Kitap kendisine yapılan olumsuz eleştirileri haketmeyen, kitabın adı ve kitap kapağının beklentileri etkilediği için buna sebep olduğunu düşünüyorum, bu nedenle Türk Yayıncılık Zekasi'na!!! kurban gitmiş bir kitap. Orjinal adı "My Life Next Door" kitaba daha uygun. Bence çok güzel bir genç yetişkin kitabıydı. Ailesi, ahlaki ve insani doğruları ve gelecek kaygısı arasına sıkışıp kalmışlığı, çok kardeşli bir evde büyümenin güzelliğini ve zorluğunu ben açık şekilde hissettim. Adına aldanmadan kitaba bir şans verin.
Garrett ailesini yıllardır penceresinden izleyen bir kız, Samantha. Annesi ve ablasıyla yaşayan Sam, bir gün Jase Garrett ile tanışıyor ve Garret ailesi birden hayatına dahil oluyor.Sam' in hayatı annesinin elinde bir nevi. Annesi ne isterse onu yapan, onu giyen, onu dinleyen bir kız. Bu kadar bastırılmış olması beni gerdi. Sözünden hiç çıkamadığı bir annesi olan Sam, tatlım Jase ile tanışınca zincirlerini biraz kırabildi iyi ki. Aynı zamanda Garret ailesinin diğer fertleriyle de zaman geçiriyor bolca. Küçük George özellikle sorduğu sorularla, bildikleriyle favorim oldu.
Jase Garrett farklıydı. Olgun ve kibardı. Hormonlarıyla değil de kalbiyle hareket eden bu genç çocuğu sevdim.
İkilinin aşkları da bana geçti. On yedi yaş, aşkın en güzel yaşandığı zaman derler. Jase ve Samantha'da saf aşklarını güzel yaşadılar. Sam' in arkadaşı Nan vardı bir de. Olmaz olsun dediğimiz arkadaş grubundan kendisi. Sam'i çok üzdü.
Roman uzun ve güzeldi. Sadece aşk değil, ailenin değeri, sevgi ve dostluk da güzel bir şekilde işlenmişti. Ben suçlunun cezasını çekmediğini düşünüyorum yalnız. Yazar daha gerçekçi yazabilirdi sonu. Yine de okunması güzel bir romandı. İyi okumalar herkese.
Kapağı da romana çok uygun ve tatlış olmuş bu arada.
Çat kapı aşk arka kapağına aldanıp da aldığım, beni hayal kırıklığına uğratan bir kitap oldu. Sanki dünyada ne kadar sevmeyeceğim kitap varsa hepsini geçen yıl almışım gibi hissediyorum artık. Eskiden hiç böyle olmazdı.
Kitaba gelirsek, karakterlerin tanışma şekli arka kapaktaki gibi olsa da esas konunun bu klişe olmadığını düşünüyorum ben. Çünkü 300 sayfa boyunca tek gördüğümüz tüm çiftler ve onların fiziksel yakınlıkları. (Tüm çiftler diyorsam bana güvenin. Jase'in anne babasından tutun Sam'in annesi ve sevgilisine kadar herkesin özel hayatını görüyoruz.) Açıkçası ben bir ara kitabı bıraktım dayanamayıp çünkü gerçekten başka bir olay olmadı. Ama sonra hadi Büşra yapabilirsin diyerek zorla okumayı sürdürdüm. Nihayetinde yazar son yüz sayfa içine bir olay koymayı başardı.Verdiği karakterleri hesaba katarsak kesinlikle mantıksız ve alakasız bir olay değildi. Bunu ahlaki ikilemle perçinlemesi de ayrı hoşuma gitti ama elbette yazar beni şaşırtmayı göze alamayıp son kısmı geçiştirerek kitaptan tamamen soğumama yardımcı oldu.
Anlayacağınız ben bu kitabı da hiç sevmedim ve 1 puan bile zoraki bir şekilde verildi diyebilirim. Kesinlikle tavsiye etmiyorum.