Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Cangül Örnek

Cangül ÖrnekTürkiye'nin Soğuk Savaş Düşünce Hayatı yazarı
Yazar
Çevirmen
7.1/10
7 Kişi
19
Okunma
2
Beğeni
2.900
Görüntülenme

Cangül Örnek Sözleri ve Alıntıları

Cangül Örnek sözleri ve alıntılarını, Cangül Örnek kitap alıntılarını, Cangül Örnek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanzimat’tan itibaren edebiyatın Avrupai, züppe, yüzeysel Batıcılığı eleştirmek için yarattığı Felatun Bey, Bihruz, Efruz Bey gibi karakterler, kültürel Batılılaşmaya gösterilen tepkinin dışavurumuydu.
II. Dünya Savaşı sonrasından başlayarak çeşitli burs programları ve araştırma destekleriyle ABD’ye binlerce öğrenci, bürokrat, gazeteci, bilim insanı gönderildi; Türkiye’de İngilizce eğitim veren üniversiteler açıldı...
Reklam
Erzurum Atatürk Üniversitesi,
Erzurum Atatürk Üniversitesi, DP yönetiminin isteği üzerine ABD eliyle kurulan yükseköğretim kurumlarından bir diğeriydi. 1957’de kurulan üniversitenin ABD’deki gibi bölgesel kalkınma ve tarımsal büyümede aktif rol oynayan üniversiteler model alınarak kurulduğu açıklandı. Yapılan bir anlaşmayla ABD’nin Nebraska Üniversitesi’yle eşleştirilen Atatürk Üniversitesi’nin kuruluş çalışmalarını, büyük ölçüde bu üniversite yürüttü.
Sayfa 253Kitabı okudu
Soğuk Savaş’ın Türkiye’deki özgünlüklerinden biri ABD’yle ilişkilerin köklü biçimde eleştirilmemesi konusunda sergilenen bu adı konmamış mutabakat ya da ideolojik ortaklaşmadır.
Sabiha Sertel, 1920’lerde gittiği ABD’de, üniversitede bir profesörün ek okuma olarak verdiği Engels’in Ailenin, Özel Mülkiyeti ve Devletin Kökeni ve August Bebel’in Kadın ve Sosyalizm kitaplarıyla kafasındaki sorulara yanıt bulabildiğini söylemektedir.
ABD atom bombasıyla gözdağı vermiş
ABD yönetimi, savaşın bitiminde, teslim olacağını bildirdiği halde Japonya’nın iki şehrini atom bombasıyla vurmuş, teknolojisinin üstünlüğünü tüm dünyaya kanıtlamış ve rakiplerine gözdağı vermişti.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
ABD liderliğindeki Batı cephesi
ABD liderliğindeki Batı cephesinde Soğuk Savaş ideolojisi yeniden inşa edilirken antikomünizm temelli bir anlayışla demokrasi ve özgürlüklerin sınırları da yeniden çizilmeye başlandı. Bu durum düşünce hayatından sanat ve bilim pratiğine kadar her alanı derinden etkiledi.
Uzak Ülkeden Yakın Dosta ABD’yle Hasbihal Türkiye düşünce hayatının geçmişten devraldığı birikim, II. Dünya Savaşı sonrasında yeni müttefik ABD’yle işbirliğinin memnuniyetle karşılanmasına zemin sağladı. ABD’yle ilgili ön kabuller ve bu ülkeyle kurulmuş bulunan sınırlı ilişki yoluyla edinilen deneyim de bu birikimin bir parçasıydı. Öncelikle
ABD mandasının savunulması
ABD mandasının savunulmasında, ABD Başkanı Wilson’un adıyla anılan ilkelerin, Anadolu üzerinde Türklere egemenlik hakkı tanıdığı fikri kadar, ABD’nin diğer Batılı güçlerden farklı olarak “emperyalist” amaçlar peşinde koşmadığı inancı da etkili olmuştu.
20 milyondan fazla insan kaybı olan Sovyetler Birliği’nin, işgal sırasında Nazi propagandasının serbestçe yapılabildiği Türkiye’ye dost eli uzatması beklenmiyordu.
Reklam
1950'li yıllar
Türkiye’nin ABD’lilerin son derece rahat koşullarda çalıştığı ve özellikle bürokrasiden yardım gördüğü bir ülke olduğu şeklindeydi. Bu elverişli koşulların ideolojik alt-yapısına bakıldığında Türkiye’de bazen ABD’yi bile gölgede bıraktığı söylenen antikomünizmin ağırlığına dikkat çekilmekteydi.
Sayfa 179Kitabı okudu
misyonerlerin yürüttüğü faaliyetler
ABD’nin Osmanlı İmparatorluğu’ndaki esas yüzü okullardı. Bu okullar, misyonerlerin yürüttüğü faaliyetlerin eğitim sahasındaki izdüşümleriydi ve çoğunlukla yerli halkla ilişki kurmayı sağlayan misyoner hastaneleriyle birlikte kurulmuşlardı.
50'lerde:
Sovyet teh­didi iddiası ne derece gerçeğe uygun olursa olsun, bu, iki ülke arasındaki ilişkilerin çok boyutluluğunu ve her alanda ABD'nin önerdiği politikaların itiraz görmeden uygulanmasının nedenle­rini açıklamaktan uzaktır. Örneğin, bağımsızlık ve kalkınmaya önem verdiği söylenen cumhuriyet ideolojisinin siyasal-toplumsal taşıyıcılarının, Türkiye'ye tarımsal üretici rolü yükleyen ABD ile neden çatışmadığı açıklanamamaktadır.
Amiral Bristol Raporu:
ABD'nin, Kemalist hareketi ve bölgedeki dengeleri daha farklı yorum­ladığı görülmektedir. Amiral Bristol, Temmuz 1920'de ABD Dışişleri Bakanlı­ğına şöyle yazmıştır: "Bugünkü durumda Türkler, Bolşevik yardımını aramaya mahkum edilmiştir. Elde edebildiğim bilgilere göre, Türkler Bolşevikliğe sempati beslemiyor, Bolşeviklere katılmak istemiyorlar, ancak Yunan ve Avrupa saldırgan­lığına karşı kendilerini korumak için son çare olarak Bolşevik yardımını arıyor­lar. Bolşeviklik Türkiye'de yayılıyorsa sanıyorum bunun suçluları başta Büyük Britanya ve Yunanistan, daha az derecede Fransa ile İtalya olacaktır. ( ... ) Birleşik Devletler, Bolşevikliğin yayılmasına karşı ise o zaman Türkiye' de Bolşevikliğin yayılmasına yol açma eğilimi gösteren bugünkü politikaya kesinlikle muhalefet edilmelidir.
Monroe Doktrini’nin “Avrupa işlerine karışmama” anlamına gelmekle birlikte, yükselen ABD kapitalizminin genişleme eğilimine gem vurmadığını ve ABD’nin özellikle kendisine yakın olan Latin Amerika’yla Uzak Asya’da işgallerle genişlediğini, genişleme güdüsü nedeniyle çeşitli savaşlara girdiğini anlatan bir çalışma için bkz. Türkkaya Ataöv, Amerikan Belgeleriyle Amerikan Emperyalizminin Doğuşu, Ankara, Sevinç Matbaası, 1968.
210 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.