En Eski Volker Kutscher kitaplarını, en eski Volker Kutscher sözleri ve alıntılarını, en eski Volker Kutscher yazarlarını, en eski Volker Kutscher yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı sonrası Almanya'da geçen politik soslu polisiye, çok gerçekçi anti-kahraman örneklerinden birini barındırıyor.
Çeviri bazen karmaşıklaşsa da rahat okunan bir roman.
Gereon Rath diğer polis kahramanlardan oldukça farklı. Onlar gibi eşsiz bir durum tespit yeteneği ve kusursuz bir gözlem becerisi yok. Daha sıradan birisi ve soruşturmalarında hayati hatalar yapabiliyor.
Gereon Rath'ın en önemli özelliği bana göre; işinde samimi olması ve olayları anlamaya çalışıp mağlubiyeti kabullenmemesi.
Kafası genelde karışık. Öyle ki bu kafa karışıklığı sevdiği kadını kaybetmesine bile neden oluyor. Kitap onun ilk vakasını anlatıyor. Bundan dolayı Rath için söylediğimiz olumsuz özellikleri mazur görebiliriz.
Kitaptaki olaylar 1. Dünya Savaşı ile Hitler'in iktidara geldiği dönem arasındaki Almanya'da geçiyor. Weimar Cumhuriyet Dönemi deniyor buna. Savaştan çıkan Almanya'nın yapılan antlaşmalarla kötü durumda olduğu, Rus kızıllarının cirit attığı ve sağlam bir yönetimin bulunmadığı bir dönem. Bütün bunlar milliyetçilik duygularının gizliden yükselişe geçerek Hitler önderliğindeki Nazi Almanya'sına da zemin hazırlamış oluyordu.
Kitapta fazla sayıdaki örgüt isimleri birbirine karışabiliyor ve bazen de olaylar basitçe gerçekleşebiliyor. Rath dışındaki kişilere fazla yoğunlaşılmaması da onların okurda bir iz bırakmamasına neden oluyor. Kanlı canlı, kendini hissettiren tek kişinin komiser Rath olmasını romanın bir eksikliği olarak görebiliriz.
Sonuç olarak kitap, hem heyecanlı bir soruşturma vakasıyla hem de dönemin tarihi dokusunu anlatmasıyla okunmayı hak ediyor.
Herhalde yalnızlığını bir nebze olsun unutturan bir tek bu ikisi vardı hayatta. Ya da onlar sonuçta, ömrünün yalnız ve terk edilmiş şekilde geçeceği gerçeğini ona en azından şimdilik belli etmeyen insanlardı.
Volker Kutscher!! Yeraltı polisiyesi olarak sınıflandırabileceğim bir kitabın incelemesiyle geldim. Aslında
SabitFikir - Sayı 103 tavsiyesiyle okumak istedim ve bundan sonra daha çok tavsiyelerini almaya karar verdim :) Kitaba gelirsek, olaylar bir anda başlıyor, karmaşıkmış gibi görünse de sakin bir kafayla okunduğunda fıstık gibi bir olay örgüsü var :) Yazarın sonuçtan çok, mevzunun ilerleme şekline önem verdiğini düşünüyorum çünkü olay son 100 sayfada çözüldü. Tabi ki bu dezavantaj değil, çünkü yazarımız ilk sayfadan itibaren asla heyecanı elden bırakmıyor. Yani okuyan biri kesinlikle dört gözle okumak zorunda :) Yazarın anlatım şekline, muzipliğine, diken üstünde bekletişine bayıldım. Diğer kitaplarını da okumak istiyorum, tabi hemen bitirmemek için biraz ara vererek :)