Ignatius Mouradgea d'Ohsson

18. Yüzyıl Türkiyesinde Örf ve Adetler yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
2
Okunma
0
Beğeni
288
Görüntülenme

En Eski Ignatius Mouradgea d'Ohsson Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ignatius Mouradgea d'Ohsson sözleri ve alıntılarını, en eski Ignatius Mouradgea d'Ohsson kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"El yıkamaya önce gençlerin başlaması, yaşlıları sofrada bekletmemek için, hürmet icabıdır."
Sayfa 33 - Tercüman
umumiyetle yiyecekler
....aralarında ,fazlaca av meraklısına rastlamaz .Diğer taraftan , milli tarihlerinde daha dindar olanların av etlerine karşı daha çekingen davrandıklarını , hatta aldıkları av hayvanının parasını sadaka olarak fakirlere verdiklerini okumaktayız. Osmanlı devletinin ilk asırlarında bu görüşün dışında tutmak gerekir.
Sayfa 27 - Tercüman 1001 temel eserKitabı okudu
Reklam
umumiyetle yiyecekler
"turşu" denen,sirke içinde dinlendirilmiş hıyar kereviz ve diğer sebzeler bulunur.
Sayfa 31 - Tercüman 1001 temel eserKitabı okudu
Kahveyi uzun müddet sadece Araplar kullandı. Bu içeceğin Suriye, Mısır, İran ve Hindistan'a yayılması bir asır sonraya rastlar. İstanbul'a bile, ancak I. Süleyman zamanında girdi. Peçevî'nin yazdığına göre, 1555 yılında, biri Halepli diğeri Şamlı iki Suriyeli; Hükm ve Şems, İstanbul'a gelir ve Taht-ul Kal'a'da (Tahtakale) iki kahvehane açarlar. Bu harikulâde içeceğin cazibesi, önce çok geçmeden, müderris, kadı vs. gibi mühim memurları çeker. Bu kahveler, onlar için saatlerce oturulacak bir merkez haline gelir. Kimi dama yahut satranç oynayarak, kimi sohbet ederek vakit geçirmeye başlar. Bu sohbetler, zamanın meseleleri üzerine değil, sanat, ilim ve edebiyat üzerine olur. Peçevî, kahvehanelere karşı gösterilen muazzam akım karşısında, imam, şeyh, müezzin gibi en masum eğlencelere bile düşman olan din adamlarının, bu büyük rağbet karşısında dehşete düştüklerini, bu içeceğe cephe aldıklarını, kahvehanelere gidenleri münkir ve mücrim ilân ettiklerini yazar. Bunların çıkardığı şamatalar ulema sınıfına da tesir etti. Şeyhülislâm Ebussuud Efendi, kalben inandığından değil fakat İçtimaî sebeplerle onlardan yana çıktı. Kur'an'da bu içecekle alâkalı tek kelime bile olmamasına rağmen, kömürleşme derecesinde kavrulan her şeyin Müslümanlıkla yasak olduğuna dair fetva verdi.
Sayfa 51 - Tableau Général de Lempire Othoman: Code Religieux. Tercüman 1001 Temel Eser Serisi No:3, Kervan KitapçılıkKitabı okudu
Gece olsun, gündüz olsun, imparatorluğun bütün şehirlerinde tam bir emniyet vardır. Bu, inzibat kuvvetlerinin sıkı çalışmasının neticesi olduğu kadar, Türkler'in millî an'anelerinin mükemmelliğinin de neticesidir. Bazan karayollarında haydutlara raslanır. Ama şehirlerde asayiş son derece mükemmeldir. Hele muazzam nüfuslu bir şehir olan İstanbul’da bu asayiş insanı hayrette bırakacak derecededir. Hırsızlık veya cinayet kadar ender duyulan kelime yoktur. Yankesicilik ve dolandırıcılık büsbütün nâdirdir. Hem de, dükkânlarda ve en pahalı eşyanın bulunduğu mağazaların korunmasında gösterilen ihmale ve buralarda olan büyük müşteri hücumuna rağmen!..
Sayfa 128 - Tableau Général de Lempire Othoman: Code Religieux. Tercüman 1001 Temel Eser Serisi No:3, Kervan KitapçılıkKitabı okudu
Nereden nereye...
Türkler'in çiçekten sonra gelen bir başka zevki daha var. İnsana tuhaf gelecek derecede ağaç dikimi ve bakımıyla uğraşıyorlar. En sevdikleri ağaçlar meşe, ıhlamur, çınar, çam, kestane, karaağaç, ceviz ve mezarlıklarda pek bol rastlanan servidir. Türkler'in, en'anevî diyebileceğimiz bir itikatla, bütün bu ağaç çeşitlerine karşı büyük bir hürmeti var. Mutlaka gerekmedikçe, ağaç kesmek veya yakmanın bir felâkete yol açacağına inanıyorlar. Türkiye'deki ağaçların bolluğu, güzelliği, yaşlılığı bu duygunun ne derecede olduğunu açıkça göstermektedir. Bir kelime ile, bir ağacı kesmek yahut kurutmak, tabiata karşı işlenmiş bir cürümdür, hele mezarlıklardaki ağaçları kesmek, onların gölgesinde ebedî uykularını uyuyanların ruhunu tahkir mânâsına gelir.
Sayfa 132 - Tableau Général de Lempire Othoman: Code Religieux. Tercüman 1001 Temel Eser Serisi No:3, Kervan KitapçılıkKitabı okudu
Reklam