Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Erol Ülker

0.0/10
0 Kişi
5
Okunma
0
Beğeni
438
Görüntülenme

Hakkında

Okurlar

5 okur okudu.
1 okur okuyor.
9 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Enver Paşa'nın Hayal Dünyası
Enver, özellikle Lev Troçki ve Kızıl Ordu çevrelerinde Alman desteğine taraftarlar bulmuştu. Lenin ise, “eğer olmuyor ise, Enver’in canı cehenneme” diyerek Enver ile oynanan oyunun bir kumar olduğunun altını çiziyordu. Enver bütün bu siyasî dolapları çevirirken aslında kendi hesabınca Asya ihtilâli için destek bulmaya çalışıyordu. Von Seeckt’e yazdığı mektubunda Asya stratejisini şöyle açıklamaktaydı: "Operasyonun bu kış mevsimine kadar devam edebilmesi için Türk, İran ve Afgan cepheleriyle sınırlı kalması gerekiyor. Bu arada hazırlıklar yapıldıktan sonra ilkbaharda tüm cephelerde saldırıya geçilebilir." Tabii bu operasyonun sadece Enver’in hayal dünyasında gerçekleşmekte olduğunu hatırlatmakta fayda var
Sayfa 156 - 1. baskı - Mart 2020
Alman Bürokratlarının İttihatçılara Göz Yumması
Alman makamları, Talât ve Enver Paşaları suçları ne olursa olsun koşulsuz olarak Osmanlı ve İtilaf devletlerinin tutuklama ve teslim taleplerinden korumaya kararlıydılar. Ne Kasım Devrimi, ne de Sosyal Demokratlar tarafından cumhuriyetin ilan edilmiş olması bu tutumu pek değiştirmeyecekti. Ancak “Ermeni ve Arap meselelerine bulaşmış” addedilen Dr. Nâzım, Dr. Bahaeddin Şakir, Cemal Paşa, Bedri ve Azmi Beyler gibi İttihatçıları siyasî mülteci olarak kabul etmeye en başından beri olumsuz bakılıyordu. Bu kişiler ortadan kaybolmak için devrim kargaşasında olan Münih’e veya sahte pasaportlar ile İsviçre’ye geçmişler ama daha sonra birer birer tekrar Berlin’e döneceklerdi. Haklarında yasal olarak Osmanlı makamlarının iade talep ettikleri bu diğeri hakkında Alman makamları bilinçli olarak görmezden gelme politikası gütmekteydi.
Sayfa 144 - 1. baskı - Mart 2020
Reklam
1. Paylaşım Savaşı Sonrası İttihatçı Liderler
Cihan Harbi’nin Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisiyle sonlanmasını, Talât Paşa “boku yedik!”, Enver Paşa “oyunu kaybettik” diyerek, Cemal Paşa da gözyaşları ile karşılamışlardı. Endişeleri ve hüsranları sebepsiz değildi. Cihangir hayaller ile kurtarmaya yemin ettikleri imparatorluğu körü körüne felâkete sürüklemişlerdi. İttihatçı liderler, haklarında verilecek muhtemel idam hükümlerinden yakayı kurtarmak için Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından hemen sonra, 1-2 Kasım 1918 gecesi gizlice yurtdışına kaçtılar. Arkalarında öfke dolu bir gürûh bırakmışlardı. Yurtdışına Almanların yardımıyla kaçan İttihatçı kadro, gizlice Almanya’ya geçerken gruptan son anda ayrılan Enver Paşa, Almanların muhalefetine rağmen Kafkasya’ya geçmek için Kırım’da saklanmıştı.
Sayfa 141 - 1. baskı - Mart 2020
Enver Paşa Ve Müslüman Ayaklanmaları
İngiltere Sovyet Rusya’ya ticaret karşılığında Asya’da propaganda yasağı getirirken, Talât, Cemal ve Enver Paşaları Hindistan’daki İngiliz çıkarlarına karşı birer tehdit olarak çoktan tescil etmişti. Gazetelerdeki spekülasyonlar bir yana, dönemin İngiliz istihbarat raporlarında da İttihatçılar (ve özellikle Enver), o dönem meydana gelen Müslüman ayaklanmalarının gizli sorumlusu olarak görülmekteydiler. Tesadüfen yine bu makaleler ile aynı günlerde, yani 12-30 Mart 1921 tarihlerinde, Kahire Konferansı da cereyan etmekteydi. Osmanlı Arap topraklarının Fransa ve İngiltere arasında resmen paylaştırıldığı bu uluslararası konferansta, Irak topraklarının İngiliz mandası olacağına ve burada 1916 Arap İsyanı liderlerinden Haşimî Prens Faysal’ın kral ilan edileceğine karar verilmişti.
Sayfa 136 - 1. baskı - Mart 2020
1. Paylaşım Savaşı Sonrası İttihatçıların Avrupa Teşkilatlanması
Talât Paşa’nın Berlin’deki yaverlerinden Arif Cemil (Denker), Alman, İrlanda, Hint ve Mısır milliyetçileri ile beraber konuşmacı olarak Nisan 1919’da Berlin Adlon Hotel’de düzenlenmiş olan ve özellikle İngiltere’yi hedef alan Mazlum Halklar Konferansı’na katılmıştı. “Ben ümid-i âtîyi güneşin doğduğu tarafta görüyorum. Bütün varlığımızla oralarda çalışmak ve kuvvetlenmek lâzımdır,” diye yazan Talât Paşa da artık 1919 yılının sonuna gelindiğinde Şark’ta daha büyük siyasî manevralar için doğru zamanın geldiğine kanaat getirmişti. Bu açılımın iki hedefi vardı: Bir yandan Müslüman âleminde ortaya çıkan istiklâl ve ihtilâl hareketleri desteklenecek, diğer yandan bu gibi ihtilâlci faaliyetler için Sovyet Rusya’nın yardımı aranacaktı. İttihatçı liderler 1919 yılının ilerleyen aylarında Almanya ve İsviçre’de bulunan ve Müslüman ülkelerden gelmiş olan ihtilâlcileri ve milliyetçileri bir araya getirerek daha sonra İslâm İhtilâl Cemiyetleri İttihadı ismini alacak olan yeni bir örgütlenmeye giriştiler. Enver Paşa, İstanbul’dan ayrılmadan hemen önce adamlarına Teşkilat-ı Mahsusa’nın “Umum Âlem-i İslâm İhtilâl Teşkilâtı” adı altında faaliyetlerine devam etmesi emrini vermişti.64 Talât Paşa’nın emri ile kurulan Karakol Cemiyeti’nin kuruluş ilkesi öncellikle “Avrupa Kapitalizm ve Emperyalizmi Aleyhine Asya İhtilâl-i Umumisi” olarak ifade edilmiş ama daha sonra “Hukuk-ı Beşer ve İstiklâl-i Millîyi Muhafaza Eder” olarak değiştirilmişti.
Sayfa 148 - 1. baskı - Mart 2020
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
ne pasaklı siyaset böyle!
tkp kuruluş yılı olan 1920'den itibaren etki alanı içerisinde tamamen parti ve komünist çıkarlar ekseninde faaliyet göstermiş, açığa çıkmayan ve kendi içerisinde çelişkiler barındıran belgelerden habersiz olan halk yığınlarını, haberleri olması durumunda çıkarlarına fayda sağlayacak deklarasyonlarla avutmuştur. geçmişte olduğu gibi günümüzde
Komintern TKP ve Kürt İsyanları
Komintern TKP ve Kürt İsyanlarıErden Akbulut · Yordam Kitap Yayınevi · 20223 okunma