Psikoloji: Beynin olmayan sınırlarını arayış.
Beynimizin, ruhumuzun ve çevrenin birbirleri ile olan bağlantılarını, çatışmalarını ve dostluklarını merak edenler için, nedir bu bunalımlar, sevinçler, intiharlar ve yaşama tutunmalar diyenler için güzel mi güzel, bir güzel kaynak.
İçerisinde duyum, algı, bellek, zihin, motivasyon, zeka, kişilik gibi bir çok kavramı sade bir şekilde okuruna sunan, bununla beraber gelişim psikolojisi, sosyal psikoloji, kültürel psikoloji ve klinik psikoloji gibi bir çok başlığı anlaşılabilir bir biçimde zihnimizde tablo oluşturan, okunmasını istediğim bir kitap oldu kendileri.
Ruhumuzda olan biteni masaya yatırmaktır psikoloji aslında. Masanın ayaklarını da sosyoloji, genetik, yaşanılan olaylar ve yaşadığımız zamanın koşulları oluşturur dersem yanlış olmaz. Ruhun karmaşası, travmaları, hastalıklarını konuşuruz bu masada. Konuşmakla kalmak olmaz, tedavisini de konuşmak gerekir. Kelimeler, deneyler, testler uçuşur durur. Harmanlanır öylece. Yüzyıllardır bu masaya göz atar durur insanlar. Kimi bir şeyler söyler, kimi umursamaz, kimi hayatını feda eder masada. Herkesin de alıp veremediği vardır elbet bu masadan. Kelimelerden çok yaşamlar ve ölümler uçuşur, harmanlanır artık. Masadan kalkar kimi, sokak sokak arar ruhunu, içindekileri. Kimi çoktan kaybetmiştir, aramaz bile.
Masanın bir ucu yaşam ise, diğer ucunda ölümler mi bekler bizi?
Kitapla dinlenecek müzik önerisi:
Nocturne no20 - Chopin