Yılmaz Güney ‘ i gerçekten güzel anlatan yalın ve sizinle konuşan bir yapısı var kitabın . Şiirlerle , gazete yazılarıyla , resimlerle , tarihi yerlerle o kadar zenginleşmiş ki çok etkilendim. Buket pastanesi yok ama Buket pastanesi ve ordu sinemasını gitmeyi çok istedim kitabı okurken .
Yılmaz Güney’in en çok yıllar geçtikten sonra kendini o kadar yansız eleştirmesi beni çok sarstı . Kadınlarla ilişkilerini , özel hayatını bu kadar çok bildiğim biri asla değildi . Sinemaya bakış açısı çok modern ve dönemine göre , şuan ve gelecekte de bu bakış açısını hep arayacağımızı düşünüyorum. Yılmaz Erdoğan’ın sinema görüşününde nerden geldiğini çok net anlayabildim Yılmaz Güney’i tanıyınca.
Hayallerim de hep bir “ ince memed” vardı... artık o Yılmaz Güney benim için. Bu kadar özdeşleştireceğimi hiç düşünmemiştim oysa ... o filmin çekilmesini de çok isterdim .
Okurken keyif aldığım, ufkumun genişlediği, fruko buz yemek istediğim , Buket pastanesinde aşk yaşamak istediğim bir kitaptı.. emeği geçen herkesin eline sağlık ...
Şimdiden herkese keyifli okumalar ..