Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayten Koç Aydın

Ayten Koç AydınBilim Tarihine Giriş yazarı
Yazar
8.1/10
9 Kişi
55
Okunma
0
Beğeni
1.272
Görüntülenme

Ayten Koç Aydın Gönderileri

Ayten Koç Aydın kitaplarını, Ayten Koç Aydın sözleri ve alıntılarını, Ayten Koç Aydın yazarlarını, Ayten Koç Aydın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kant'a göre insan, içinde bulunduğu olumsuz duruma aklın kendisi yüzünden değil, onu kullanmaması yüzünden düşmüş ve insan şimdiye kadar aklını kendi başına kullanamamış, hep başkalarının klavuzluğuna gereksinim duymuştur.
Sayfa 257
Platon
Gezegenlerin düzgün dolanımları bir tanrı'nın var olduğunu ilham eder. Nasıl bir saatin mekanizması ve düzenli işleyişi, onun bir yapıcısı ve bir ustası olduğunu ama bu yaratıcının saatin içinde değil dışında bulunduğunu düşündürürse gezegenlerin dolanımlarının da tıpkı bunun gibi gezegenlerin bir tanrı olmadıklarını ancak bu düzenli dolanımlarının ardında akıllı ve becerikli bir ustanın,yani bir tanrı'nın bulunduğunu sezdirir.
Sayfa 56
Reklam
Özetlemek gerekirse, çağdaş bilimlerin ve teknolojik yeniliklerin Türkiye'ye girmesini ve yerleşmesini sağlayanlar ve medrese alimlerinin toplum üzerinde kurmuş olduğu düşünsel egemenliği kıranlar askerler olmuştur. Cumhuriyet'i kuran ve kollayanlar da askerlerdir; bu nedenle, bir toplumsal güç olarak askerler, Cumhuriyet Dönemi 'nde de belirleyici olma özelliklerini korumakta ve kullanmaktadırlar. Daha ileri gitmeden Batı' dan aktarılan yeni Kuramsal Çerçeve'nin temel özelliklerine de kısaca değinmek istiyorum: a. Bu çerçevede, Yaratılanlar, Nesneler ve Olgulara dönüştürülerek ve Yaratan ise bilim dışına atılarak, Yaratılanlar-Yaratan ikilemi bir yana bırakılmıştır; böylece Doğa, yeni bir anlam ve değer kazanmıştır (Demir 2018; 64).
Düşünce tarihçilerinin, bu noktada şu soruyu cevaplamaları gerekmektedir: Laiklik neden Batı' da ortaya çıkmıştır veya tersi neden Doğu'da ortaya çıkmamıştır? Aşağıda bu sorunun da cevabı aranacaktır. Burada eğitim sorununa da değinmekte yarar vardır. Aşağıda ayrıntılı bir biçimde görüleceği üzere ilimler, Akli ilimler ve Nakli ilimler
Ancak diğer taraftan, Osmanlı hikmet anlayışı çerçevesinde, şu olasılık da her an mevcuttur; doğal oluşumlar, Tanrı tarafından yeniden düzenlenebilir ve dolayısıyla eski matematiksel modeller işlevsiz kalabilir; bir modelin ebedi olarak yürürlükte kalmasının bir garantisi yoktur; bu belirsizlik, beraberinde epistemolojik bir tedirginlik getirmiş ve bu tedirginlik, modeller oluşturmaya yönelik girişimlerde bir isteksizliğe sebebiyet vermiş olmalıdır; öyle ya, belirsiz bir Doğa'yı anlamak ve kavramak için belirli bir model kurma külfetine katlanmanın bir yararı var mıdır? Bu nedenle Orta Çağ İslam Dünyası'nda ''Adetullah'' (Allah'ın Adeti) olarak adlandırılan bir çözüm önerisiyle bu sıkıntı aşılmaya çalışılmıştır; buna göre, Tanrı , Doğa'nın işleyişini değiştirmeye ve şu veya bu yöne çevirmeye muktedirdir; ancak başta kurmuş olduğu doğal yapıyı değiştirmesini gerektirecek bir neden bulunmadığı için -kaldı ki böyle bir nedenin mevcudiyeti de bir anlamda tanrısal kudreti sınırlamak olacaktır- böyle bir çabanın içine girmez ve doğal işleyişi yarattığı durumda bırakır (Demir 2014; 33).
Osmanlılar Dönemi' nde mevcut Kuramsal Çerçeve, mevcut bilgi arama yöntemleriyle desteklenmiş ve yeni bir bilgi arama yöntemi arayışına girilmemiştir . Mevcut bilgi ar ama yöntemleri ise, temelde 16. yüzyıla kadar Batı 'da da kullanılmıştır ve ' 'Aristoteles Mantığı '', ''Sınırlı Gözlem ve Deney'' ve ''Kutsal Kitab'a (Kuran-ı Kerim'e) Bakma'' olmak üzere üç tanedir (...) (Demir 2014; 18).
Reklam
384 syf.
8/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Bilim Tarihine Giriş - Remzi Demir
Yazarımız, akademisyen. Kitap, insanlığın varolduğu günden bu yana bilgi üretim serüveninin tarihini ve bilgi paradigmalarındaki temel kırılma noktalarını, tasviri bir şekilde anlatan bir kitap. Daha çok ders notları niteliğinde olan güzel bir kitaptır. Puan olarak 8/10 veriyorum. Bilimseverlerin kesinlikle okumasını tavsiye ederim.
Bilim Tarihine Giriş
Bilim Tarihine GirişRemzi Demir · Nobel Yayınları · 201854 okunma
Newton fiziğinin belli hız ve büyüklük sınırlan içinde geçerli olduğu, atom altı boyutlarda ve ışık hızına yakın büyüklükteki hızlarda yetersiz kaldığı anlaşıldı. Bu yetersizliği gidermek üzere 20. yüzyıl başlarında iki büyük kuram ortaya çıktı. Bunlardan birincisi, Einstein'ın ileri sürdüğü Görelilik Kuramı, diğeri de Max Planck'ın ortay koyduğu Kuantum Kuramı'dır (Demir 2018; 333).
129 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.