Kitap, bir görgü şahidinin ağzından "Böyle bir şey nasıl olabildi?" sorusuna cevap veriyor; savaş öncesi kuşağının ardından gelen her kuşağın, tekrar tekrar sorduğu ve çoğunlukla "Biz hiçbir şey bilmiyorduk." cevabını aldığı soruya. Kitap bu cevabı hiç tereddüde yer bırakmayacak şekilde çürütüyor. Bir şey görmeyenler, hiçbir şey görmek istemedikleri için görmemişlerdi. Ama kitap diğer taraftan Alman halkının iki savaş arasındaki ruh durumunu gözler önüne seriyor ve böylelikle Nazilerin yükselişini, mazur göstermeden anlaşılır hale getiriyor. Birinci Dünya Savaşı'ndaki anlaşılamamış ve hazmedilememiş yenilgi, bastırılan devrim, enflasyon macerası, sevilmeyen cumhuriyet ve hiç de azımsanmaması gereken ölçüde, demokrat politikacıların yüreksizlikleri: bütün bunlar o kadar doğrudan doğruya ve inandırıcı bir tarzda anlatılıyor ki insan başka türlüsünün olamayacağını görebiliyor adeta.