Max Jacob

Genç Bir Şaire Öğütler yazarı
Yazar
7.2/10
15 Kişi
97
Okunma
9
Beğeni
3.050
Görüntülenme

En Beğenilen Max Jacob Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Max Jacob sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Max Jacob kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Epiktetos Gibi Bir Şey - Salâh Birsel (5)
' Marcel Raymond, Fontenelle'in: " Her bilgelikte alay vardır" sözü önünde şapkasını çıkardıktan sonra şöyle der: - Max Jacob büyük bir şiir yüzyılından sonra geldiği, binlerce kez yaratılmış güzellikleri yeniden yaratmak yoluna sapmadığı için sanki o yazılı şiirleri alaya almış, onlara sarakalı benzetmeler döşenmek istemiştir. Şairimiz alayı, acı karşısında bile elden bırakmaz. 1919 yılında bir kış gecesi operaya giderken, bir otomobil altında kalıp da Lariboisiere Hastanesine kaldırıldığı vakit şunu söyleyecektir: - Göğüs kemiklerim kırıldı galiba. Pantol askım düşüyor. Yani Epiktetos gibi bir şey.
Sayfa 13 - Türkçesi: Salâh Birsel, Nisan Yayınları, İstanbul, 1985Kitabı okudu
Epiktetos Gibi Bir Şey - Salâh Birsel (3)
' Burada yine Max Jacob'un bir açıklaması olacaktır: - Birçoklarının öykündüğü Zar Boynuzu'ndaki düzşiirler, Aloysius Bertrand'ın fantazyalarından şu noktada ayrılır ki, bunlarda ne konu, ne de çevre beş para çalışmaz. Var mı şiir, yok mu şiir. Yani sözcüklerin, imgelerin birbiriyle uyumu, sözcüklerin, imgelerin sürekli ve karşılıklı olarak birbirini çağırmasıdır önemli olan.
Sayfa 10 - Türkçesi: Salâh Birsel, Nisan Yayınları, İstanbul, 1985Kitabı okudu
Reklam
İç dünya, dış dünyadan ayrılmadır; aklın dış dünya ile tartışmasıdır. Meleklerin kimi iyidir, kimi değil. Peki, ya cinlere ne demeli? Her ne halse, şiirin sesi Tanrının sesi değildir. Tanrı tarafından yaratılmışlardır ama yine de dâhiler Tanrı değildirler. Onun için, bu esin sağlayan sesleri kötülerinden ayırmayı öğrenin ve öyle davranın ki, Tanrı, sizdeki bu esinlere egemen olsun. İlkin kendinizi Tanrı için hazırlayın; çünkü en iyi resim fonu budur, biricik resim fonu. İlkin Tanrıyı bulun.
Sayfa 21 - Türkçesi: Salâh Birsel, Nisan Yayınları, İstanbul, 1985Kitabı okudu
Ben, üslûba, meleklerin, gölgeliklerin duruluğu ve buna benzer şeylerin bir karması gözüyle bakmıyorum. Üslûp, benim için, duyguların elele tutuşmasıdır.
Sayfa 26 - Türkçesi: Salâh Birsel, Nisan Yayınları, İstanbul, 1985Kitabı okudu
Düşüncelerin şiirle hiçbir alışverişi yoktur; şiirde geçer akçe olan, anlatılamayandır. Düşüncelerin kaynağı insan değildir; onlar, düşlerin dünyasından gelir, insanlar onlara arka çıkar sadece. Düşünceden çok, hüzün veren, can sıkan başka bir şey yoktur; onların hepsi de bay Proudhomme ile Homais'nin yumurtlamalarıdır. Onları ölesiye duyarsanız, sevgiyle, deneylerle duymaya bakarsanız, onları duygu kılığına sokmağa bakarsanız, düşünce olmaktan şıp diye çıkıverirler.
Sayfa 25 - Türkçesi: Salâh Birsel, Nisan Yayınları, İstanbul, 1985Kitabı okudu
' Ne ki sanat, etki yaratmak da değildir. Ama hiç mi hiç. Bu sorun üzerinde insan kendini yoklamalı. Paris mahallelerinin yoksulluğunu anlatmak istiyorsanız kadifelerden söz açacak değilsiniz. Yeter ki, bir karşıtlık çizmek istemiş olmayasınız. Demek, belli başlı noktaları seçmelisiniz. Bu konu üzerinde derinleşmek için Rus romanlarını inceleyin. Ben Gogol'un Ölü Canlar'ını size salık vereyim. Ölü Canlar'da evlerin, mobilyaların manzarasıyla insan karakterlerinin nasıl canlandırıldığını görebilirsiniz.
Sayfa 47 - Türkçesi: Salâh Birsel, Nisan Yayınları, İstanbul, 1985Kitabı okudu
Reklam
163 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.