Olur ya bir gün çok üzülürsün, çok canın yanar en insan yerinden. Bu diyeceğimi hatırla: Bir rüzgârdır insan, geçer. Ama hissi hep kalır teninde. Tenin hafızası başkadır.
Birinin yola çıkma zamanı geldiyse yapılacak en iyi şey öpüp sırtını sıvazlamak ve göndermektir. Ne kadar severseniz o kadar rahat bırakın. Kendinizi de, onu da..
Yaşadığın devirde senin aklına, ruhuna, kalbine, vücuduna iyi gelen neyse senin hikâyen odur. Ötesi sadece rivayet. Hakikatin sensin.
Hiç unutma bunu!
Bir tek hayata eyvallah’ın olsun.
Ne zaman mutsuz hissetsen de ki: "Ucunda ölüm var! Şimdi hayattayım!" Asla unutma. Hâlâ hayattasın ve iyi olma şansın hep var. Göğe çevir gözlerini, bir nefes al, çay yudumla, rakı iç, bira devir, iyi bir şarkı dinle, mırıldan, bir kedi sev ve de ki !
-
Bir denizi, vurduğu kıyılardan sormalı; bir insanı, bulup yitirdiği kalplerden ve bir hayatı, girip çıktığı ara sokaklardan. Kıyılar, kalpler ve sokaklar konuşabilse! Keşke anlatılabilse!
Sanırız ki her birimiz dünyanın en yoğun ve taşınması zor acısını yaşıyoruz. Derken bir ecel gelir, biri gider kalbimizden, hepsi beyhude kalır, biliyorsunuz. Rahat olun, geçer! Bunlar da geçer...
Cemreler keşke kalbe ve akla düşse de ısınsa kalbiniz ve başkalarının varlığını da hatırlasanız. İyi bir insan olsanız ve bu dünya daha güzel bir yer olsa sizinle.
Böyle böyle hayallerle güzel günler. 🌸
Ne yaparsanız yapın kasvet biriktirmeyin. İzin verin, hayat yolunu bulsun kalbinizde. Belki yaprak hışırtısı, su sesi ya da rüzgârın getirdiği kokularla. Unutmayın burası gerçek değil, hakikat hiç değil.
"Sessizce sevebilmek diye bir şey de var. Üstüne düşmeden, üzmeden, kanırtmadan, bıktırmadan. Sadece sakince, derin sular, sahipsiz uykular gibi. Arada bir, başka bir devrin zarafeti ve dokunuşuyla. Var, var!'
-