Öne Çıkan Sevengül Sönmez Gönderileri
Öne Çıkan Sevengül Sönmez kitaplarını, öne çıkan Sevengül Sönmez sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Sevengül Sönmez yazarlarını, öne çıkan Sevengül Sönmez yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.SABAHATTİN ALİNİN DOĞUM GÜNÜ MÜNASEBETİYLE... (Son Tarih: 25 Şubat 2020 )
Sabahattin Ali Etkinliği düzenliyorum katılmak isteyen buyursun gelsin.
Sabahattin Ali ile ilgili her şeyi okuyoruz . Çünkü Sabahattin Ali bunu hak ediyor...Hayatı, kitapları, çevirileri... yani Sabahattin Ali' yi ucundan kenarından ilgilendiren her şeyı..
Değerli okurumuz 
Yeşim Uzundal ' un Sabahattin Ali ile ilgili
KENDİLİK ALGISI
Ben Almanların dediği gibi eine unruhige Seele,yani kararsız bir ruh olmaktan asla kurtulamayacağım.Bana hiçbir yerde rahat ve sükûn yok,bana kafamı dinlendirecek bir yeri göstermeye kimse kadir değil.Gönlümün aradığı huzur ve sükûnu bulabilmek için ömrümü en karışık ömürlerden biri yaptım.Hiçbir yerden memnun değildim ve yerimi her değiştirişimde memnuniyetsizliğim birkaç misli oldu.Bu sonuna kadar böyle devam edecek.Ve ben ruhumu dinlendirecek bir köşe aramak için dört tarafa koşup çırpınırken,günün birinde,herkesten daha yorgun,herkesten daha perişan bir kenara yıkılıp kalacağım.Yaptığım bu cehennemi koşuda her karşılaştığım ile gülerek konuşacağım,şimdiye kadar benim kaşımı çattığımı gören yoktur,beni gözü yaşlı gören yoktur,bundan sonra da olmayacaktır.Beni kim hatırlarsa gülümseyecektir.Şimdiye kadar olduğu gibi,bundan sonra da sevdiklerim arasında hayattan korkan,yeis içinde olanlar bulunursa,onlara elimden geldiği kadar teselli ve cesaret vereceğim,onları felaketime karşı gülmeye sevk edeceğim ve hiç kimse benim dünyada en çok gözyaşı dökenlerden,cesaret ve neşesi en az olanlardan biri olduğumu tahmin edemeyecektir.Şimdiye kadar birçok kimseler tarafından operalarda,filmlerde ve romanlarda yaşatılan “palyaço-clown” trajedisi hakikaten hazin bir vakadır.Ve birçok şey zikredilmekle hakikat olmaktan çıkmaz.(23 Ağustos 1933)
Sayfa 217 - Sabahattin AliKitabı okudu
“İlelebet yalnız kalmaya,ayrı kalmaya mahkûm olduğumu,alelade olmayışımın ne dehşetli bir felaket olduğunu ve herkesten ayrı yaratılmış olmanın günahını pek pahalı ödeyeceğimi ay bana mutat lakaydisi,huşuneti,istihzası ile,fakat aynı zamanda şayanı hayret bir vuzuhla anlatıyor.”
Sayfa 218 - Ayşe Sıtkı İlhan’a 21 Şubat 1932’de Konya’dan gönderilen mektupKitabı okudu
“Beni kim hatırlarsa gülümseyecektir.Şimdiye kadar olduğu gibi,bundan sonra da sevdiklerim arasında hayattan korkan,yeis içinde olanlar bulunursa,onlara elimden geldiği kadar teselli ve cesaret vereceğim,onları felaketime karşı gülmeye sevk edeceğim ve hiç kimse benim dünyada en çok gözyaşı dökenlerden,cesaret ve neşesi az olanlardan biri olduğumu tahmin etmeyecektir.”
Sayfa 5 - Ayşe Sıtkı İlhan’a Mektuptan 23 Ağustos 1933,SinopKitabı okudu
Sabahattin Ali’nin de dediği gibi: “Sessiz sedasız bir köşeye çekilip yaşamak lazım.” dediği yerdeyim.
Kendi vücudum kadar
Bana yakın olanlar,
Birden, uzak oluyor.
-Sabahattin Ali
Sayfa 85 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Türkiye’de, kötü muharrirlerin karilerin (okurların) zevkine göre her gün yaptıkları suikastlara rağmen bir kari buhranı yoktur. Eser buhranı vardır. İyi eseri kari tutmuyor demek için evvela iyi eseri ortaya atmak lazımdır. Hani? Bunu yapmadıkça kariyi kabahatli bulmak, aczimize pek acemice bir bahane bulmaktan ileri geçmez.
Sayfa 240 - YKYKitabı okudu
Sabahattin Ali 10 Mayıs 1933 gecesi Karadeniz Vapuru’nda Sinop Hapishanesi’ne doğru yol alırken Ayşe Sıtkı İlhan’a uzun ve çok içten bir mektup yazmış ve arkadaşım diyeceği kişinin nasıl biri olacağını anlatmıştır: “Bir arkadaş istiyorum. Benimle hiç konuşmadan beni tamamen anlayacak, benimle karşı karşıya saatlerce hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş.”
Sayfa 55 - YKYKitabı okudu
Bir arkadaş istiyorum. Benimle hiç konuşmadan beni tamamen anlayacak, benimle karşı karşıya saatlerce hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş.
-Sabahattin Ali
Sayfa 55 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Nazım Hikmet & Sabahattin Ali
“Bir gün dergi redaksiyonuna kısa boylu, gözlüklü bir genç geldi.
Almanca bildiğini, hikâyeler yazdığını ve adının Sabahattin Ali
olduğunu söyledi, hikâyelerinden birini bıraktı, çıktı…”
“…Bu hikâye, orman işçilerinin yaşamı üzerineydi.
Alman romantizminin etkisi altında yazılmış olmasına karşın,
konu ve içerik bakımından Türk edebiyatında bir yenilik oluşturuyordu…”
“Genç adamın yetenekli bir yazar olduğu, daha ilk satırlarından anlaşılıyordu.
Hikâye basıldı. Sabahattin Ali’yle tanışmamız böyle başladı…”
"Okumak, okumak, okumak ! İşte gençlere yapılacak yegane propaganda"
Sayfa 366
Filiz Ali : Ay başında maaşını alır almaz ilk iş Ulus'taki Akba Kitabevi'ne giderdi. Bu kitap alma ve bakma şenliğine bazen ben de katılırdım. Beni çocuk kitapları bölümüne salar 'sen istediklerini seçedur' diye kendi halime bırakırdı. Bizim bu kitapçı serüvenimiz en az iki saat sürerdi.
Sabahattin Alinin:
"Sessiz sedasız bir köşeye çekilip
yaşamak lazım" Dediği yerdeyim...
Ölümünün trajikliği ve etrafa saldığı korku nedeniyle Sabahattin Ali’nin edebiyatı hakkında önce çok az yazılmış, ardından da onun yapıtları bir taraf tutma unsuru olarak ele alınmış, kısacası edebi açıdan nesnel bir biçimde değerlendirilememiştir.
Sayfa 10 - YKY
Aliye Ali çalışma hayatında hem çok güzel bir kadın olduğunu hem de Sabahattin Ali’nin karısı olduğu için çok zorluk çekmiştir. Eski dostlarından bazıları kapılarını bile çalmaz olduğu için bütün bu sıkıntılara tek başına göğüs gelmek zorunda kalır. “Kimseye avuç açmadık, anısını lekeleyecek bir davranışta bulunmadık, acı çektik ama yakınmadık. Meşhur meseldir; ateş düştüğü yeri yakar daha çok.
Sayfa 32 - Aliye Ali, YKY