Satchin Panda Sözleri ve Alıntıları
Satchin Panda sözleri ve alıntılarını, Satchin Panda kitap alıntılarını, Satchin Panda en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en yüksek hasılat yapan 10 ilaca ilişkin yakın zamanda yapılan bir inceleme bunların,
ilaçlardan fayda gören her bir kişiye karşılık, 3 ila 24 kişiyi tedavi etmekte başarısız olduklarını gösterdi.Daha da kötüsü, sirkadiyen bir bozulma, semptomların tedavisini daha az etkili hale getirir. İyileşmenizi yavaşlatabilir hatta sizi terapiye dirençli hale getirebilir. Örneğin, meme kanseri tedavisi gören ve düzensiz
uyku zamanına sahip kadınların hayatta kalma oranları, tutarlı bir uyku düzeni olanlara kıyasla daha düşüktür.
Egzersiz ve Zaman kısıtlı beslenme
Egzersiz yapmanın ya da 12 ila 16 saate
kadar gıdasız zaman geçirmenin farelerin beyinlerinde benzer kimyasal değişikliklere neden olduğu ve güçlü bir sirkadiyen ritmi sürdürmeye yardımcı olabileceği görülmüştür. Bu etkiler beynimizde direnç oluşturur, böylece beynimiz daha fazla hasa-ra sebep olabilecek saldırıların üstesinden gelebilir ve daha hızlı
iyileşebilir.
İrritabl(Huzursuz)bağırsak sendromu...
IBS gençler ve genç yetişkinler arasında hızla artmaktadır. Gençlerde IBS insidansının artmasını neyin tetiklediğine dair çok fazla çalışma olmamasına rağmen bir hipotez uyku ve sirkadiyen ritim bozukluklarının, öğrencilerin gece geç vakitlere kadar uyanık kaldıkları, gece yarısı atıştırdıkları ve az uyudukları ortaokul
ve lise yılları sırasında başladığıdır. Gençler arasındaki sirkadiyen ritim bozulması, artan IBS vakalarının tetikleyicisi olabilir.
Enerji üreten canım mitokondrilerimiz...
Mitokondri her hücrenin içinde bulunan fakat daha çok kas hücrelerinde yer alan hücresel organellerdir. Bunlar tüm enerji-
mizin üretildiği temel merkezlerdir. Hatalı, hasarlı ya da stresli mitokondri reaktif oksijen türleri üretir ve otofaji hem hasarlı
mitokondriyi hem de hücre içindeki diğer ikincil hasarı temizler. Sağlıklı bir sirkadiyen ritim mitokondriyal fonksiyonu, mitokondriyal onarımı ve otofajiyi iyileştirir, bu durum da genel hücresel sağlığı geliştirir.
2011 yılında yapılan bir araştırmada, özellikle ergenlerde uyku yoksunluğuna bağlı olarak olumlu duyguların azaldığı ve olum suz duyguların arttığı gözlemlenmiştir.Kötü bir uyku pozitif ve
negatif ödülleri değerlendirmemizi, mantıklı karar vermemizi riske atar. Aynı zamanda elimizdeki görevleri yerine getirme kabiliyetimizi etkiler. Bu durumun hem iş hem de ev hayatımıza tesiri olur. 2017'de yapılan bir araştırmada, uykudan yoksun kalan çiftlerin tartıştığında, daha mantık dışı davrandıkları ve karşısındakini de daha irrasyonel olarak algıladıkları gözlemlenmiş.
Beyinde yanlış ateşlenen kimyasallar daha fazla hasara neden olur ve otizm, DEHB, depresyon, bipolar bozukluk, TSSB, genelleşmiş anksiyete bozukluğu, panik atak, şiddetli migren, epilepsi ve nöbetler dahil birçok farklı durum meydana getirebilir.
Şu anda kronik bir hastalıkta mustaripseniz, rotayı tersine çevirmek veya şiddetini azaltmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden birinin sirkadiyen kodunuzu geliştirmek olduğunu unutmayın. Bu tavsiyeleri uygular uygulamaz, tamamen yeni sağlıklı bir hayat tarzını bulan insanların birçok örneğini görmeye başlıyoruz. Bazıları bize artık ilaç kullanmalarına ihtiyaçlarının
kalmadığını belirtiyor.
Kronik stresi olan insanlar depresyona bile girebilir. Gündüz-gece döngüsü boyunca çok fazla stres hormonuna maruz kalmak, yeni nöronların oluşumunu azaltır ve hasarlı nöron sayısı arttığında, depresyona yenik düşebiliriz. Yaşlı yetişkinlerde,hasarlı ya da ölü nöronların artması, yeni nöronların eksikliği ile birleştiğinde, unutkanlığa ve/veya hafıza kayıplarına yol
açabilir.
...uyku, hafızanın birleştirildiği ve depolandığı zamandır. 7 saatlik uyku çekebildiğiniz ne kadar çok gece yaşar-
sanız, yaşlandıkça hafıza kaybından o kadar çok korunursunuz. Bu durum kısa süreli hafıza için de aynı şekilde işler...
Vücudumuzun ikinci beyni;bağırsaklar@
Bağışıklık sisteminin büyük bir kısmı bağırsaklarımızda bulunur, bu potansiyel istilacıların çok büyük bir kısmının tükettiğimiz gıdalar vasıtasıyla geldiği veya bağırsaklarımızdaki bakterilerin içinde geliştiği düşünülünce gayet anlaşılır bir durumdur.