Menderes Çakıcı sözleri ve alıntılarını, Menderes Çakıcı kitap alıntılarını, Menderes Çakıcı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kanat çırparım maviliklere,
Çünkü ben maviliklere aşığım,
Mavilikler alır götürür beni sonsuzluklara,
Bulurum kendimi uçsuz bucaksız ufuklarda,
Maviliklerde rüzgarlar ve martılar arkadaşlarım,
Bulutlar ise benim bembeyaz pamuk tarlalarım,
Yorgunluktan dem vurup nefes aldığım duraklarım,
Yüreğim maviye hep âşık,
Âşık ya, hem de delicesine âşık,
Maviliklerde bir beyaz güvercin timsali olurum,
Mutluluk içinde havada taklalar atar dururum.
Evet, pilotluk mesleği dışarıdan görüldüğü gibi kolay bir meslek değildi. Ortaya çıkan çok acil durumda pilot olarak adrenalini vücudunuzun her hücresinde hisseder, işinizi dört dörtlük yapmaya çalışırsınız. Yeri gelir uçuşta yaşadığınız birkaç saniye süren tehlikeli durum ömrünüzü birkaç yıl kısaltmıştır diye düşünürdünüz.
Geniş gövde uçaklarda gereken acil durumlarda iniş ağırlığını azaltmak için fazla yakıt, kanat uçlarındaki kanallardan dışarıya sprey şeklinde püskürtülerek atılmaktadır. Atılan yakıt yüksek bir irtifada atıldığı için yere düşmeden havada buharlaşmaktadır.
Bir pilotun yetiştirilmesinin maliyeti çok yüksektir. İyimser bir tahmin ile, bir pilotun başlangıç maliyeti birkaç yüz bin Amerikan dolarının üzerine çıkabilir. Yetenekleri bu işe uygun insanı, doğru insanı seçmek bu yüzden önemlidir. Bu nedenle kendi pilotunu yetiştiren hava yolu şirketleri doğru adayları almak isterler. Yetiştirilen pilotlar uzun yıllar boyunca şirket bünyesinde kullanılacaktır. Onların ileriki yıllarda yapacakları hatalar uçak kazalarına ve şirketlerinin zor süreçlere girmesine hatta kapanmasına neden olabilecektir. Karakterinizin küçüklükten beri dengeli olması, insanlarla ilişkilerinizde empati kurabilmeniz; başkalarının görüş ve düşüncelerini dikkate alabilmeniz, aşırı iddialı bir yapıda olmamanız, her insanın hata yapabileceğini bilmeniz, kurallara ve kaidelere uygun bir karakterde olmanız, bir hata yapıldığı zaman üst pozisyondaki bir uçuş ekibini bile uyarmanız, pilotluk için ön şartlardır.
Normalde bizim esas antrenman yaptığımız yer , uçuş eğitim merkezimizde bulunan hareketli uçuş simülatörleriydi. Bu simülatörler gerçek bir uçuşun her anını bilgisayar ve hareketli sistemler vasıtasıyla biz pilotlara yaşatmaktaydı. Böyle olunca da bu komplike cihazların fiyatları neredeyse bir küçük yolcu uçağının fiyatına eş değer oluyordu. Simülatörlerde ne mi yapıyorduk? Yaşayabileceğimiz tüm kritik arızaları uygulamalı ve gerçek şartlarda yapıyorduk. İşte burada yapılan eğitimler biz pilotların tecrübesini en üst seviyeye çıkarmada büyük katkı sağlıyordu. Teknoloji o kadar ilerledi ki simülatörlerde birebir her hava şartı ve arızayı yaşayabiliyorduk. Acil durumlarda kullandığımız yedek sistemlerin uçuş kumandalarına yaptığı etkileri öğreniyor ve bunu hissederek uçağa kumanda veriyorduk. Uçağınızın kargo bölümünde çıkan bir yangını kokpitten müdahale ederek uzaktan söndürüyor, kabine ve kokpite dolan dumanı dışarı atıyor veya kokpite dolmuş yoğun duman içinde özel maskelerinizi kullanmayı öğreniyor, bu göz gözü görmez ortamda bile yanınızdaki pilotla konuşarak inişinizi doğru yapıyor, uçağınızı emniyetli uçurmaya devam ediyor, duran motorlarınızı tekrar çalıştırıyor veya çalışan tek motorunuz ile uçağınızı yedek bir meydana götürüp indiriyordunuz. Veya gece uçarken yüzlerce kilometre ilerde gece yarısı patlamış bir volkanın toz bulutlarına habersiz giriyor, hemen bu tehlikeli toz bulutundan kaçınma yapıyor, kaçınma yapmanıza rağmen durabilecek motorlarınızı havada çalıştırıyor veya duran tüm motorlarınıza rağmen uçağınızı planör gibi motorsuz uçurup bir yere indiriyordunuz.