Mistik kendisini, baş edemeyeceği, akıl erdiremeyeceği büyük boşluğun, doluluğun, karanlığın, göz alıcı aydınlığın içinde faydasızca harcar. Kendisi dinsel deneyimin öznesi olmaz, tam tersine nesnesi olur. Mistik deneyimin sahibi, önünde büyüyen, genişleyen, karartılarla dolu korkutucu boşluğa kendisini bırakır ve başına gelecekleri bekler. Romantik bir tipin yapacağı gibi yazgısının üzerine çıkmaya da çalışmaz.