1963'te Buenos Aires'te doğdu. Babası, Macar şair ve psikanalist Bela Andahazi'ydi. İlk öykülerini, askerî diktatörlük döneminde, okuldan kaçarak kitabevlerine ve barlara uğradığı günlerde kaleme aldı. Buenos Aires Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nü bitirdikten sonra bir süre psikanaliz üzerine çalıştı. 1990'lı yıllarda öyküleri çeşitli ödüllere değer görüldü. 1997'de yayımlanan Anatomist adlı romanı büyük ilgi gördü ve otuzdan fazla dile çevrildi. 2000'de yayımlanan El principe adlı romanında büyülü gerçekçilik geleneğinden esinlendi. 2002'de çıkan El secreto de los flamencos adlı romanı, Rönesans döneminde geçen ve resim sanatında perspektifin matematiksel sırrını ve renklerin gizemini konu olan bir yapıttı. 2004'te yayımlanan Gölgedeki Gezgin'i, ertesi yıl Ortaçağ Fransa'sında geçen La ciudad de los herejes izledi. 2006'da, El conquistador adlı romanıyla Planeta Ödülü'nü kazandı. 2008'de, Historia sexual de los argentinos (Arjantinlilerin Cinsel Tarihi) adlı incelemesinin ilk cildini yayımladı.
Andahazi, bu kez kurgusal detaylarını yazın tarihi içine serperek bir roman yaratmayı seçmiş..
Kitap,1816 yazında İsviçre-Fransa sınırındaki Leman Gölü kıyısında Villa Diodati'de başlıyor.
ibb.co/kSV2zQL
Villa Diodati'nin konukları İngiliz romantikler
Tarihi, hatta ileri gidip tarihsel örgüyü sahne olarak kullanan edebiyatı sevmediğimi dile getirmişliğim oldu geçmişte, defalarca. Sonra tükürdüğümü bana yalattıran eserler ile karşılaştım..
Şimdi durduk yere bu itiraf niye? Bu kitap da birkaç tarihsel gerçekten esinlenen Andahazi’nin hayal gücünden hayat bulmuş.. gerçi Andahazi’nin ilk okuduğum
Kitap, Kutsal Sepet Manastırı fahişelerinden birinin derisinin 'kusursuzca' yüzülerek öldürülmesi ile başlıyor.. Ve hemen ardından arka kapak yazısında da merkezdeki karakter olduğunun sinyalini aldığımız Gutenberg çıkıyor karşımıza.. mahkeme salonunda.. yargılanırken..
"Ben, Zigfrid von Moguntia, sanıkları Bilgelik Ağacı'nı devirmekle