Okuma yolculuğuna başladığımız ilk yer olduğu için önsözler benim için önem arz eder. Eğer daha başlar başlamaz orada bir aksilik yaşarsam ister istemez bu huzursuz ruh hali kitabın ilerleyen bölümlerinde de bana eşlik eder. Ama tam tersi de olursa yani önsöz beni çok etkilerse sanki o kitabın benim için yazılmış olduğu hissine kapılırım. İşte ben bu kitabın önsözüne aşık oldum. Yazarın söylediği her bir satırı su gibi içtim. Bu kitap bunca zamandır neredeymiş dedim. çünkü yazarın fikirleri o kadar derinden etkiledi ki beni, dedim işte kafa dengi birini buldum. Akademisyen yazarımız ile fikirlerim o kadar uyuşuyordu ki gerçek hayatta onun öğrencisi olmayı çok isterdim. Onunla uyuşan bu fikir noktalarımızla ilgili saatlerce konuşmak isterdim. Bahsettiği konular, kavramlar, verdiği örneklerin çokluğu kapsamlılık her şeyiyle dört dörtlük bir akademik kitaptı. Bu alanda okuma yapması gereken bilim tarihi, sanat tarihi ve tarih bölümü öğrencileri için biçilmiş bir kaftan. Eserin tek eksi yönü kitabın akışı, anlatım tarzı ve içeriğin devinimi. Çünkü kitabın ortalarına doğru olan bölümlerde konular ve fikirler durağanlaştı ve yazarımız bir döngü şeklinde kendini tekrar etmeye başladı. İşte bu bölümler beni çok yordu ve hayattan bezdirdi maalesef. Ama her güzelin kusuru vardır. Hiçbir şey kusursuz değildir sonuçta :)

ŞarkiyatçılıkEdward Said · Metis Yayınları · 2016492 okunma

Sefa Akgül

@Sefaakgul66·

2yıl

416 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

5 günde okudu

Oryantalizm, geçmişi "geçmiş" olarak değil "bugün" olarak aktarır ve "şimdi" yi tüm zamanların bu arada geçmişin de şimdisi haline getirir. Oryantalistlerin ( Nerval,Galland, Lamartine,Lord Byron...) kurguladığı tarih, geçmiş değil kurgulayanın bugünden baktığı ve kafasında yarattığı bir geçmiştir.Bu kurguda sadece harem vardır,camiler, sakallı ve esmer insanlar vardır.Bu insanlar tembeldir,uyuşuktur,cinselliğe açtır. Bu yapıtta Edward Said bu kurguya karşı çıkar,oryantalistlerin sözünü ettiği kişlerin Doğuda alt sınıftan kimseler olduğunu, sayıca az olduklarını ve tüm Doğu insanını temsil edemeyeceklerini Anna Sector'un bir makalesine dayanarak aktarır. The Levant şirketi temsilcisi Leydi Montagu ise 1700'lü yıllarda yazdığı "Türk Büyükelçiliği Mektupları"nda Türkiye'de güzelliklerle ve ince zevkli insanlarla karşılaştığını anlatır. Türklerin de haz düşkünü olduğunu belirtir;ancak bunu Türkleri aşağılamak için değil övmek için anlatır. Edward Said Oryantalistlerin kurgusal gerçekliğinin binasını yıkar.

ŞarkiyatçılıkEdward Said · Metis Yayınları · 2016492 okunma

Reklam

Alperen Çelen

@alperencelen·

2yıl

416 syf.

· Kitabı okudu

8/10 puan verdi

Beğendi

5 günde okudu

Şarkiyatçılık

Şarkiyatçılık; bir kitap olmaktan ziyade esaslarını genel olarak Edward Said’in belirlediği sözde muasır medeniyetler seviyesine erişen ve belirleyen Batı’nın, iyi yönleri sanki hiç yokmuşçasına eleştirilen ve bazı yönlerini bir türlü geliştiremeyen Doğu insanına yani Şarklıya nasıl baktığından ziyade nasıl gördüğünü açıkça gözler önüne seren bir düşünce sistemidir. Şarkiyatçı düşünce sistemine sahip bir Garplı Doğu insanına baktığında ilk olarak Şarklı olduğunu daha sonra insan olduğunu ve nihayetinde Şarklı olduğunu görür. Garp, Şarkı hep merak eder. Filozofların arayış içerisinde olduğu dönemlerde yolu muhakkak -Mısır başta olmak üzere- Şarka düşmüştür. Hal böyleyken Batı insanının Şarka sanki yokmuşçasına davranması beklenemez. Napolyon’un Mısır’ı elde etmek için verdiği mücadeleler Batı insanını kendi içerisinde tezata düşürürken; El-Ezher’de sadakat nişanı verilecek atmış kadar alimin bulunması ise Şarkın kendi içerisinde bulunduğu durumu açıkça özetler. Kitabı okurken sanki daha iyi çeviri yapılabilirdi hissine kapılıyorsunuz. Kitap sanki Güneş Dil Teorisini doğrulamak ister gibi günlük hayatta kullanmadığımız, kelimenin ve cümlenin gerçek anlamını bir türlü veremeyen kalıplar ile çevrilmeye çalışılmış. Konusu ve içeriği itibariyle halihazırda ağır olan kitap yukarıda bahsettiğim çeviri noksanlığı ile çekilmez bir hâl almış. Yine de böyle kıymetli bir eseri bize kazandırdığı için Metis Yayınları’na teşekkür ederim.

ŞarkiyatçılıkEdward Said · Metis Yayınları · 2016492 okunma

Demlendirici Krem

@Mesmum·

3ha

416 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

Edward Said'in "Oryantalizm" adlı eserinin özetini ana bölümler halinde aşağıda bulabilirsiniz: Giriş Bu bölümde Said, kitabının ana temasını ve amacını tanıtır. Oryantalizmi, Batı'nın Doğu'yu tanımlama, anlama ve kontrol etme biçimi olarak ele alır. Ayrıca, kendi deneyimlerinden ve bu çalışmayı yazarken karşılaştığı

devamını oku

ŞarkiyatçılıkEdward Said · Metis Yayınları · 2016492 okunma

Hakan Karadeniz

@tempusfugit·

4ay

416 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

54 günde okudu

Konuyla ilgili öncü diyebileceğiniz ve eşi benzeri pek olmayan bir kitap/çalışma. Amma velakin özellikle bir kitap olarak metodoloji ve anlatım şekli bakımından zayıf olduğunu söylemek sanırım haksızlık olmaz. Kitabın/çalışmanın ana fikrine ve anlatmaya/ortaya koymaya çalıştığı şeye büyük ölçüde katılmakla birlikte sosyal bilimler alanında okuduğum en overrated kitap olabilir.

ŞarkiyatçılıkEdward Said · Metis Yayınları · 2016492 okunma

sue

@lacye·

5ay

416 syf.

· Kitabı okudu

7/10 puan verdi

4 günde okudu

Okurken yorulmadım desem yalan olur... Nefes alarak okunması gereken bir kitap bence. Şarkiyatçılık yani Oryantalizm yani Batı'nın Doğu'ya bakış açısı. Kendisi de Şark'ın bir çocuğu olan Edward W. Said, Batı'nın Şark'a bakış açısını çeşitli Şarkiyatçıların çalışmalarından yola çıkarak örneklerle açıklıyor kitabında. Bu çalışmaların genelinde Şark'ın İslamiyetle (bazılarına göre Muhammedçilik, ki bu İsa'nın kıskanılmasıyla ortaya çıkan çakma bir dindir) İslamiyet'in de Araplarla eş tutulduğu vurgulanıyor. Şark ile Garp'ın (Batı) etkileşiminde, Garp'ın Şark'ı mümkünse kontrol altında tutmasının bir gereklilik olduğu çünkü Şark'ın kendini yönetme yetisinden eksik olduğu ifade ediliyor. Garp'ın Şark'a olan genel bakış açısı ''kimlik yaratma" üzerinde gelişmiştir. Şark da Garp da birbirlerini ötekileştirerek kendi kimliklerini yaratmaktadır. Şark'ın kimliği daha çok II. Dünya Savaşı'ndan sonra şekillenmiştir. Garp bunu 18. yy'dan beri yapmaktadır. Dolayısıyla Said de kitapta 18.yy'dan günümüze kadar gelişen Şarkiyatçılığı okura aktarmaya çalışmıştır.

Şarkiyatçılık

ŞarkiyatçılıkEdward Said · Metis Yayınları · 2016492 okunma

Reklam

Geri 11517

140 öğeden 151 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.