Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mehmet Yılmaz

Mehmet YılmazYola Düşen Gölgeler yazarı
Yazar
8.9/10
282 Kişi
549
Okunma
87
Beğeni
10,8bin
Görüntülenme

En Eski Mehmet Yılmaz Sözleri ve Alıntıları

En Eski Mehmet Yılmaz sözleri ve alıntılarını, en eski Mehmet Yılmaz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çanakkale'den Romanya Cephesine
Harekattan birkaç gün önce bir Alman gazeteci bizim fotoğraflarımızı çekmişti. Bir dere kenarında durmuştuk. Tüfek çatmamızı istediler. Fotoğraf çekinilecekmiş. ‘Doğal davranın, aranızda konuşun’ dediler. Hamdi de oradaydı. Dediğim gibi Hamdi, göbekliydi, şişmanca. Yine takılalım istedik. Mustafa, Alman fotoğrafçıya ‘Hamdi bu fotoğrafın hepsini kaplar, biz görünmeyiz gardaş’ demişti. Biz gülüyorduk. Hamdi de gülüyordu. Alman fotoğrafçı anlamamıştı haliyle. Sonra bize bir şeyler söyledi. ‘Ein, zwei, drei…’ ve çekti fotoğrafımızı. Biz o fotoğrafı hiç görmedik. Acaba nasıl çıkmıştık? Hiç bilemedik.
Sayfa 108 - Roza Yayınları
Susuyorsam, bil ki seni düşünüyorumdur.
Roza Yayınları
Reklam
Velhasıl, Türkiye'deki futbol sistemini bilen biliyor, hatta bu Üç İstanbul takımının taraftarı da biliyor. Çoğunluk düzenin parçası olma kolaycılığına kaçıyor, sonra da bunun adına renk aşkı diyorlar. Lakin bence bunun adı güce tapıcılıktan başka bir şey değil. Anadolu’da yaşadığı halde İstanbul takımı tutanlar; o yaldızlı camialara özenen, milyonlarca dolarlık transferlere, şatafata ortak olmaya çalışan zavallılardır. Sanki bizler “malum üç takımdan birini tutuyorum” dediğimiz anda bunu yapamaz mıyız? Yapmıyoruz, bu iğrençlikleri görüyoruz çünkü ve yüreğimiz elvermiyor. Şehrimizin takımı var, mazisi var, gelecekten umudumuz var. Şu çok açıktır ki, Türkiye’de bugünün ortamında şehrinin takımını destekleme erdemini gösterebilenler idealist insanlardır. Zordur çünkü Samsunsporlu olmak, bir Anadolu takımına gönül vermek. Samsunsporlu bir taraftarın ekşisözlükte yazdıklarıyla bitirmek istiyorum yazıyı; “Her ne olursa olsun Samsunspor çekirdek taraftar grubunun asla vazgeçemeyeceği bir sevdadır. Samsunsporlu olmak acıklı bir aşk hikâyesine benzer; kaybetmeye mahkûmsunuzdur ancak arada sırada tadılan küçük mutluluklar sizi ayakta tutar ve ileriye hep umutla bakarsınız; daha iyi olmayacağını bilerek ama artık vazgeçemeyecek kadar bağlanmış olarak...” Başka diye soranlara inat; sadece Samsunspor…
Samsunspor'u Tutmak - M. Teoman Taş
En çok maviyi severdi. Mavi de bir yakışırdı ki sorma gitsin. Bir gün bir kazak giymişti. Mavinin şöyle laciverde yakın olanından... Üzerinde yaprak figürleri vardı. Çevresindekilerin kıyafetlerine karşı son derece kayıtsız olan ben, onun bir giydiğini bir daha unutmuyordum. İşte, o yaprak figürlü kazağıyla sırada oturuyordu. Göz göze geldik ve selamlaştık. Sonra ben dayanamadım ve Ahmet Haşim’den bir şeyler okudum; “Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak...”
Roza Yayınları
- Martıları görüyor musun Yavuz? diyerek sessizliğe son noktayı koyuyor. - Evet görüyorum. Denizin çılgın aşıkları, martılar... - Ben martıların denize aşık olduğunu düşünmüyorum. Bence onlar balıkları amaçlıyor ve denizi de bu amaçlarına ulaşmak için kullanıyorlar. Denizin esas aşıkları kimlerdir biliyor musun? Irmaklardır... Çünkü onlar upuzun bir yolculuğa çıkarlar ona kavuşmak için. Nice badireler atlatırlar; kururlar, taşarlar, bulanırlar, önlerine setler çekilir ama asla yılmazlar. Bilirler ki, sevgilileri onları bekliyordur. Her ne olursa olsun mutlaka varmalıdırlar sevgiliye. Akarlar, akarlar ve nihayetinde vuslata ererler. Karşılıksız ve mücadele ederek severler. Üstelik sevgiliye giderken büyürler, güçlenirler. Neticede martılar gibi bir şeyler de almazlar denizden ya da o kirlenince terk-i diyar eylemezler... Aksine, kendilerinden bir şeyler verirler. Aşk budur işte...
Roza Yayınları
Bir tuhaf oldum o anda. Tuna’nın bizim için ne ifade ettiğini Romenler anlayamazlardı bence. Bilmiyorum ama mesela onlar çocuklarına Tuna adını veriyorlar mıydı? Oysa bizde bir asırlık hasretin adıydı, çocuklarımıza verdiğimiz Tuna/Tunahan adları.
Reklam
Sonra da o kara gözleri bir boşluğa dalıp gitti. Dünyada gün yüzü görmemişti Mustafa. Hoş, bizim nesilden kim gördü ki ? Gençliğimiz bir ateş denizinin ortasında yüzmekle geçiyor.
Sayfa 10 - Roza YayınlarıKitabı okudu
Gelin olacak kız sonrasında anne de olur. O gözle bakman lazım. Güzellik, gençlik uçup gider amma edep kalır; işbirlik kalır, huy kalır geriye.
Sayfa 12 - Roza YayınlarıKitabı okudu
Fetihle birlikte düzenli, planlı bir şekilde oralara giden, oraları yurt tutan, diğer halklara adil davrananların torunları, beşyüz yıl oturdukları yurtlarından beş - altı ay içinde ayrılmak zorunda kalmışlar. Balkanlardan çekilişimiz ders olarak okutulmalı aslında. Çünkü biz orada bir vatan kaybetmişiz.
Sayfa 20 - Roza YayıneviKitabı okudu
Adına ister aşk de, ister kara sevda. İsmi değişse de hisleri değişmez evlat.
Sayfa 32 - Roza YayıneviKitabı okudu
Reklam
O geminin güvertesinde artık inanmaya başladığım tanrıya uzun uzadıya dua ettim; 'ne olur Türklerin ölmesine izin verme. Onlar seni bizden daha çok seviyor.' dedim.
Sayfa 36 - Roza YayıneviKitabı okudu
Savaş büyük bir felaket. Toplu bir cinayet. Emin olun savaşın kazananı yok. Kazanan dediklerimiz daha az kaybedenler aslında.
Sayfa 46 - Roza YayıneviKitabı okudu
Keşke dünyada daha fazla iyi insan olsa...
Sayfa 46 - Roza YayıneviKitabı okudu
Bu arada Türkiye'de komünizm meraklısı gruplar olduğunu da üzülerek öğrendim. Komünüzmin ne olduğunu kitaplardan değil bizlerden öğrenseler iyi olur diye düşündüm. Hayranlık besledikleri Sovyet rejiminin basıl bir rezillik olduğunu biz çok iyi biliriz.
Sayfa 70 - Roza YayıneviKitabı okudu
Konuşmak zor lakin susmak da ölüm gibi...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.