1 Ekim 1980′de, İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Bölümü’nden 2001 yılında mezun oldu. Teknoloji şirketlerinde tasarımcı ve yazılımcı olarak çalıştıktan sonra bu sektöre ara verip yazmaya yöneldi.
2003 yılında Yeraltı ve Alternatif edebiyatı odaklı Gölge Öykü Dergisi ile Kan Güncesi Alt-Kültür portalını kurdu. 15 sayı boyunca yayınlanan Gölge e-dergisine “Korku ve Gerilim” türlerinde yazar ve yayın yönetmeni olarak katıldı. Makale ve öyküleri çeşitli dergilerde yayınlanan Galip Dursun, 2009 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “1. Korku Anlatıları Konferansı: Yazınsal ve/veya Görsel Vampir Anlatıları”nda “Vampirle Savaşmak” anlatısını sundu. Yitik Ülke Yayınları’ndan çıkan “80′lerde Çocuk Olmak” kitabına bir anısıyla dahil oldu.
Anadolu Korku Öyküleri dizisine Güzay’ın Bindilek Ağacı” ve “Oba” adlı öyküleriyle dahil oldu.
"Ceketimi almak için vestiyerin önünde beklerken yan masada üç küçük kızın
ellerine sıkıca yapışmış hüngür hüngür ağlayan hoş bir kadın gördüm.
Biraz ileride ise yaşlı bir adam dizine koyduğu fötr şapkasını düzeltirken eski tip,
işçi kepli, ekose şortlu ve papyon takmış kumral bir oğlana keyifli bir masal anlatıyordu. Kolumun çekiştirilmesiyle bir kafe dolusu tuhaf insanın ve kayıp
anılarının arasından sıyrıldım.
Döndüğümde on yaşındaki halim bana gülümsüyordu.
Dudakları yavaşça aralandı.
'Orada durmamalısın, unutma tamam mı?' dedi.
Orası neresiydi? Aklıma gelen tek yer pencerenin ucundaki cehennemdi.
İkimiz de biliyorduk.
'Nedenmiş o?' diye sordum. Söyleyebileceğim başka bir şey yoktu.
'Çünkü orası uçurum,' dedi yine aynı bilgiç ifadeyle;
'…uçuruma bakmamalısın.'"
Mega-şehrin acımasız dişlileri arasında ezilenlerin sadece ufak bir kesiminin akşamları eve döndüğünde kavuştuğu iskelesi, çarşısı, bir de boğasıyla, dedim ya; nahifti Kadıköy.
(Serinin En Güzel Öyküleri Bir Betikte Olsa)
Seride okuduğum öykülerden şu sonuca varıyorum; Paranormal olayların nedeni zamanında insan ırkının cin ırkına uygulattığı soykırımdan dolayı oluşan nefret ve intikam. Erlik ve Alkarısı, gereksiz kibirlerinden dolayı insanlarla uğraşmasıdır.
Üç betikten oluşan serinin en güzel öyküleri, Anadolu Korku Öyküleri: Kuyu adıyla bir betikte topluyorum. Demokan Atasoy'un Kuyu öyküsü, Yılgayak gibi betik adı olmaya layıktır fazlasıyla.
1-Kuyu (
Mehmet Berk Yaltırık) (3.Betik'ten)
9-Yaşbaz (Murat Baykan) (3.Betik'ten)
10-Kan Davası (
Barış Demirbaş) (Karanlıktan Sızan Öyküler'den)
*Barış Demirbaş; Demokan Atasoy, Işın Beril Tetik ve Galip Dursun gibi güçlü bir kaleme sahip arkadaşımdır. Onun Latemra serisi okuduğum için ve serideki gereksiz öyküleri gördükten sonra onun bu seride olması bence yerinde olur.
Öncelikle yazarların podcastlerini dinlediğim ve korku kültürüne hakim olduklarını düşündüğüm için öykülerden beklentim oldukça yüksekti. Bu yüzden çok tatmin olmamış olabilirim. 3 öyküye ayrı ayrı bakacak olursak; (Spoiler içerebilir)
Demokan Atasoy'un öyküsü bence çok havada kaldı ve sonuyla asla tatmin etmedi. İki saat şu bıçak böyle bu bıçak şöyle okuduk ve birtakım vampirler öldürüldü. Sonunu anlamamış olma ihtimalim bile var ama kafayı yormaya değeceğini de düşünmedim.
Işın Beril Tetik'in öyküsü abartmıyorum, dilinden ötürü Watpadd'den fırlamış gibiydi. Yanlış hatırlamıyorsam birkaç yerde yazar mı karakteri tanıtıyor karakter kendini mi tanıtıyor anlamadım. Aslında güzel ters köşeler komik kısımlar yok değildi. Çok güzel bir öykü olabilecekken nedense olmamış bir şey okuduğumu düşünüyorum.
Galip Dursun'un öyküsü de yine aynı hayal kırıklığını yaşattı. Birtakım cinsel münasebetler okuduk okuduk ve meğer o kadın dayımın yanındaki kadınmış. Yine de akıcılığı ve dili sayesinde diğerlerinden daha iyi bir öykü olduğunu düşünüyorum.
Eğer üç öyküyü beğeni sırasına koyacaksam sondan başa doğru gider. Hangi kulvarda diye sorarsanız gizem veya merakla okuyup sonunu getirme konusunda bu sıraya koyarım. Zaten öyküler mizah-gizem kategorisinde yazılmış diye yorumladım. Korku-gerilime dair pek bir şey göremedim. Bunu dikkate alarak okumak lazım. Tabi bu benim beklentimdi podcastten dolayı. Tanımayanlar böyle bir önyargıda bulunmayacaklardır diye düşünüyorum.
Gerisi Hikaye ekibinden vampir temalı üç acayip öykü... Üçünü de sevdim, temayı değiştirerek devamını getirseler onları da keyifle okurum. İthaki gayet iyi bir iş çıkartmış bu seriyle, tebrik etmek lazım. =)
3 hikayeyi de ayrı ayrı yorumlarsam:
Gök Girsin Kızıl Çıksın
İlk çok beğenmedim çünkü bi' bıçaklar hakkında detaylar verdi 3-4 sayfa hani ilerleyen sayfalarda detaylara göre kullansaydı eyvallah derdim de uzatmak için yazmış olduğunu düşünüyorum. Bir de fazla kompleks cümleler kurulmuş, bi süre koptum konudan birkaç kez okumak zorunda