En Beğenilen Heinrich Schliemann Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Heinrich Schliemann sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Heinrich Schliemann kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Homeros İda’yı canavarlar anası olarak nitelemektedir. Bundan yola çıkarak bir zamanlar burada çok sayıda yabani hayvanın yaşadığı sonucunu çıkarabiliriz. Şimdi bile hâlâ olduklarını söyleyebilirim.”
“Edremit’te çok sayıda leylek yuvası bulunmaktadır. Leylek, gördüğü derin saygı ve hürmet sayesinde bu coğrafyanın fizyonomisinde önemli bir rol oynamaktadır; bu saygı ve hürmet o kadar büyük boyutlardadır ki, bu durum bu hayvana bir dokunulmazlık statüsü vermekte ve varlığı hayırlı alametlere vesile olarak gösterilmektedir. Rosenmüller’e göre, leyleğin İncil’de geçen adı olan “Chasidah”nın anlamı, diyanetlidir. Fakat Rumlar Türklere duydukları nefretin bir parçası olarak, böylesine anlamlı bir yaratık için bile ‘Türklerin kutsal kuşu” demekte ve evlerinin çatılarına bu kuşun yuva yapmasına izin vermemektedirler.”
“Durumu ne olursa olsun Anadolu Rumları arasında Yunanistan’a bağlılık çok sıkıdır. Anavatan diye Yunanistan’dan söz ederken akan gözyaşları insanın içini sızlatır. Hem de Yunanistan’ı hiç görmedikleri halde bu durum böyledir.”
“Troya’ya çok sık gittim ve beş yıl içinde aylarca süren kazılar yaptım. Buna rağmen buralara her gidişim yeni bir heyecana yol açıyor. Çünkü Troya coğrafyasının sihirli havası burada her yerde hâkimdir; her dağ, her vadi, her nehir, deniz ve Hellespontos* burada
Strabon’un kitapları, Troas’ı adım adım gezerler. Ancak hepsi de Troya’nın Çanakkale’nin Pınarbaşı Köyü’nde olduğuna inanmaktadırlar.
Heinrich Schliemann, 1868’de buraları gezdikten sonra, büyük ölçüde İlyada’daki verilere dayanarak Troya’nın Hisarlık denilen yerde olduğunu ileri sürer.”
“14 kilometre uzunluğunda ve 6 kilometre genişliğindeki Troya Ovası’nda bir zamanlar iki köy ve on bir parlak kent bulunmaktaydı ve bu kentlerden beşi (İlion, Ophryneion, Rhoeteion, Gergis ve Sigeion) sikke kesme hakkında sahipti.”
“Buradan gözler önüne serilen manzara, çektiğim her türlü zahmete değmişti. Her yer ayaklarımın altında bir tabak gibi uzanıyordu; Troya’nın tüm ova ve çayları, kuzeyde Marmara Denizi, kuzeybatıda Çanakkale Boğazı, daha ötesinde Trakya Khersones ve daha da ötesinde Sinus Melas, Trakya Denizi, İmbros [Gökçeada] ve Poseidon’un ikâmetgahı olan ve Troya Savaşı’nı izlediği Samothrake [Semadirek]; batıdaysa Limni Adası, hemen üst kısmında mağrur Athos Dağı, Edremit Körfezi’nin güneyinde ve güneybatısında Midilli Adası ile Ege Denizi vardı.”
Gargaros’un zirvesinden 1350 metre aşağıda Menderes’in kaynakları olduğu ve bu ırmak
Homeros tarafından “Zeus’tan doğma” ve “Zeus’un oğlu” olarak adlandırıldığı, zirvesinde taht benzeri bir yapı bulunduğu ve adı da “kutsanmış Gargaros” olduğu için hiç kuşku yok burası Zeus’un ikametgâhı olarak nitelendirilmiş.
Troya'ya çok sık gittim ve beş yıl içinde aylarca süren kazılar yaptım. Buna rağmen buralara her gedişim yeni bir heyecana yol açıyor.
Heinrich Schliemann