Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fethi Benslama

Fethi BenslamaÖlüm Siyaseti yazarı
Yazar
8.7/10
7 Kişi
37
Okunma
6
Beğeni
1.186
Görüntülenme

Fethi Benslama Gönderileri

Fethi Benslama kitaplarını, Fethi Benslama sözleri ve alıntılarını, Fethi Benslama yazarlarını, Fethi Benslama yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam, her yerde, silmeye çalışmadığı, daha ziyade -değişmez teolojik ve hukuksal çekirdeği hariç- kendisinin dönüştürülmesine izin vererek uyum sağlamaya çalıştığı kültürler üzerine gelip eklenmiştir.
Sayfa 24
Reklam
''mitle tarihsel gerçekliğin karışımı sanrıdan daha zehirlidir''
Özgürlük, yaşamın zincirlerinden kurtulmak değildir; yaşamı, onun çevresini saran taşlaşmış düşlemlerden kurtarma arzusudur. Tahar Haddad
Sayfa 101Kitabı okudu
Özgürlük, yaşamın zincirlerinden kurtulmak degildir; yaşamı, onun çevresini saran taşlaşmış düşlemlerden kurtulma arzusudur.
Sayfa 101 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Geleneksel İslam'da, şehit, ölmeyi arzulamadan ölümü karşısında bulan bir savaşçıdır. Ölümü başka savaşçılarla mücadelesinin doğasında olan bir tehlike olarak kabul eder ama yaşamak ister: Ölürse fazladan bir ödül alır. İslamcılığın yeni şehidi içinse, ölüm mücadele sırasında gerçekleşebilecek bir şey değil, mücadelenin ereğidir. Ölmektir zafer.
Reklam
Üst-Müslümanlığın gereği: "Ol!" değil, "Geri dön!"dür; çünkü ona göre İyilik eskiden hayat bulmuş, vaat eskiden gerçekleşmiştir; yapılması gereken tek şey onu geçmişte aramak, bu arada dünyanın sonunu beklemek ya da daha iyisi onu çabuklaştırmaktır.
Ölme arzusu, hatta zaten ölmüş olma arzusu cihat söyleminde sürekli yinelenen bir olgudur. Çünkü bir kişi zaten ölmüş olduğuna inandığında, onun başına gelebilecek en kötü şey, halihazırda iğrenç olarak gördüğü bugünün dünyasında yaşıyor olmaktır.
Kaldı ki öznenin yapısını kuran, onun bir gruba kök salmasını sağlayan, onu önceki kuşaklara eklemleyen ve genel olarak daha iyi bir dünyada daha iyi bir durumda olma arzusuna yönlendiren idealler aynı zamanda aşırılıkların, dehşetlerin ve dile sığmaz yıkımların kaynağı da olabilir. 20. yüzyıl, ideallerin koskoca uygarlık alanları üstünde yoğunlaşmasının tetiklediği bir siyasal felaketler yüzyılı olmuştur. Bu bakımdan, Avrupa çok büyük bir insani bedel ödemiştir; büyük olasılıkla da uygarlık tarihinde en çok sayıda katil ve maktulün bir arada toplandığı alan olmuştur.
.. birdenbire aşırı İslamcı bir söylem ve yaşam biçimi benimseyen kişiler, dünyaya kök salalamadıklarından cennete kök salma ya da yeniden kök salma arzusuyla hatta telaşıyla hareket ediyorlardı. Çünkü içinde yaşadıkları dünya üzerindeki her şey, aile öyküleri, kentin manzarası, onlara sunulan imge, ufku görünmeyen gelecekleri, tümüyle köksüzleşmeye tanıklık ediyordu. Bu anlamda, köktencileşme artık kökü olmayan ya da kendilerini öyle gören kişilerde bir kök salma arzusunun semptomu olarak görülebilir.
Reklam
Kör bir şiddet ve onu gösterme istencinin bir araya gelmesi, cinayeti ve intiharı bir iletişime, bir gösteriye dönüştüren yeni bir basamaktır; celladın mutlak gücünü artırır. Bundan çok da uzun sayılmayacak bir süre önce soykırımcılar arasındaki kural, suçlarını gizlemek, izleri ortadan kaldırmak, yadsımaktı. Şimdiyse söz konusu olan, kırımı görünür kılmaktır.
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.