1902 Viyana doğumlu Avusturyalı bilim ve toplum felsefecisi. Üniversite öğrenimi sırasında matematik, fizik ve felsefe okudu. İlk kitabı mantıkçı pozitivistlerin merkezi olan Viyana Çevresi yayınları arasında çıkmakla birlikte Çevreyle ilişkisi her zaman tartışma ve eleştiri düzeyinde sürdü. Bu yüzden kimilerince 'resmî muhalif' ilan edildi. 1937 yılında okutman olarak gittiği Yeni Zelanda'da kendisine asıl ününü kazandıran 'Açık Toplum ve Düşmanları' kitabını (Türkçeye çevirisi: C. 1, Mete Tunçay, Ankara, 1967, C. 2 Harun Rızatepe, Ankara, 1968; Türk Siyasi İlimler Derneği Yayınları) yayınladığı yıl olan 1945'e kadar kaldı. Aynı yıl Londra Üniversitesi London School of Economics'de okutmanlığa başladı. 1969'da emekli oluncaya kadar burada mantık ve bilimsel yöntem profesörlüğü yaptı.
Toplum varlığını insan doğasına ve özellikle onun kendi kendine yeterli olmayışına borçludur; birey de, kendi kendine yeterli olmadığı için varlığını topluma borçludur.
"Ne var ki demokrasi akılları karıştıran bir nitelemedir. Çünkü yöneten halk değildir! Ve bir çoğunluk hakimiyeti, kolayca en kötü despotizme dönüşebilir."
Hiçbir şey bilmiyoruz - bu birincisi.
Bu yüzden çok alçakgönüllü olmalıyız - bu ikincisi.
Bilmediğimiz halde bildiğimizi iddia etmemeliyiz - bu da üçüncüsü.
🌿Merhabalar🌿 #188501228 E-KİTAPLAR
Telegram E-kitaplar t.me/Pdf100000kitapa...
Sayfama gelip bu iletiyi okuyorsan, bence kitap önererek yorumunu da ekleyebilirsin, şimdiden teşekkürler 🙏🙏 Her öneri birbirinden değerli benim için🥰
Değerli önerilerinizden oluşan kitap listesi;
Açık Toplum ve Düşmanları yapıtını incelemeye başlamadan önce Popper’in açık toplum ve kapalı toplum kavramlarıyla ne kastettiğine değinmek yerinde olacaktır. Açık toplum en basit anlamıyla özgür toplumdur. Açık toplumda birey toplum tarafından kısıtlanmaya ve dolayısıyla kendini gerçekleştirememeye maruz kalmaz ve toplumun her bir bireyinin birey
Bazı kitaplar felsefe yapmaz, felsefe yapmayı öğretir. Kuramları nasıl yorumlamamız gerektiğini öğretir. Bu kitap da öyle bir kitaptı.
Kitap iki bölümden oluşuyor. ilk bölüm bilim tarihine bir önsöz gibi beyin jimnastiği yaptırıyor size .ikinci bölüme kadar sabırla beyninizin gıdasını veriyorsunuz. Yazarın Descartes, Spinoza, Einstein ,Newton,
Karl Popper'ın iki cilt boyunca, Hegel'e, Marks'a, Platon'a, Toynbee'a kadar hemen herkesi kapsayacak şekilde yerle bir ettiği felsefe kitabı.
Okuması oldukça zevkli. Totaliterliğe karşı alınan tutum ile akılcı ve bilimci kültürün savunulması hariç hemen hemen her önemli argüman ve fikir eleştirilmiş. Ancak kitap tam bir liberalizmin bakış açısına göre yazıldığından haliyle kendi yanlışlarını anlatmamakta. İdeolojinin yanlış bilinç olduğunu görebilmek bu kadar zor olmamalıydı. Popper bunu eleştirel bir bilinçle işleseydi kitap efsaneler arasına girebilirdi ancak karşıtları yerle bir edeceğim derken neoliberal mantığı kendiliğinden meşrulaştırıyor olması huzursuz etti beni.
Hegel'i şarlatana benzetip ona ayıracak zamana yazık olur dercesine olan yaklaşımı bence oldukça yanlış. Tabi Hegel'in felsefesi ve diyalektiğini eleştirenler içindeyim ancak yaklaşımda problem var. Ona göre doğru bu. Sonuçta liberal mantığı temsilen yazıyor Ancak Hegel kendisinin bahsettiği gibi Prusya krallığının şarlatanı olmaktan çok daha fazlası. Sanırım Popper biraz da dikkat çekmeye çalışmış ancak felsefe severler için düşündürücü yanları oldukça fazla bir kitaptan bahsediyoruz.
Doğru ''şey'' yanlış metodla yazılmış gibi.