Tolga Binbay

Ruhlar Mezbahası İyi Günler Diler yazarı
Yazar
9.0/10
1 Kişi
12
Okunma
6
Beğeni
1.516
Görüntülenme

En Beğenilen Tolga Binbay Gönderileri

En Beğenilen Tolga Binbay kitaplarını, en beğenilen Tolga Binbay sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Tolga Binbay yazarlarını, en beğenilen Tolga Binbay yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ama zaten geçmiş dediğin biraz da böyle değil midir? Biraz eskir, biraz çekiştirilir, sonunda da ya atılır ya da satılır. Unutmak istersen bir kadeh rakıya, hatırlamak istersen de bir fincan kahveye bakar. Hepsi bu!"
anılar birikir günler üstüne,tüm şehir ev olur
Yağmurlarını sevdim bu yeni şehrin. Bir çöl nasıl hasret kalırsa bir damla yağmura, öyle hasretlik çektim bir bulut bile geçmedi- ğinde. Çünkü kendime yürüdüm bu şehrin yağmurlarında. (..) Sincan’ın ölü bir hali vardı. Onun için hep gözlerimi kapattım tren Sincan istasyonunda durduğunda. Ama bir beste yapar gibi yazdığı cümlelerini sevdiğim yazar yaşadığı için de silemedim haritamdan. Sakarya Caddesi’nde tattım ömrümün en dumanlı, en sefil, en keyifli sarhoşluklarını. Bir kadının sürmeli gözlerini emanet aldım aynı sokakta ve gariptir belki ama kayıp çocuklarının ardından gözyaşı döken annelerin, soğuk bir kış gününü sıcacık sardıklarına tanık oldum. Kurtuluş Parkı’nda bir meşe ağacı vardır, hesapsız dost olduğum. Kuşlar yuva kurmuştur dallarında ve geniş gövdesinde yer vardır, biraz dinginlik, biraz huzur arayan her sıkılmışa. Olgunlar Sokak’ta sakallı bilgelere rastladım ve âşık oldum aynı sokakta. Konur Sokak’ta üretken ve gayretkeş Nâzım’ı tanıdım. Dünü, bugünü ve yarını anlattı bana. Güneşin nasıl olup da hem hayatın hem de ölümün özü olabileceğini gösterdi bana ki gayet emindi, tüm insanlarla da paylaşma konusunda bildiklerini.
Sayfa 18 - "An Ne Kara"
Reklam
Sonra ansızın, durup dururken bir öpücük kondurdu yanağıma. Kollarını doladı boynuma. Ve bir şarkı mırıldandı kulağıma. “Sen ve ben sevgilim, bomboş sokaklarında bir şehrin, iki kar tanesinin çarpışması gibiyiz...
Sayfa 106Kitabı okudu
RASTLANTI dediğin, bomboş sokaklarında bir şehrin, iki bisikletin çarpışması değil mi?
“Takoz Metinler” adlı öyküden...
Koca memeli bir genelev patroniçesine benzeyen hayatın şefkat, diken, mangır dolu, zevkten zangır zangır titreyen kucağına yuvarlanmama ramak kalmıştı.
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.