“Millet” yerine “Türk halkı” demek yetmiyormuş gibi, bunun yanı sıra bir de “Türkiye halkı” sözünün kullanılması ise, bir takım sığıntıları sinsice, vatanımıza ortak çıkarma gibi bir niyet ve gayretin neticesidir.
Genç Türkçüler bu oyuna düşmemelidir.
Türk'ü sevdim, seveceğim.
Ama bunun sonunda ızdıraplar varmış, felaketler varmış, hatta karşılaşılacak türlü kahpelikler doluymuş. Hepsi kabul
Türk ırkı sağ olsun!
Türk'ü sevdim, seveceğim. Ama bunun sonunda ızdıraplar varmış, felaketler varmış, hatta karşılaşılacak türlü kahpelikler doluymuş. Hepsi kabul! Türk Irkı sağ olsun!
Genç Türkçülerin, soylarına karşı bulundukları büyük vazifeyi gereği gibi yerine getirebilmek için ilk yapacakları iş, Türklük Ülküsü ile ilgili fikri ve edebi eserlerin en mühimlerini en kısa zamanda elde edip okumalarıdır. Bu, şüphesiz, gelişigüzel bir okuma değil; meselelerin üzerine eğilerek, düşünerek, muhakeme ederek ve hatta notlar alarak yapılan bir okuma olacaktır. Çünkü, Türk Soyunun yaşama felsefesi olan Türkçülüğün ana davalarını, çeşitli meseleler üzerindeki görüşlerini ve mücadele etmek zorunda bulunduğu iç ve dış kuvvetleri iyice öğrenmeden, şuurlu bir Türkçü seviyesine çıkılamaz. Bu sebepten, genç Türkçüler için, hayatları boyunca devam edecekleri şerefli mücadelenin ilk parolası bu okuma işi olmalıdır.
Komünizm, kendini maddeye ve mevkiye satanların şerefsizlik ve haysiyetsizlik yoludur. Kürtçülük, bininci yılına doğru yol almakta bulunan Türkiye’nin yarı parçasını satmaya çalışan ihanettir. Din çalışmaları şekline sokulan hareketler de ötekilerden farklı şeyler değildir. İslamiyet’in, Hıristiyan batı dünyasına karşı tek başına ve yüzyıllarca koruyuculuğunu yapan Türk’ü inkara yeltenmenin, İslam davası gütmekle ilgisi olabilir mi? Bu İslam’ı koruyan tek kılıcın parçalanmak istenmesinden başka nedir?
"Türk'ü sevdim, seviyorum, seveceğim. Ama bunun sonunda ıstıraplar varmış, felaketler varmış, hatta karşılaşılacak türlü kahpelikler doluymuş. Hepsi kabul! Türk Irkı sağ olsun!"
Türk milleti eğer yaşamak istiyorsa, hava kadar, su kadar, Moskof düşmanlığına da muhtaçtır. Moskof adı, bizim için sözlerin en kötüsüdür. Kuzeyin dondurucu ve yıkıcı rüzgârına Moskof rüzgârı diye ad verişimiz bundandır. Hainlik edenlere “Moskofluk etme!” deyişimiz de bundandır.
Vatan şairi:
"Vatan evlâdına Moskof gibi rahmetmediler"
derken, hainliği en güzel dile getiren kelime olarak, bunun için Moskof’u seçmiştir.
Türkçü şair, Moskof adı ile birlikte hainliği de hatırladığı içindir ki:
Rus’un adı her geçende
Gözlerime kan görünür
demiştir.