Madam Bovary; çok akıcı yazılmış, Emma Bovary'i tanıdıkça sonunu az çok görebilseniz bile sayfalar akıp gidiyor.
Okurken en çok etkilendiğim şey de Emma'nın iç dünyasının bu kadar iyi yansıtılması oldu. İyi eğitim almış, bununla da birlikte gözü hep daha yüksekte olan, hırslarla, tutkularla dolu zihni çok güzel anlatılmış.
Hırsı ve tutkuları onun sonunu hazırladı. Her seferinde farkında olmasa da daha da dibe çekti kendisini ve beklenen son geldi. Bu kötü sonu kendisi için olduğu kadar onu çok seven, her şeyden bir haber kocası, kendi düşüncelerinden sıyrılıp gerçekten göremediği kızı için de hazırlamıştı.
Etrafındaki insanlar, çıkar çatışmaları, yer yer din-kilise eleştirileri, bencillik, hırs, tutku, sevgi, hepsi harmanlanmıştı. Okurken de bu akışa kapılıp bitiriyorsunuz.