Ebu Nuaym el-İsfahani

Tasavvuf Nedir? yazarı
Yazar
9.5/10
11 Kişi
62
Okunma
14
Beğeni
4.421
Görüntülenme

En Eski Ebu Nuaym el-İsfahani Gönderileri

En Eski Ebu Nuaym el-İsfahani kitaplarını, en eski Ebu Nuaym el-İsfahani sözleri ve alıntılarını, en eski Ebu Nuaym el-İsfahani yazarlarını, en eski Ebu Nuaym el-İsfahani yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vehb b. Münebbih der ki: “Her şeyin, kendisiyle tanındığı bazı alâmetleri vardır ve bu alâmetler onun lehine veya aleyhine tanıklık ederler. Dinin de kendileriyle tanınıp bilindiği üç alâmeti vardır. Bunlar iman, ilim ve ameldir. İmanın üç alâmeti vardır ve bunlar: Allah’a, meleklerine ve kitapları ile elçilerine inanmaktır. Amelin de üç alâmeti vardır ve bunlar:Namaz, zekât ve oruçtur. İlmin de, Allah’ı, Allah’ın hoşlandığı şeyleri ve Allah’ın hoşlanmadığı şeyleri bilmek olmak üzere üç alâmeti vardır. Riyakârın da üç alâmeti vardır: Kendisinden üstün olanlarla çekişir,bilmediği şeyler hakkında konuşur ve sahip olmadığı şeylerden (lafla) bolca dağıtır. Zalimin üç alâmeti vardır: Kendisinden üstün olanlara karşı çıkarak zulmeder. Kendisinden altta olanlara zorbalık yaparak zulmeder. Zalim olanlara da destek çıkar.
Münafığın üç ,alâmeti vardır: Yalnız olduğunda pek gevşektir. Yanında birileri varsa çalışkan görünür. Her işinde de övülmeyi esas alır. Hasetçinin üç alâmeti vardır: Kıskandığı kişi yanında değilse ona haset eder. Yanında ise ona yalakalık yapar. Başkalarının musibetiyle de eğlenir. Müsrif olan kişinin üç alâmeti vardır: ihtiyacı olmayan şeyi satın alır. İhtiyacı olmayan şeyi yer. ihtiyacı olmayan şeyi de giyer. Tembelin üç alâmeti vardır: Gevşekliğiyle zamanla ihmalkâr olur, ihmalkârlığıyla zamanla zavallı olur. Zavallılığıyla da zamanla günahkâr olur. Gafilin de üç alâmeti vardır: Dalgındır, boşa vakit öldürür ve unutkandır.”
Reklam
Hasan-ı Basrî dedi ki: "Vallahi 70 bedir gazisine eriştim. Siz onları görseydiniz deli derdiniz. Onlar sizin iyilerinizi görselerdi bunların ahlakı yok derlerdi. Kötülerinizi görselerdi onların hesap gününe bile inanmadıklarını söylerlerdi."
Sayfa 134 - c.1
قيل لمالك بن دينار : ألا تتزوج ؟ فقال: "لو استطعت لطلقتُ نفسي." Mâlik bin Dînâr'a: "Evlenmeyecek misin?" diye soruldu. "Elimde olsaydı kendimi bile boşardım."dedi.
Sayfa 365 - c.2
Hasan-ı Basrî şöyle demiştir:
نضحك ولا ندري لعل الله قد اطلع على بعض أعمالنا فقال: لا أقبل منكم شيئا Gülüyoruz ve Allah'ın belki de bazı amellerimize bakıp ''sizden hiçbir şeyi kabul etmiyorum'' diyebileceğini bilmiyoruz.
c.1, rivayet no:1837
Ebu Bekir Sıddık (r.a) birgün hutbede şöyle der;
Nerede güzel yüzlü olanlarınız? Nerede gençliklerini beğenenler? Nerede şehirler inşa edip, kale duvarlarını bina edenler? Nerede savaşta galip gelenler? Zaman onları tarumar etti ve kabrin karanlıklarına gömdü. Kurtuluşa koşun kurtuluşa!
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.