W. K. C. Guthrie

Yunan Felsefe Tarihi 1 yazarı
Yazar
8.7/10
17 Kişi
89
Okunma
14
Beğeni
2.884
Görüntülenme

W. K. C. Guthrie Sözleri ve Alıntıları

W. K. C. Guthrie sözleri ve alıntılarını, W. K. C. Guthrie kitap alıntılarını, W. K. C. Guthrie en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yunanlarda felsefe ile din arasındaki sınır bölgede çalışan herkesin hemen fark ettiği gibi Yunanlıların düşüncesinin tipik bir özelliği vardır: Çoğu kez ilkel bir kabalık sergileyen geçmişten kalma geleneksel fikirler yığınını koruyup, onu büyük bir beceriyle kendi spekülatif düşüncelerinin temeline yerleştirirler. Ancak aynı anda bu fikirlerin anlamlarını dönüştürerek, insan yaşamı ve yazgısına dair en derin ve çarpıcı düşüncelerini onların üstüne bina ederler.
Sayfa 193 - Kabalcı Yayınevi
...gerçeğin özgürce ifade edilmediği yerde elbette gerçeğin yerini temelsiz söylentiler doldurur.
Sayfa 163 - Kabalcı Yayınevi
Reklam
Aristoteles, Metafizik, 986a3 (Pythagorasçıların sayıların öğelerinin her şeyin ögeleri olduğunu ve bütün evrenin bir harmonia [uyum] ve bir sayı olduğunu kabul ettikle- rini bildirdikten sonra): (c) "Bir yanda sayı ile uyum, öte yanda da evrenin değişimleri ve kısımları ile bütün doğa düzeni arasında buldukları benzerlikleri topladılar ve
Sayfa 294Kitabı okudu
Takipçileri Pythagoras'a yaşamı süresince ve sonrasındaki yüzyıllarca hem bir dinsel lider hem de bilimsel bir deha olarak büyük hayranlık duyarlarken başkaları da vahşice saldırmıştır, ama kimse onu yok sayamamıştır. Bugün Pythagoras'ın bir yönünün öne çıkarılıp öbür yönünün arka plana itilmesinin nedeni, onun dine ve batıl inançlara bağlanmasındaki görece ilkellik ile matematik ve kozmik spekülasyonlarda sırtını akla dayamasını bağdaştırmakta zorlanmamızdır; oysa bu ikisinin birleşimi İÖ altıncı yüzyılda yalnızca olanaklı değil, doğaldı da.
Sayfa 192 - Kabalcı Yayınevi
Platon'un aşkın formlarını terk edilmesinin etik açısından çok önemli sonuçları olmuştur. Platon için adalet, cesaret, ölçülülük gibi erdemler aşkın dünyanın mutlakları arasında yer alıyordu, dolayısıyla eylemle ilgili soruların yanıtları metafizik bilgiye bağlıydı. Kişi, başkasının aşıladığı bir "kanıya" güvenip söyleneni yapmakla doğru edimde bulunabilirdi, ama bu davranışının nedeniyle ilgili hiçbir "bilgisi" olmazdı. Ahlak değişmez ilkeler üzerinde sağlamca temellendirilmeliydi, gerçekliğin bilgisine, yani yeryüzündeki erdemli davranışlarda ancak soluk biçimde yansımasını bulan erdemlerin mutlak formlarının bilgisine uzun ve zahmetli bir eğitimle erişen filozofa işte bunun için gerek vardı. Aristoteles'le birlikte bütün bunlar değişir. Ahlaksal erdem ve davranış kuralları bütünüyle olumsallık alanında yer alır. Aristoteles'in Nikomakhos'a Etik'in ilk iki kitabında en az altı defa hatırlattığı üzere, ayrım gözetmeden her konuda kesinlik aranmamalıdır ve bilgiyi değil davranışı hedefleyen ahlak incelemesinde kesinliğe yer yoktur. "Biz erdemin ne oldugunu bulmaya çalışmıyoruz. iyi insanlar olmaya çalışıyoruz" cümlesi kasıtlı olarak Platon ve Sokrates'i hedef alıyor gibidir.
Anaksimandros'un sunduğu tablo bundan çok farklıdır ve artık herhalde açıkça görülebileceği gibi çok daha ilkel bir düşünce aşamasını temsil eder. Anaksimandros'un apeiron'u boş uzay değil cisimdir, hatta yaşayan ve Tanrısal olan bir cisimdir. Bu son olgu Anaksimandros'un apeiron'a harfiyen uzamsal bir sonsuzluk atfetmediği görüşünü destekler. Daha önce gördüğümüz gibi Anaksimandros'un zihin yapısı zaten dar anlamda uzamsal sonsuzluk kavramını anlamaktan uzaktı, kaldı ki bir Yunanın Tanrısal bir varlığa uzamsal sonsuzluk atfettiğine inanmak zordur. Ksenophanes'in panteizminde Tanrısal, bütün bir küre olarak görülmüştür; Tanrısallık Aristoteles'te bile küre biçiminden kaynaklanır: Aristoteles'e göre oupavós [ouranos: gök] Tanrısaldır ve mükemmel olduğu için küreden başka bir biçim ona yaraşmaz. Nasıl ki dünya küresel evrenin merkezindeyse, Anaksimandros da bir bütün olarak evrenin Tanrısal ve küresel bir apeiron'dan doğup varlık kazandığını ve yok olup ona geri döneceğini bulanık biçimde tasarlamış olabilir. "Bulanık biçimde" diyoruz, çünkü Anaksimandros'un sistemi birçok bakımdan şaşırtıcı ölçüde akla yatkın olsa da böyle bir şeyi sorgusuz sualsiz kabul etmiş gibidir, ne de olsa Yunan zihni uzayın sonsuzluğu ya da sonluluğu düşüncesinin ne gibi sonuçlara gebe olduğunu tartışmaya daha hazır değildir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
184 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.