Evettt, şimdi de Madame Bovary'i anlamaya çalışıyorum. Kendisini çılgınca seven, her dediğini koşulsuz yapan kocasını aldattığı için orospu yaftası yapıştırıp konuyu kapatıp kenara çekilmek en kolayı. Erkek yapsa "erkek adamdır yapar " olurken, kadın yapınca gördüğünüz gibi roman oluyor.
.
Kitap boyunca hırsı için Emma' yı suçladım, tutkusu için Emma'yı suçladım, heyecanı için, şehveti için, Emma' yı suçladım. Arayışları için Emma'yı suçladım. Peki neden? Kocası iyi bir adamdı ve onu seviyordu...Sonra kitabı kapattım Emma'nın istediklerini kendim de ister buldum. Yıllanmış bir rutinin ve sıradanlığın arasında kuru ve tek taraflı bir sevgi, bi ilişkiyi ayakta tutmaya yetmiyor sanırım. Peki ne oluyor? X ve Y kromozununun aldığı şekil itibariyle ahlak farklı işliyor, toplum baskısını ona göre şekillendiriyor...
.
Kitap salt bir aşk kitabı asla değil, feministliğin zirvesi bir kitap. Neden derseniz; yazıldığı dönem itibariyle, kadınlar kendi isimlerini kullanıp kitap bile çıkaramazken, kitabın ana karakteri Emma( Madam Bovary) kendisini seven ve sözünün geçtiği bir evlilik kurmuşken, kadınında duyguları olduğu, sadece karnının değil ruhunun da doyuma ihtiyacı olduğunu gözler önüne seriyor...
.
Kesinlikle okunması gereken klasiklarden birisi, okuyanlar hem Charles, hem Emma, hem kendi pencerelerinden bakıp bu romanı öyle değerlendirmeliler...