İstanbul’un dünyanın en etkileyici 2 3 şehrinden birisi olduğunu düşünürüm. Zira tarihi muazzamdır. Her devirde önemli bir şehirdir. Bu nedenle dünya ve bilhassa Osmanlı tarihini daha iyi anlamak için İstanbul’un tarihini öğrenmem gerektiğini düşünüyordum. O sebeple sayın Kayanın kitabını okumaya karar verdim.
Kitap Konstantinopolis olmadan önce ki İstanbul’u izah ederek başlıyor. Akabinde Bizans için neden önemli olduğunu anlattıktan sonra Konstantinopolis’in kuruluşuna geçiyor. Devam eden sayfalarda Nika İsyanı, Ayasofya’nın inşası, Haçlı istilası derken bir anda kendimizi Fatih Sultan Mehmet’in otağında buluyoruz. Osmanlının eline geçen şehrin bir İslam beldesine nasıl dönüştüğünü kitabın diğer bölümlerinde okuyoruz.
Osmanlılarda şehrin ilk imar hareketini tahmin edileceği üzere Fatih yapıyor. 1509 depremi sonrasında ise oğlu Sultan Beyazıt İstanbul’u ayağa kaldırmaya çalışıyor. Akabinde gelen Mimar Sinan bölümü ile tanıdığımız İstanbul teşekkül etmeye başlıyor. Evliya Çelebi İstanbul’u, Köprülü İstanbul’u, Lale devri İstanbul’u, Tanzimat İstanbul’u derken II. Abdülhamid İstanbul’un ulaşıyor ve cumhuriyet sürecini de okuduktan sonra kitabı bitiriyoruz.
Velhasıl İstanbul tarihini genel hatlarıyla öğrenmek isteyenler için ideal bir kitap arkadaşlar. Bizans döneminde şehrin durumu iyi ifade edildiği gibi saltanatları esnasında büyük depremler gören Sultan Beyazıt ve Sultan III. Mustafa dönemleri de ayrıntılı şekilde açıklanmış. Cumhuriyet İstanbul’unda ise imar hareketleri çok sıkı şekilde eleştirilmiş. Bu şehre yazık etmişiz.