Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sergey Grigoryeviç Klyashtorny

Sergey Grigoryeviç KlyashtornyTürk'ün Üç Bin Yılı Kazakistan yazarı
Yazar
8.3/10
4 Kişi
14
Okunma
3
Beğeni
354
Görüntülenme

En Yeni Sergey Grigoryeviç Klyashtorny Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Sergey Grigoryeviç Klyashtorny sözleri ve alıntılarını, en yeni Sergey Grigoryeviç Klyashtorny kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eftalitler hakkında bilgi
Fakat bu yıllarda Orta Asya'da en önemli güç Eftalitlerdi.Bizans,Ermeni, Hint yazılarına göre Hun siyasi geleneği ile bağlantıları vardı.Eftalitler batı kaynaklarında Ak Hunlar,Ermeni kaynaklarında Honlar ve ve Hint kaynaklarında Huna ismiyle anılmıştır
Avrupa Hunları fazla üretim yapmıyorlardı yerleşik halkalara saldırarak ürünlerine el koyuyorlardı.
Reklam
Hunların ordu-millet anlayışı hakkında
Bütün erkeklerin asker olarak hizmet etme en temel yükümlüktü.Her Hun asker sayılırdı ve yükümlü olduğu askeri görevlerden en ufak bir kaytırma ölümle cezalandırılırdı.
MÖ5. ve 4. yüzyıllarda Ring boy birliğinden doğan Hun Devleti, komşu boy birlikleri ve Çin ile yaptığı savaşlar sonucu yükselmiştir
Sima Qian'ın Hun toplumu ile ilgili ilginç gözlemi
Sima Quan'ın da gözlemlediği gibi,Hun aileleri malların bölünmemesi için "babaları öldükten sonra üvey analarını eş alır, büyük ya da küçük kardeş öldükten sonra onların eşleriyle evlenirlerdi.
Bozkır boyu olan Yüeçiler hakkında
Yüeçiler MÖ 3.yüzyılın sonundaki çetin bir savaşta yenilgiyle uğrayan boylardı; bu zamana kadar İç Moğalistan'da başlarında tek yönetici olan, yüz bin süvariden oluşan bir orduya sahip arkaik bir göçebe imparatorluk biçiminde varlıklarını sürdürmüşlerdi.Daha sonra MÖ 2. ve 1. yüzyıllarda "egemen hanedanları"kuzey ve güneydeki Yüeçi topluluklarıyla etnopolitik bakımdan ayrıştı; bu onların sonu anlamına geliyordu
Reklam
Hunlarla barış görüşmesini yapan imparator,onlarla hısımlık ilişkisi kuracağını,yani Maodun'a imparatorluk sarayında bir prenses vereceğini vaat ederek kurtulabildi.Maodun kuşatmayı kaldırdı.
Barbar kavimlerin Çin imparatorluğu üzerindeki etkisi
Çinliler barbar süvarilerinin savaşta üstün olduklarına kanaat getirmiş zaman zaman düşmanların kıyafetleri ile silahlarını benimsemişlerdir.
Meçhul ve ürkütücü diyarlara uzanan bu dağlık-bozkır ülkede "Büyük Shang Şehri"ve Sarı Irmak vadisi çiftçilerinin belirttiğine göre,sadece çakal ve kurt yürekli barbarlar yaşayabilirdi
Gelenekse Çin tarih yazımına göre kadim Çin tarihi Yin Hanedanı ve Zhou Hanedanı döneminde başlar(MÖ14-12.yüzyıllar)
Reklam
Der Shih-ma Ch’ien (Junglar ve Tung-hular için)
Her meselede kadınların görüşlerine müracaat ederler; sadece savaş işlerinde kendileri karar verirlerdi… Çünkü savaşı en önemli meseleler arasında sayarlardı.
Sayfa 60
Veretnagna
Veretnagna, “savaş arabasının üzerinde dikilen” bir puttur; on vahşi hayvan suretinde tecessüm eder; savaşçı Mitra’nın sadık yol arkadaşı ve yaban domuzu suretinde onun yanıbaşında savaşan bir muhariptir. Bütün Arîlere bazen bir öküz, bazen bir at ve bazen de bir deve suretinde görünür.
Sayfa 30
Arapça ve Batı dilleri
Eğer diller nirengi noktası alınarak bir şey ispat edilebilecek olsaydı, Arapların da Arî ırktan olduğu ileri sürülmeliydi. Çünkü Arapça ile Arî dilleri denilen Batı dilleri ve Rusça arasındaki sentaks benzerliği neredeyse yüzde yüzdür. Halbuki Farsçanın sentaksı ile Batı dillerinin sentaksı arasında hiçbir benzerlik yoktur.
Sayfa 8
Rus tarihçi, etnolog, antropolog ve arkeologlarının neredeyse tamamı, tıpkı Avrupalı meslektaşları gibi, milattan önce 5 bin veya 10 bin yıl önce batıdan Asya’ya doğru bir Arî göç gerçekleştiği, özellikle Orta, Merkezî ve İç Asya’nın öteden beri Arî yurdu olduğu ancak Türklerin kalabalık kitleler halinde buraları istila ederek yerli halkı Türkleştirdikleri şeklindeki batı patentli görüşe müttefiken inanmışlar ve Asya’yla ilgili tarihî ve arkeolojik eserlerin hepsinde bu fikri işlemişlerdir.
Önsöz
"Şimdi onlar (Kazaklar-T. S.) Özbekler'in neşeli, müreffeh ve naz-ı nimetlerle dolu hayatları hakkında bir şey bilmiyorlar. Onlar, sürdürdükleri sert ve vahşi hayatı, rahatlık ve refah olarak görüyorlar. Özbekler'i ise tarla ve evlerinin duvarları arasına sıkışan onursuz insanlar sanıyorlar. Onlar, mahrumiyetlerle dolu kendi hayatlarının dışında daha insanca ve müreffeh bir hayat olabileceğini kabul etmiyorlar."
Sayfa 348
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.