Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Erol Sever

Erol SeverAsur Tarihi yazarı
Yazar
Çevirmen
8.1/10
17 Kişi
51
Okunma
6
Beğeni
2.700
Görüntülenme

Erol Sever Sözleri ve Alıntıları

Erol Sever sözleri ve alıntılarını, Erol Sever kitap alıntılarını, Erol Sever en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ayetlerde put­lar kavramı geçiyor. Örneğin tematil (tasvirler; iki kez), ansam (put resimleri; beş kez), autan (vesen-putlar; üç kez) geçiyor. Oysa, İslam ve Hıristiyanlık öncesindeki İbrahim, Musa, Süleyman, Davud gibi Eski Ahit peygamberlerinden söz edilirken, on­ların zamanında tapınılan putlardan hiç söz edilmiyor.
Sayfa 168Kitabı okudu
Arap toplumunu ilk çağlarda diğer toplumlardan ayıran özelliği, kadınların aşiret başkanı, kent devletlerini yöneten kraliçeler olmalarıydı. Arap toplumu antikçağda henüz anaerkillikten ataerkilliğe geçiş aşamasındaydı. Yalnız kraliçe ve aşiret başkanı olan kadınlar değil, diğer kadınlar da toplum içinde karar alınırken ağırlıklarını koyabiliyorlardı.
Reklam
Kan sucuğu
İslam öncesi veya Ali öncesi Arap toplumunda, kıtlık dönemlerinde, canlı hayvanların damarları delinip, ölmeyecek ölçüde kanları akıtılıyor ve bu kandan bir tür kan sucuğu yapılıyordu. Muhammed sonradan bunu da yasakladı.
Sayfa 77 - J. WellhausenKitabı okudu
Muhammed, Hıristi­yanlık kurallarını, kendi halkının toplumsal geleneklerine ve tö­relerine uygulamak, bazı kuralları da reforme etmek istiyordu. Din kurma düşüncesi, büyük bir olasılıkla, daha sonra gelişti.
Ortodoks İslam konuşma ve düşünceyi ifade özgürlüğünden korkuyordu. İslam'ın tepesi­ne çökmüş olan halifeler, bürokrasi ve ulema felsefeden korkuyordu.
Sayfa 192Kitabı okudu
İslam öncesi Hıristiyan Arap şairleri, Kâbe'nin tanrısını, Hıristiyanlığın tanrısı olarak görüyorlardı ve bunun doğal bir sonucu olarak da, Kâbe kültüne, İsa'ya yönelik olduğu için katılıyorlardı. Hıristiyan Araplar İsa ve Hıristiyanlığın kutsal nesnelerinin yanı sıra Kâbe ile ilişkili kutsal nesneler üzerine de yemin ediyorlardı. 'Manastırdaki rahibin giysisi üzerine ve onu (el-Kabe) kuranların üzerine yemin ederim.’ Kusay ve Musad bin Gurhum'un yemini böyleydi. El-Aşa bir şarkısında ve Adi bin Said bir yemininde Mekke'nin tanrısı (va rabbi makkata) ile İsa'yı yanyana anmışlardı."
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
Mekkeli tüccarların köleleri arasında Hıristiyanlar da bu­lunuyordu.Eckenstein'e göre, bu köleler Süryani Araplar olmalı. Ayrıca Sina'dan getirilen çoktanrıcı ve Hıristiyan Kuşiler,Afrika'dan getirilen Bantular da Mekke'deki köle sınıfının içinde yer alıyorlardı.
Sayfa 190Kitabı okudu
Hoşgörü dini
İkinci Halife olan Ömer, Mekke'nin fethi için savaşırken, bir Arap savaşçıyı, babasını öldürmesi için şu sözlerle cesaretlendirmişti: "Onun kanı köpek kanıdır." (El-Vakıdi, c.II 609/256. Akt. H. Speyer, age, s. l70).
Turan Dursun
"Kur'an okunmalı, ama başka kitaplar da okunmalı. Tevrat da, İncil de... Bunlar okunduğu zaman hem bunlardaki birer efsane ürünü inançlar, hem de Kuranın içeriğinin çok büyük bir ke­siminin kaynağı belli olur."
Sayfa 251Kitabı okudu
Yalnız ilk çağlarda değil, antikçağda da Araplar'ın insan kurban et­tikleri biliniyor. Arabistan Valisi Porphyrius zamanında, Duma'da her yıl bir insan kurban ediliyor ve öldürülen kişi, mihrabın dibine gömülüyordu. Tarihçi Josephus, Yudea satrabı Herodes'in Araplar'a gönderdiği bir elçinin de kurban edildiğini anlatıyor. Ayrıca savaşlarda esir alınan as­kerler de, tanrılara kurban ediliyordu. Esirlerin arasından seçilen genç de­likanlılar sabah şafağında çoban yıldızına; iştar/Venüs'e kurban edi­liyorlardı.
Reklam
Hıristiyanlık öncesinde ise giysiler çıkarılır, Kâbe'nin dış duvarlarına asılır ve anadan doğma çıplak bir durumda Kâbe'nin çevresinde dönülürdü. İslam’ın başlangıç dönemlerinde de tavaf sırasında giysilerin çıkarıldığını,çırılçıplak ve kadın erkek dönüldüğünü Kur'andan öğreniyoruz.
Kur'an, Sure: 7, 26.Kitabı okudu
Erwin Graf, 1962 yılında ortaya şöyle bir soru atar ve "Pey­gamber'in biyografisinde, Muhammed'in başlangıçta putperestlerle neler konuştuğu, müminlerine nasıl vaaz verdiği açık bir biçimde aktarılmamış" der.’ Bu soru gerçekten de Peygamber yaşamöykülerinde önemli bir noktaya dokunuyor. Bu yaşam öykülerinde Muhammed'in Hıristiyanlık kültüne bağlı araplarla yaptığı konuşmalara yer verilmiyor. Öte yandan Muhammed yeni kurduğu dine yandaş ve mümin kazanmak için Mekke'deki Hıristiyanlar’a ve Musevi Arap karşıtlarına vaazlar veriyor, onları kendi yanına çekmeye çalışıyordu.
Sayfa 239Kitabı okudu
Halkı kazanmak için sağdan soldan eklemeler
Kâbe ile ilişkisi olmayan, ama Mekke çevresinde önemli birkaç kült yerinde yapılan bazı törenler de halkı kazanmak için İslam'ın içine alındı. Mekke'nin doğusundaki Arafat tepesine çıkış ve Kâbe'nin çevresinde tavaf etmek bunlardandır. Hıristiyanlık döneminde de, bir kilise olan Kâbe'nin çevresinde tavaf edildiğini ekleyelim.
İsa'nın, yani meleğin yalnız görüntüsünün çarmıha ça­kıldığı veya görünüşünün acı çekerek çarmıhta canını verdiği ve sonra mucizevi bir tarzda göğe uçtuğu inancı, Kur'an'daki me­lek inancının kökenini İncil'de aramak gerektiğini gösteriyor ve aralarında bir bağlantı da var. İsa'nın yanısıra Musa ve Elia'nın da erken Hıristiyan İncil geleneklerine göre mucizevi bir tarzda göğe çıkmaları önemli.
Muhammed erken Hıristiyanlık teolojisinin değil, bu teoloji­den ayrılan Semitik Süryani Kilisesi'nin ve doğal olarak bu Hı­ristiyan çevrenin ürünüydü. Muhammed sonrası İslam ilahiyatçı­ları Cahiliye adını verdikleri bu dönemi, yeni İslamlaşmış Arap halkına unutturmak için ellerinden geleni yaptılar.
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.