Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Rosemary Sullivan

Rosemary SullivanMargaret Atwood yazarı
Yazar
9.0/10
3 Kişi
15
Okunma
4
Beğeni
1.257
Görüntülenme

Rosemary Sullivan Gönderileri

Rosemary Sullivan kitaplarını, Rosemary Sullivan sözleri ve alıntılarını, Rosemary Sullivan yazarlarını, Rosemary Sullivan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
445 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kırmızı Pabuçlu Kedi
Kimilerine göre o “erkek düşmanı” ,kimilerine göre “anaç”, kimilerine göre de kadın intikamının ta kendisidir. Hikayesi II. Dünya savaşı başladığında başlar.(1939) Büyük büyük annesi “cadı” olduğu suçlamasıyla yargılanmış, sonra serbest bırakılmıştır. Yazar olma yolunda ihtiyacı olan motivasyon için, “kendime bir ‘cadı’dan daha iyi bir ‘ata’
Margaret Atwood
Margaret AtwoodRosemary Sullivan · Everest Yayınları · 201316 okunma
Reklam
Hayattan beklentiniz nedir?
Aynı şey­lerin devamını. Şimdi istediğim her şeye sahibim. Ütülenecek bir iki küçük kırışıklık var, o kadar.
İki şey son derece önemliydi: İçinizde, kendiniz olmanız için gereken gücü bulmak ve iyi bir espri anlayışına sahip olmak.
Böyle bir Cinderella yorumu da:D
Geçen gün Cinderella’yı düşündüm. Yakışıklı Prens'in Cinderella'yı diğer iki kız kardeşe tercih etmesinin asıl nedeni, Cinderella'nın ev işi yapabilmesi. Cinderella, onu alıp rahata kavuşturacaklarını sanıyor, ama aslında ev işi yapabildiği için seçiliyor, çünkü diğerleri yapamıyorlar.
Erkekler çaresiz değiller ve gerektiğinde kendi ev işlerini yapa­bilirler. Aksini düşünseydim, onlara saygısızlık etmiş olurdum.
Reklam
Lânet olsun:)
Shakespeare çocuk yapmayı ve intihar­dan uzak durmayı başardıysa, ben de başarabilirim, lanet olsun.
Güçlü bir kadınla birlikte olan adam onun aksesuarı olur, tamamen bağımsız bir kişilik olamaz. Toplumun başarılı kadınların erkekleri hadım et­tikleri varsayımından vazgeçmesi biraz zaman alacaktı.
Aşk destansı olmak zorunda mı?
Aşk olarak adlandırdığımız şey, yaptığımız her şey gibi kül­türe bağlı. Sevmeye, kültürden topladığımız mitolojileri ithal ediyoruz. Aşk bir tür mitomani şeklinde başlıyor, kendi drama­ ve aşınmalarını beraberinde getiriyor. Modern kültürde, aşka romantik sinema görüntüleri de dahil oluyor. Aşkın destansı bir hikaye olmasını, kendine özgü donatılar taşımasını istiyoruz: Vals, filmdeki akşam yemeği sahnesi, palmiye saksılarıyla süslü bir otel, aşk şarkısı ve aforizma dizisi gibi... Margaret, zaren aşk fikrine bir bağımlılık, ben kavramına ise kurgu olarak bakıyordu. İki cinsin kendine özgü imajları vardı: Kadın, sabırlı Penelo­pe, Daphne, ilkel mağara tanrıçası gibi; erkekse arayış içinde bir maceracı, fetheden bir şövalye, Mavisakal ya da Drakula gibiydi. Erkek, sadece dışarıdan bakıldığında bütün gücün sahibi gibi görünüyordu. Her iki tarafda güç kullanıyordu ve aşktaki incin­me kapasitesi inanılmazdı.
Hay çok yaşa sen:)
"Hiç de hanım hanımcık değilim. Tam bir çetin cevizim."
Reklam
Doğum kontrol hapı, ilk kez 1960 yılında piyasaya sürülmüş­tü ve yeni yeni etkisini göstermeye başlıyordu. Yasayı tanımayan doktorlar olmasına karşın, Kanada,da 1969 yılına dek doğum kontrol bilgisinin yayılması, Ceza Kanunu'na aykırıydı. Pek çok genç kadın, kendini altmışların ortasındaki cinsel baskının tutucu normları ile baş döndürücü "özgür aşk,, atmosferi arasında sıkışıp kalmış gibi hissediyordu. Yeni bir söz dağarcığı oluşmuştu: "Tek gecelik aşk" ve "rasgele ilişki aramak.Önceleri "evet” dediği için kendini suçlu hisseden kızlar, şimdi "hayır" dedikleri için suçluluk duyuyorlardı.
Hâlâ da çözülmedi:)
Sorun hâlâ çözülmemişti: Bir erkekle birlikteyken kendini kaybetmemenin yolu neydi?
Kategorize etme, sadece yazar olan erkekler mi böyle:)
Erkek yazarlar genellikle iki kategoriye ayrılıyordu: Genç kadınları harem havuzu gibi kendine çeken (vücuda enerji veren ve egoyu besleyen bir strateji) cinsellik düşkünü sevgililer ve ken­dilerine bakacak veya müzü oynayacak kadını bulup uzun süreli ilişkiler yaşayanlar.
Yıkıyorsun iskambil evimi yalnızca nefesinle başka yerler yapıyorsun ellerin ağaçta, ayakların kumda yaratıyorsun büyük bir ;alicenaplıkla, dağları, uzaklıkları boş sahili, kayaları ve gün ışıklarını yürürken sakin sakin denize ve dönerken, tadın tuz gibi, ve birleştiriyorsun kendi bedenimi, başka bir yerde yaşamam için.
anlık bir geçit veriyor manzaraya arkasında ya da altında kalan sıvası çatlayan geleceğin devrilen evler kayıyor yan yatıp balçık denizlere, buzullar gibi kademeli öyle ki henüz çıkmadı bunu fark eden biri...
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.