Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
John Shirley Yorumları ve İncelemeleri
John Shirley yorumları ve incelemelerini, John Shirley kitabı hakkındaki okur görüşlerini , John Shirley puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Hapishanelerin Özelleştiği Bir Gelecek: Yeni Tabular
“Teknoloji, evcilleştirilmemiş bir köpek gibidir.”
-John Shirley.
İthaki Yayınları’nın Bilimkurgu Klasikleri dizisinin geniş olur kitlelerine yayılmasının ardından bilimkurguya yönelen yayınevlerinin başında Ayrıntı Yayınları geliyor. 2018’de yayımlanmaya başlanan diziden şimdiye dek 9 kitap çıkaran yayınevinin amacı klasikleşmiş eserlerden
Bu kısa roman siberpunk örneği bir eser. Yüksek teknolojik imkânların olduğu ortamlarda hayat kalitesinin düşmesi olarak belki düşünebiliriz siberpunku. John Shirley de bu konularda yazan, üreten bir yazarmış. _mış diyorum çünkü ben de bu kitabı okuyana dek bilmiyordum yazarı.
Kitap güzel, iyi; abd'de gelecekte arizona eyaletinin bir şirket
Elimde bir buçuk aydır sürünen bu kitabı sonunda bitirebildim. Kitap nedir ne değildir derken çok fazla spoiler yediğim için heyecan bazı yerlerde azaldı ama her şeyiyle Rapture mükemmeldi.
Konu kabaca Andrew Ryan karakterinin vergilerin, sansürlerin, savaşların fazla olduğu bir dönemde Pasifik Okyanusuna Rapture adında, okyanusun derinlerinde bir şehir inşa ettirmesi ile başlıyor . Bu şehir kamulaştırmadan uzak sansürlerin olmadığı bir özgürlük ütopyası hedefi üzerinden ilerliyor. Rapture 'ın dışına çıkmak ve içeriye din ve siyasi yönetimini sokmak dışında her şeyin özgür olduğu bu olaylarda biz bir ütopya hayalinin nasıl distopyaya dönüştüğünü okuyoruz aslında.
Karakterler çok güzeldi. Olaylar, kurgu harikaydı. Lakin çok boşluklar vardı bazı olaylar havada kaldı.
Böylesine muazzam bir kurgu ve de karakterleri keşke kitap serisi haline getirselerdi. Ve sonu - tam olarak havada kalsada - kırıcıydı.
Rapture unutulmazlarımdan oldu.
Rusya’dan babası ile kaçıp mülteci olarak Amerika’ ya sığınan Andrew Ryan, Hiroşima ve Nagazaki’ ye atılan atom bombalarını gördükten sonra yeryüzünde yaşayan devletlerden umudunu kesip onlar tüm dünyayı nükleer bir felaketle yok etmeden önce hayalini gerçekleştirmek için kollarını sıvar.
Güvenebileceği insanların, kendilerini özgürce ifade edecek sanatçıların, hiçbir kısıtlama olmadan deneylerini yapabilecek bilim adamlarının ve sadece seçilmiş kişilerin yaşayabileceği, verginin ve devletin olmadığı, sadece serbest teşebbüs ve rekabetin geçerli olduğu, dünya devletleri birbirini yok edene kadar saklı kalacak, Atlantik’ in bir yerlerinde kurulan muhteşem denizaltı kenti mest edici anlamına da gelen Rapture.
Unutmayın tek bir kuralımız var bu kente gelen bir daha yeryüzüne dönemez. Bu kentin varlığı onu yozlaştıracak dünyalılardan gizli tutulmalıdır. Girişinde Andrew Ryan’ ın devasa bir heykeli elinde pankart tutuyordu;
‘’ TANRILAR VE KRALLAR GİREMEZ. SADECE İNSANLAR. ‘’
Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarından döşelidir derler. Bu zavallı, deli milyoner de ütopya olarak tasarladığı kentine zamanla neler olup da kabus kentine dönüştüğünü bir türlü anlayamaz.
Basit görünüp derin anlamlar içeren ve etkileyici mesajlar veren bir kitaptı. Sayfaları su gibi aktı gitti. Yazarın betimlemeleri öyleydi ki okurken kendimi tonlarca suyun altında bayağı klostrofobik hissettim.
112 sayfadan oluşan bu kitap, dört bölümden oluşuyor. İlki, "Tutsaklık Hâli/Eyaleti" adındaki bir öykü. Bu öykü, bütün Arizona'yı kaplayacak şekilde yayılmış bir "özel" hapishaneyi konu alıyor. (Türkiye'den bir benzetme yapmamız gerekirse coğrafi bölgelerimizden birinin, örneğin Marmara'nın, Ege'nin ya da İç Anadolu'nun
Kitabı bitirir bitirmez 1.Oyunu açıp oynadım hikaye akışı bu kadar mı mükemmel olur bir serinin, adeta sanatsal bir eser, ortaya koyulan vizyon ve karakterlerin diyalogları harika. Bunu tavsiye etmekle beraber oyununu da oynamanızı tavsiye ediyorum, oyun oynamayı sevmeyen birisi dahi hikayesi için severek oynayacaktır.
SPOILER :
Ryan savaştan ve yasaklar politikasından kaçıp özgürlükler şehri Amerika'da başarılı bir iş adamı olur. Edindiği bilgi birikim ve vizyon sayesinde bir çok yazarın, bilim insanının ve hatta hayal kurmayı seven bizlerin bile hayallerini süsleyen su altı şehrini inşa eder. Baskılardan, savaşlardan uzak dinlerden ve o dinlerin bilimin karşısına çıkardığı engellerden soyutlamış bir şehir. Ama işler bir nokta da ters gitmeye başlar ve Ryan artık özgürlüğünde sınırı olması gerektiğini farkeder.
Rapturenin distopik bir şehre dönüşmesinin başlangıcı anlatılmış kitapta ve oyunu da distopik bir su altı şehrinde mutantlaşmış insanlara karşı mücadele ederek oradan kaçış hikayemizi konu alıyor.
Sürçü lisan ettiysek affola. İyi okumalar dilerim.
Askeri bilimkurgu tadında yazılmış olan "Yeni Tabular" üç hikaye ve bir söyleşiden oluşan mini bir eser. Kitaptaki üç öykü de birbirinden bağımsız görünse de fikirler ekseninde bakacak olursak birbirini tamamlayıcı özelliğe sahip. Sırasıyla bölümler;
1)Tutsaklık Hâli
Bildiğiniz gibi hapishaneler özelleştirilmeyen, devletin elinde
Ütopya mı distopya mı?
Oyunu oynamamış biri olarak kitaptan çok büyük keyif aldığımı söylemeliyim. Bilenler vardır kitap Bioshock oyun serisinin öncesini anlatıyor. Oyunu bilmeme rağmen oynama şansım olmadı belki bir gün oynarım çünkü hikayesinin çok kaliteli olduğunu yine gördüm. Zaten yorumlarda övülüyordu. Hele böyle bir geçmiş hikayesi varsa oyunun hikayesi de kesin
Ulan Andrew Ryan Ulan Andrew Ryan!!!
Kitabı oyunu olduğu için biraz daha bana hitap edebilir düşüncesiyle okumak istemiştim iyi ki de istemişim.
Amerika'nın sayılı zenginlerinden olan Andrew Ryan ülke yönetiminden, vergi düzenlemesinden, özgürlük kısıtlamasından, dini tercihlerin insanları insan olarak görülmelerini engelleyen bir faktör olmasında ve daha birçok konudan memnun değildir. Uzunca bir süre üzerinde çalıştığı bir proje sonucu denizin altına bir şehir kurmaya karar verir. Bu şehirde insanlara vadettiği yaşam çok güzel özelliklere sahiptir. En başta ülke yönetimi serbest piyasa görüşünü benimsemiş, her türlü dini yasaklamış, herhangi bir vergi talep etmeksizin yaşamlarını sürdürmelerine izin vermiş ve daha bir çok özgürlükçü şeyleri düşünerek bu kararını kesinleştirmiştir.
Ryan şehri ABD'nin haberi olmadan yeraltına zorluklarla da olsa kurmuş, zenginler azınlık olmak üzere yaklaşık 20.000 kişiyi Rapture'e HAPSETMİŞTİR. Hapsetmiştir diyorum çünkü Rapture gizli bir yaşam alanı olduğu için geriye dönüş kesinlikle yasaktır.
Neyse kısa keseyim. Ryan yaşam alanını vadettiği gibi yönetemez, rapturenin bu kadar kuralsız oluşu belirli sorunları yanında getirir ve bir müddet sonra taraf ayrımına neden olur. He birde bunun yanında insanlar üzerinde deney yapılmaya başlanır ve türlü türlü şeyler keşfedilir. Genler ile oynanmaya başlanır. İnsanlar deneyler uğruna öldürülür ve bunun bile piyasası oluşur. Kitap son derece güzel kurgulanmış fakat bölüm geçişleri çok ani ve "nası ya burdan sonrasını anlatmıyor mu?" dedirtecek cinsten. Kısacası ben beğendim.
Tavsiye ederim
Çok güzel bir konusu var aslında. İnsan doğasını acımasızca ortaya serende bir kurgusu var. Ve evet! Rapture'da yaşanan herşey yüzünüzü buruşturmanıza, iğrenmenize neden olsa da şaşırtıcı değil. İnsanız ve kötüyüz maalesef!
Kitaba başladığımda çok kolay okunur bir kitap olduğu kanaatindeydim. Bu fikrim hala değişmedi. Kolay okunuyor, çabuk ilerliyor ama... İşte, var orada bir ama!
angelssbooks.blogspot.com.tr/2016/06/bioshoc...