En Beğenilen Heinrich Schliemann kitaplarını, en beğenilen Heinrich Schliemann sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Heinrich Schliemann yazarlarını, en beğenilen Heinrich Schliemann yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Strabon’un kitapları, Troas’ı adım adım gezerler. Ancak hepsi de Troya’nın Çanakkale’nin Pınarbaşı Köyü’nde olduğuna inanmaktadırlar.
Heinrich Schliemann, 1868’de buraları gezdikten sonra, büyük ölçüde İlyada’daki verilere dayanarak Troya’nın Hisarlık denilen yerde olduğunu ileri sürer.”
“Buradan gözler önüne serilen manzara, çektiğim her türlü zahmete değmişti. Her yer ayaklarımın altında bir tabak gibi uzanıyordu; Troya’nın tüm ova ve çayları, kuzeyde Marmara Denizi, kuzeybatıda Çanakkale Boğazı, daha ötesinde Trakya Khersones ve daha da ötesinde Sinus Melas, Trakya Denizi, İmbros [Gökçeada] ve Poseidon’un ikâmetgahı olan ve Troya Savaşı’nı izlediği Samothrake [Semadirek]; batıdaysa Limni Adası, hemen üst kısmında mağrur Athos Dağı, Edremit Körfezi’nin güneyinde ve güneybatısında Midilli Adası ile Ege Denizi vardı.”
Gargaros’un zirvesinden 1350 metre aşağıda Menderes’in kaynakları olduğu ve bu ırmak
Homeros tarafından “Zeus’tan doğma” ve “Zeus’un oğlu” olarak adlandırıldığı, zirvesinde taht benzeri bir yapı bulunduğu ve adı da “kutsanmış Gargaros” olduğu için hiç kuşku yok burası Zeus’un ikametgâhı olarak nitelendirilmiş.
Heinrich Schlieman hepimizin bildiği gibi Troyada 1800lü yılların sonunda çeşitli zamanlarda kazı yapan amatör bir araştırmacıdır. Onu ünlü yapan ise okuduğu antik kaynakları takip ederek hayali olduğunu düşündüğü hazineleri ortaya çıkarmış olmasıdır, her ne kadar birçok insan tarafından hazine avcısı olarak kabul görse de Schliemann arkeolojinin
Troya'ya çok sık gittim ve beş yıl içinde aylarca süren kazılar yaptım. Buna rağmen buralara her gedişim yeni bir heyecana yol açıyor.
Heinrich Schliemann
Türklerin övgüye değer bir başka özellikleri de yolcuların ve hayvanların su ihtiyacını karşılamaları için yollara
yaptıkları çeşme geleneğidir. Onun içindir ki, ister küçük ister
büyük olsun hiçbir köy yoktur ki insanlar ve hayvanlar için
çeşme yaptırmamış olsun. Bütün yollar birbirine benzeyen
çeşmelerle kaplıdır ve her çeşmede mutlaka yolcunun su içebilmesi için zincirle bağlı ahşaptan veya bakırdan bir tas bulunmaktadır. Özellikle varlıklı köylerde bulunan çeşmelerin
üstünde çeşmeyi yaptıran şahsın koydurduğu ve Kuran'dan
alıntılar bulunan bir kitabe vardır. Böyle bir çeşme eğer antik
bir kentin yakınlarındaysa çeşmenin yapımında mutlaka kalıntılardan alınan işlemeli taşlar kullanılmıştır.
İmparator Caracalla ( İ .S. 2 1 1-21 6) can dostu Festus'u, Patroklos gibi bir dosta sahip olabilmek için öldürterek buraya gömmüştür. Böylece Akhilleus'un arkadaşına yaptığı davranışa özenmiştir.