Murat Erşahin kitaplarını, Murat Erşahin sözleri ve alıntılarını, Murat Erşahin yazarlarını, Murat Erşahin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İhsan binbir türlü acayiplikle dolu şu alemde,bir tanesinin de kendi başına nasıl olup da geldiğini her nargile akşamında düşünüp durdu.Ama Salim'in bulunamaması gibi,o da bir cevap bulamadı.
Kadim ziyaretçileri olan hayal kırıklıkları, hüsranları, olmayışları, hiçbir zaman hiç kimseye derdini anlatamamanın vermiş olduğu yılgınlık hissi kafasının içindeki yuvarlak masanın etrafında kendilerine ayrılan sandalyelere birer birer kuruldular.
Aslında dünyadan bir hevesi kalmamıştı. Hani şimdi göçüp gitse neredeyse "Oh be!" diyecek raddedeydi. Eni konu ölmek istiyordu; ama o dış görünüşünün verdiği izlenime taban tabana zıt korkak yapısı yok mu, bir parça da kalbine imanla birleşip bu fikri aklına getirmesine bile mani oluyordu. Biraz cesaret sahibi olmak için çok şeyini verirdi şüphesiz. Ancak geldiği noktada ne verirse versin zaman, hayat ve karakter tersine dönemezdi.
Yoğurtçu parkı etrafında geçen ve o eşrafın anlatıldığı değerli bir kitap.
Yazar yaptığı tasvirlerde gayet başarılı ve bunu çok iyi hissettiriyor.
Geçmişi canlandırdı adeta..
Dil harab-ı aşkınım sensin sebep berbadıma,
Bir teselli ver gelip bari dil-i naşadıma,
Taş mıdır bağrın ki gelmezsin benim imdadıma,
Dini ayrı kafir olsa rahmeder feryadıma...
Kadim ziyaretçileri olan hayal kırıklıkları, hüsranları, olmayışları, hiçbir zaman hiç kimseye derdini anlatamamanın vermiş olduğu yılgınlık hissi kafasının içindeki yuvarlak masanın etrafında kendilerine ayrılan sandalyelere birer birer kuruldular.
Aslında kendisini pek de bu devre ait hissetmiyordu. Hayatın bu kadar maddiyata endeksli, bu kadar mekanik ve teknolojik olması, bu devrin içine doğmasına rağmen, ona göre değildi.