Kojin Karatani sözleri ve alıntılarını, Kojin Karatani kitap alıntılarını, Kojin Karatani en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Başka bir deyişle İyonya'da izonomi bağımsız çiftçilik, ticaret ve üretimin gelişmesinin bir parçası olarak şekillenmişken, Atina demokrasisi sadece askeri nedenlerle veya savaşçı-çiftçi bir sınıfın taleplerine yanıt olarak şekillenmişti.
Amerika'nın özel sivil toplum sistemi Doğu Kıyısı'ndaki İngiliz kolonilerinde geliştirilmişti. Buna kasaba sistemi deniyordu. Kasabaya katılan yerleşimcilere belli büyüklükte bir toprak verilirdi. Bir yurttaş teorik olarak bundan daha fazla toprağa sahip olabilse de
pratikte bu neredeyse imkansızdı, zira bir kişi büyük bir toprağa sahip olsa bile aile dışında toprağı işleyecek fazladan işgücü yoktu.
Bir kişinin toprağı yoksa başka birinin toprağında çalışması gerekmiyordu; yola koyulup yerleşimin olmadığı bir yere gitmesi yeterliydi. Benzer şekilde bir kişi kasabanın siyasetinden hoşnutsuzsa orayı rahatlıkla terk edebilirdi. Kısacası üyelerinin hareket serbestliği (özgürlük) beraberinde eşitlik getiriyordu. Tüm bunlar kasabanın bir tür izonomi olduğunu söylememize izin veriyor.
Bundan önce İyonyalılar kendi toplumsal pratikleri üzerine dü- şünmüyordu. Genelde insanlar bir şeyin önemini ancak o şey kay- bolduğunda fark eder. İyonyalılar için bu 6. yüzyılın ortasında ola- caktı. İyonya'nın farklı bölgelerinde izonomi ilişkileri yavaş yavaş bozulurken demokratik reformlar başlatıldı. Birçok durumda bunlar tiranlıkla sonuçlandı. Örneğin Samos'ta Polykrates ve sırdaşı Pytha- goras tarafından başlatılan reformlar Polykrates'in MÖ 538'de tiran olmasıyla sonuçlandı. Polykrates'in planı siyasi reform gerçekleş- tirmekti. Fakat bu süreçte yavaş yavaş bir diktatöre dönüştü. Bunun- la birlikte bu sürecin arkasında reform gerektiren toplumsal gerçek- likler vardı ve tiranlık halkın desteğini aldı. Bu olayların sadece Sa- mos Adası'nda değil tüm İyonya bölgesinde yaşandığını varsayma- mız gerekiyor. Doğa filozoflarının ilk töz veya arkhe araştırmaları bu bağlamda başladı. Thales'in genç meslektaşı Anaksimandros şöyle yazar: "Mevcut nesneler hangi şeylerden tezahür ederse, yok olduklarında yine -olması gerektiği gibi- onlara dönerler; zira za- manın düzenine göre adaletsizlikleri için birbirlerinin zararını telafi edip tazminat verirler."
Zarar telafisi ve tazminat gibi tabirlerin doğaya uygulanmasında bir uyumsuzluk vardır. Fakat bunu bir toplumsal felsefe beyanı olarak alırsak, burada tiranlık ve sınıfa yönelik bir kınama ve izonominin tazmin edilmesine yönelik bir çağrı sezebiliriz.