Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Françoise Heritier

Françoise HeritierKadınların En Güzel Tarihi yazarı
Yazar
7.8/10
191 Kişi
613
Okunma
1
Beğeni
993
Görüntülenme

Françoise Heritier Sözleri ve Alıntıları

Françoise Heritier sözleri ve alıntılarını, Françoise Heritier kitap alıntılarını, Françoise Heritier en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Erkekler namuslarını kızlarının, kız kardeşlerinin, eşlerinin bedeniyle özdeşleştirdikleri için, bugün bile kadınlar dövülüyor, hatta öldürülüyor. İçinde bulunduğumuz "gelişmiş toplumlarımız" bile bu tür geriye dönüşlerden kurtulabilmiş değil.
Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Kadınların siyasetten uzak tutulduğu bir ülkede demokrasiden bahsedilemez.
Sayfa 225 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
MAALESEF Kİ BU İĞRENÇ DÜŞÜNCE YAPISI HÂLÂ DEVAM ETMEKTE
- Tecavüze uğrayan kız şikâyette bulunabiliyor mu? - Kendini korumayı başaramayan kız suçlu bulunuyor. Hep zaten dünden razı olduğundan şüpheleniliyor, "Kendisi istedi!" deniliyor. Şu veya bu şekilde olaydan kız sorumlu tutuluyor; "O sırada orada ne arıyordu, böyle bir yerde ne işi vardı?" diye düşünülüyor.
Sayfa 124 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kadınların siyasetten uzak tutulduğu bir ülkede demokrasiden bahsedilemez.
Sayfa 225 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Küçük kızlar uslu olmaları, kavga etmemeleri, sakin kalmaları öğütlenerek “terbiye edilir.” Genellikle kız çocuklarına aktarılan kadın imajı bütünüyle yatıştırıcıdır; kavga olumlanmaz, çocuklarda görülebilen normal şiddet davranışları yalnızca oğlanlara bırakılır. Bir kız fedakâr ve teselli edici olmalı, boyun eğmelidir; erkek çocuk ise kendini kanıtlamalı, mücadele etmelidir. Oysa bırakılsa mücadele isteği kızlarda da vardır!
İnsan kendini değiştirmeden yeni kuşakların değişmesini beklememeli.
Sayfa 215 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Erkekler namuslarını kızlarının, kız kardeşlerinin, eşlerinin bedeniyle özdeşleştirdikleri için, bugün bile kadınlar dövülüyor, hatta öldürülüyor. İçinde bulunduğumuz "gelişmiş toplumlarımız" bile bu tür geriye dönüşlerden kurtulabilmiş değil.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları (Önsöz)Kitabı okudu
Kadın değil balık mübarek..
Duru, beyaz, saf olmalı, makyaj yapmamalı, parfüm sürmemeliydi. Sessiz, kokusuz, hatta tatsız olmalıydı. Söz dinlemeli ve babasının seçimine boyun eğmeliydi.
Sayfa 68 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Zamanda ne kadar geriye gidersek gidelim, cinsiyet ayrımının ezelden beri bir hiyerarşi olarak görüldüğünü fark ediyoruz. Erkek daha iyidir, kadın onun kadar iyi değildir. Bütün bunlar sona erdi mi dersiniz? Açıkça görüyoruz ki hayır! Hala gidilecek çok yol var.
Sayfa 185 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Düşünce yetisi ne kadar gelişmiş olursa olsun, insan içinde yaşadığı toplumun ve çağın sınırları içinde kalıyor ve kör noktaları fark edemiyor.
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Erkekler namuslarını kızlarının, kız kardeşlerinin, eşlerinin bedeniyle özdeşleştirdikleri için, bugün bile kadınlar dövülüyor, hatta öldürülüyor.
"Annelik ancak bilinçli olduğunda yücedir ve ancak istendiğinde hoştur. İçgüdüsel olarak ya da mecbur kalındığı için anne olmak, ancak hayvansal bir işlev veya çetin bir sınavdır,"
/Nelly RousselKitabı okudu
Kendi köşesine çekilmek isteyen kadınlar için sanat ve edebiyat da bir çeşit sığınak olabilirdi. Oysa bu hiç de kolay değildi ve kadınlar sanatçı olarak kendini kabul ettirmekte çok zorluk çektiler. Kadınları nesneleştirmek veya fantezilerle sınırlandırmak tercih ediyordu…
Farklılıklar bireyseldir
Bir kadının doğasının ve bir erkek doğasının bulunduğuna yönelik bu inanış şüphesiz kültüreldir ve kültürel olarak aktarılır. Bence her iki cinste de kişiyi kıskanç, müsrif, aklı havada veya aksine hoşgörülü, tutumlu, ciddi vb. olmaya yatkın hale getiren bir şey yoktur. Yatkınlığı ve davranışların aktarılmasını sağlayan, bir cinsin diğerine üstünlüğünü haklı çıkaracak biyolojik bir özellik yoktur. Farklılıklar bireyseldir. Cinsiyetlerden biri veya diğer için tipik olduğu düşünülen farklılıklar ise, büyük ölçüde kültür tarafından nesile nesilden nesle aktarılmıştır
Sanayi Devrimi'yle "içerisi" ve "dışarısı" tamamen birbirinden ayrıldı. Eskiden karıkoca kendi evlerinde yan yana çalışıyorlardı. Devrim sonrasında işçi, maaşını "dışarıda" kazanır hale geldi. Maaşlı işçinin aynı zamanda kendi evinin "içi" ile de ilgilenmesi gerekti. Halk arasında kadınların çalışmasına olumsuz bakılmıyordu ama "gerçek" maaşın babanın maaşı olması, babanın karısını ve çocuklarını geçindirmeye yetecek maaşı kazanabilmesi gerekiyordu. Kadınlar biraz para kazanabilirlerse, bu ancak "yardımcı" maaş olabilirdi.
Sayfa 149 - İş Bankası Yayınları, 2. Baskı, 2014Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.