"Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın."
#31605051
Kitabın ismini ilk duyduğumda direkt aklıma Ümit Yaşar Oğuzcan'ın bu şiiri geldi. Toptaş hem yazdıklarıyla hem de kitaplarına
Oğuz Atay eserini daha bitirmiş bulunmaktayım. Okuduğum dördüncü kitabı. Kaldı üç kitap. Onları da en kısa zamanda okumak isterim. En kısa zaman derken bir ay diye düşünmeyin, ama bir yıl içinde olabilir. Önce elimde okunmayı bekleyen kitapları bitirmeliyim.
Gelelim, yazdıklarıyla eleştirmenler tarafından POST MODERN edebiyatçı
Oğuz Atay'ın yazdığı hiçbir kitap kendisi hayattayken ikinci baskıyı yapamaz. Zira sıradanlığı eleştirmesi, okurların zihninde yeni düşünceler yeşertme potansiyeli, mevcut düzenden beslenenlerin hoşuna gitmemiştir.
(Suç ve Ceza'nın ilk hali) altı bölümlük büyük bir roman olmuştu. Kasım ayı sonunda çoğu tamamlanmış durumdaydı. Ama tümünü yaktım onun. İçime Sinmemişti. Yeni bir biçim, yeni bir plan çelmişti aklımı, böylece tekrar en baştan başladım... Roman şiirsel bir yapıttır. Onu yazabilmek için mutlaka ruh ve zihin huzuruna ihtiyaç duyar insan...
Sabahattin Ali, 2 Nisan 1948 günü başına indirilen bir odun darbesiyle Bulgar sınırında öldürülmüştü. O da Kafka gibi, yalnızca kırk bir yaşındaydı.
Cansız bedenleri birbirlerinden çok uzakta toprağa karışsa da bu iki büyük yazarın ruhlarının sonsuzlukta rastlaşıp dost olacağını düşlemeden edemiyor insan.