1978 yılında Bolu’da doğdu. Üniversiteyi Eskişehir’de okudu. Sakarya Üniversitesi’nde yüksek lisansını; Marmara Üniversitesi’nde Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde dinî zümreler 1299-1402 adlı teziyle doktorasını tamamladı. 2001-2008 yılları arasında Marmara Üniversitesi’nde görev yaptı. Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tarih Bölümü’nde ders veriyor.
Türkiye’de tarihçiliğin ana karakteri ‘’Türkosantrik’’ olmasıdır. Dünyada sadece biz Türkler varmışız ve milletimiz, tarihimiz hatasız, kusursuz ve muhteşem tek tarihmiş gibi düşünülüyor; genel görünümü itibariyle Türk tarihine odaklanmış bir tarihçiliğimiz var. Kendi tarihimize eleştirel bakmak sapkınlık gibi görülüyor. Bu yüzden başka toplumların, hatta burnumuzun dibindeki komşularımızın tarihini ve kültürünü hiç merak edip incelememişizdir.
‘Bizim milletimiz tarihine taparcasına bağlı ve sadıktır. Ona laf söyletmez ama iş o tarihin bıraktığı eserleri korumaya gelince sanırım yeryüzündeki en hoyrat, en duyarsız ve en tahripkâr milletlerden birisidir.’
Ortaçağ müelliflerinden Abbas bin Mansur El Hanbeli nin el Burhan Fi Akaidi Edyan isimli Arapça küçük kitabını hazırlama mı istedi (Muhammed Tanci Hoca). Ben bu kitabı her gün öğleden sonra Üsküdar'dan vapura binerek karşıya geçer kütüphaneye giderek istinsah ederdim. O dönemde dijital fotoğraf makineleri dünyada yok ama fotokopi bile nerede? Lakin inanır mısınız, bu şekilde çalışmanın da çok faydası var. Çünkü yazmayı öğreniyorsunuz. Bu çok önemlidir bence. Arapça olsun Farsça olsun Osmanlı Türkçesi olsun klasik metinleri yazarak öğrenmek insana çok şey kazandırıyor. Genç meslektaşlarda ben bunun eksik olduğunu görüyorum.
Bizim milletimiz tarihine taparcasına bağlı ve sadıktır, ona laf söyletmez ama iş o tarihin bıraktığı eserleri korumaya gelince sanırım yeryüzündeki en hoyrat, en duyarsız ve en tahripkâr milletlerden birisidir.
Hatta devlet, İslam’ın da üstündedir, ama İslam devlete hakim değildir; Osmanlı siyasal sisteminde bunu görmek lazım. Çünkü devlet onu istediği şekilde kullanabilme gücünü elinde bulunduruyor. Bunun somut pek çok örneği var. (Kitap bilhassa tarihe meraklılara ve tarih öğrencilerine tavsiye edilir.)
Merhaba arkadaşlar bugün size içinde buram buram tarih kokan bir kitaptan bahsedeceğim. Kitabımız kıymetli hocamız
Ömer Naci in derin ve büyük araştırmalarla yazdığı harika bir eser. Tarih severlerin elinden düşürmeyeceği, aslında bir çok kez isimleri duyup hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığımız bir çok derviş, sufî, fıkıh, gazi ve ahilerle dolu. Türk İslam dininin kabulünde büyük rol oynayan derviş ve gazileri okudukça aslında televizyonda gördüklerimizden çok daha farklı şeyler olduğunu anlıyoruz aslında. Önemli olan da doğruyu öğrenmek değil midir zaten? Kitabımız Dini zümrelerin ve tarikatların ortaya çıkışından tutun, Osmanlı Sultanlarının dini yaşantıları, derviş ve fakihlerle olan ilişkileri, yaptırdıkları vakıf ve kurumlar ile bir çok sosyal ve kültürel hayatta katkılarını okuyoruz. Bu sıralar sanırım hemen hemen herkes Şeyh Edebali'yi biliyor ve sanırım en çok onun hayatı ve Mevlana hakkında yazılan araştırmalar dikkatimizi çekiyor. Ama benim daha çok dikkatimi çeken Şeyh Hamideddin Aksarayî'nin hayatı oldu. Daha önce de hakkında yapılan bir filmi izlemiştim ve açıkçası doğruluğunun ne kadar olduğunu öğrenmek beni mutlu etti. Ayrıca kıymetli hocamız bu kitabı yazarken kaynakça kısmını da unutmamış. Kendisine hayran olmamak elde değil. Kısacası arkadaşlar bu harika tarih ve tasavvuf içerikli kitabı kesinlikle edinmelisiniz. Sizler için de kısa bir bilgi bırakıyorum. Kitapla kalın dostlar
Şeyh Edebalı, geçmişten günümüze adeta Osmanlı Devleti'nin kuruluşu ile özdeşleştirilen bir şahsiyettir.
Dervişler, Fakihler, Gaziler
Erken Osmanlı Döneminde Dini Zümreler (1300-1400)
Büyük bir emeğin, derin araştırmaların sonucu ortaya çıkan bu eser bizlere Erken Osmanlı dönemindeki İslâm tasavvufunun doğuşu ve tarihi seyriyle ilgili özet bilgiler sunmuş. Alt metinlerde detaylar, örnekler, özlü sözler ve kaynakçalarla zenginleştirilmiş. Siyasî