ara bunu buldukları sandılar. Hasret, dediler, kalbimizde yaşar. Ama Max, bunu çok daha iyi biliyordu: Vücudu milyarlarca hücreden oluşuyordu ve bu hücrelerin her biri canını yaktığına göre, bu bir tek şu anlama gelebilirdi: Hasret, içinde her yeri sarmıştı... Ve eğer ruhu da hücrelerden oluşuyorsa, o zaman gayet tabii hasret oraya da yerleşirdi, çünkü Max'ın her yanını tam anlamıyla kaplamıştı. Hiçbir kalpte bunca hasrete yetecek kadar yer olamazdı.
Sayfa 9 - tudemKitabı okudu
Reklam
Ay'ın evreleri(Dolunay'da Ay gündüz görülmez)
"Neden Ay, bazı günler gündüz de görülebilirken bazı günler görünmez?" "Bu, onun Güneş'le Dünya arasındaki konumuna bağlı," dedi büyükbabası. "Şu ara, büyüme evresinde; bir hafta içinde dolunay olur. O zaman işte, tam karşımızda ve de üstümüzde kalacak olmasına rağmen, onu göremeyeceğiz." "Neden?" "Çünkü o sırada Güneş ışınları, ona arka tarafından gelecek." "O halde, yine orada olacak ama bize görünmeyecek, öyle mi?"
Sayfa 44 - tudemKitabı okudu
O gözlerin içine bunca aşağılamayı sığdırmayı nasıl başarmıştı?
Sayfa 76 - Tudem YayıncılıkKitabı okudu
Sabırla bekledik. Ve bekledik. Sabrımız giderek azaldı. Ve bekledik ve bekledik.
Sayfa 70 - Tudem YayıncılıkKitabı okudu
"Neden sigarayı bırakmıyorsunuz, çok basit değil mi? "Evet ama basit demekle işler basitleşmiyor. Ayrıca doktorum, bunun beni gebertebileceğini söyledi."
Sayfa 56 - Tudem YayıncılıkKitabı okudu
Hasret, dediler, kalbimizde yaşar. Vücudu milyarlarca hücreden oluşuyordu ve bu hücrelerin her biri canını yaktığına göre, bu bir tek şu anlama gelebilirdi: Hasret, içinde her yeri sarmıştı... Ve eğer ruhu da hücrelerden oluşuyorsa, o zaman gayet tabii hasret oraya da yerleşirdi.
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.