Yaradan, anlaşılmak mı ister? Yoksa kendi bildiğini duymak mı?
Duydunuz mu Arnavutluk kilisesinde de artık Arnavutça dua ediliyormuş. Oysa bir süre önce patrik ‘Arnavutça yapılan duayı tanrı anlamaz’ diyordu. Ne salakça bir şey. Tanrı sanki tek dil biliyor. Saffet “İyi ama biz de Arapça dua etmiyor muyuz?” diye lafa girdi. “Demek ki Allah Türkçe de anlamıyor.”
Sayfa 240Kitabı okudu
son alıntıı ve SON.
Dua... Yıllardır duaya ihtiyacım yok, ben duasız da yaparım diyerek okumamıştım. Gerekliydi demek tabi önce farkına varabilmek...
Sayfa 495 - Sevde Süeda GÜRLESİNKitabı okudu
Reklam
İnsan demek hem duacı, hem dualı olmak anlamına gelir.
Sayfa 146 - TiyoKitabı okudu
YILBAŞINDA HAYAT BAŞKA
Ortaçağ dönemindeki Hıristiyanlık bu ikiliği çok iyi anlamıştı. Yılın büyük bir bölümü boyunca vaazlarda ağırbaşlılığı, düzeni, ölçülülüğü, kardeşliği, dürüstlüğü, Tanrı sevgisini ve cinsel terbiyeyi telkin ederken, yılbaşında toplumsal ruhun kilitlerini açıp festum fatuorum'u, Çılgınlık Şöleni'ni başlatırdı. Dört gün boyunca sanki dünya tersine dönerdi: Rahipler sunağın üzerinde zar atardı, 'Amin' demek yerine eşek gibi anırırlardı, kilisenin orta bölümünde içki içme yarışmaları düzenlerlerdi, Meryem Ana'ya Selam duası eşliğinde osururlardı, İncil'in parodisini yapan (Tavuk Götü İncili, Luka'nın Ayak Tırnağı İncili) uydurma vaazlar verirlerdi. Maşrapalarca ale içtikten sonra kutsal kitaplarım ellerinde ters tutar, bitkiler için dua eder, çan kulelerine tırmanıp oradan aşağıya işerlerdi. Eşeklerle 'evlenir', gömleklerinin önüne yün örgüsü, kocaman penisler bağlar, onları kabul eden her cinsiyetten kişiyle seks yapmaya çabalarlardı.
Sayfa 63
Çevrenize göz gezdirin, dikkatli bakın, bu ülkedeki gen mutasyonun örneklerini çok iyi göreceksiniz. Bu halkın sadece düşünceleri, ahlakı, bilgisi değişime uğramadı, görünüşü bile değişti. Demek ki bir halkın dnası bile değiştirebiliyor, o halkın yalnız bakışları, halleri, davranışları, düşünceleri değil görünüşü bile değiştirebiliyor.
Sayfa 368Kitabı okudu
"Göz görmek için değildir ki!" demişti bizim mahallenin dili dualı abilerinden biri. "Ne demek abi bu? Nasıl yani?" diye sormuştum ona. "Göz," demişti, "görmek için değildir, bakmak içindir. Göz bakar, gönül görür..." Ben gördüğüme inanırım, baktığıma değil...
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
533 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.