Hasret, dediler, kalbimizde yaşar. Vücudu milyarlarca hücreden oluşuyordu ve bu hücrelerin her biri canını yaktığına göre, bu bir tek şu anlama gelebilirdi: Hasret, içinde her yeri sarmıştı... Ve eğer ruhu da hücrelerden oluşuyorsa, o zaman gayet tabii hasret oraya da yerleşirdi.