Étienne de la Boétie kitaplarını, Étienne de la Boétie sözleri ve alıntılarını, Étienne de la Boétie yazarlarını, Étienne de la Boétie yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yalnızca korkaklar ve tembeller ne kötülüğe direnmeyi ne de uzaktan seyredip iç geçirmekle yetindikleri nimetleri nasıl geri kazanacaklarını bilirler. Ödleklikleri tüm enerjilerini sömürür, ellerinde bu nimete sahip olmak için duyulan doğal bir arzudan başka bir şey kalmaz.
Kuşkusuz tiran asla sevmez ve asla sevilmemiştir. Dostluk kutsal bir isim, aziz bir şeydir; ancak iyi insanlar arasında var olabilir, karşılıklı saygıdan doğar ve iyilikler kadar düzenli bir hayatla ve ahlakla devam edebilir. Bir dostu dostundan emin kılan şey, onun dürüstlüğünü biliyor olmasıdır. Güvencesi iyi doğası, inancıysa sebatıdır; gaddarlığın, hainliğin ve ada letsizliğin olduğu yerde dostluk olamaz. Kötüler arasında, bir araya geldiklerinde, topluluk değil komplo söz konusudur. Bunlar karşılıklı sohbet etmezler, birbirlerinden çekinirler. Dost değil, işbirlikçidirler.
La Boétie (la Boveti) 1550 lü yıllarda Fransada yaşamış hukukçu. Ve "İnsanlar neden kendi rızalarıyla tiranlara itaat eder? Diye sorarak başlıyor.. kitap 76 sayfa ama yaklaşık 40 sayfası önsöz. " Neden insanlar,her zamanda ve her yerde, roplumun küçük bir azınlığını oluşturan yöneticilere boyun eğer?... " Aptallık her zaman tiranları iyilik ve insaniyetten aciz bırakır; ama gizemli bir şekilde en yakınlarındakilere bile zulüm ederken,ne kadar küçük de olsa sahip oldukları zekayı belli ederler.." " Ahlaksızların bir araya geldiği yerde dostluk değil,ancak gizli tezgahlar olabilir. Bunlar arasında karşılıklı yakınlık yoktur; onları sadece korku bir arada tutar; onlar arkadaş değil sadece suç ortağıdır..."
Diktatöre KarşıÉtienne de la Boétie · Liber Plus Yayınları · 201768 okunma
Kişiler, zengin olmak için hizmet etmek isterler. Fakat gerçekte onlar, kendilerine ait olan hiçbir şey kazanmazlar çünkü kendilerinin bile kendilerine ait olduğunu söyleyemeyecek kadar köleleşmişlerdir.
Tanrı’nın vekili ve insanların yöneticisi olan doğa, birbirimizi yoldaş olarak ya da daha doğrusu kardeş olarak bilelim diye, hepimizi, bir tek dökme kalıbından çıkmışcasına aynı biçimde yapmıştır. Bize verdiği armağanları paylaştırırken bazılarına gerek beden gerekse akıl açısından diğer kişiler egöre çeşitli üstünlükler sağlamıştır. Doğa, bizi kapalı bir kampa koyarcasına bu dünyaya koymasına karşın, en güçlüleri ve en akıllıları, bir ormandaki silahlı haydutlar gibi en zayıfları ezsinler diye bu yeryüzüne yollamamıştır’’
Tiranlar büyük hediyeler, birkaç kilo buğday, birkaç litre şarap ve biraz sikke dağıttı mı herkes arsız arsız "Çok yaşa kral!" diye bağırırdı. Bu aptallar ellerinden alınmış kendi mallarının yalnızca bir kısmının onlara verildiğini anlamazlardı.
“Halkın cahil kesiminin doğal eğilimi şu yöndedir; onu sevene ve onun için kendini feda edene karşı kuşku duyarken, onu kandırana ve ona ihanet edene tamamen güvenir.”