Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Deli değil onlar!!! Anlaşılamayanlar!
Kitabı bir arkadaşın sayfasında gördüm. İncelemesi'ni okudum ve okumaya karar verdim. İyi ki de karar vermişim. Sağolsun, pdf'ini de kendisinden rica ettim, beni kırmadı.
Gelelim kitaptakılara..
"Bakırköy Akıl Hastanesi"nde tedavi gören akıl hastaları'nın derlenip toplanmış şiirlerinden ibaret bir kitap.
Şiirleri okurken, alıntı paylaşırken defalarca dedim, yine yeniliyorum. Bu şiirleri yazan deliyse, benim aklımla sorunum var. Alıntılarda paylaştıklarım sadece bi kısım. Bazı şiirler vardı ki komple paylaşmamak için kendimi zor tuttum.
Dikkatimi çeken bi nüans; her gün 16 paket sigara içen adamın şiirleri'nin çok olması. Bir insan'ın ne kadar büyük bi yaşanmışlığı olmalı ki; hem o kadar sigara içecek, hem de şiir yazacak. Maalesef bu soruma kitapta cevap bulamadım.
(Şiir kitabı olduğu için bu yorumu spoilerden saymıyorum).
Bence, herkes'in okumalı olduğu kitap.
Keyifli okumalar....
On dokuz şair ve yazarın kaleminin dokunduğu bir şiir antolojisi. Farklı bir doku ve tat. Her konunun yer aldığı kitapta kapak ve kitap isminden anlaşıldığı üzere en çok aşk şiirleri var. Şiir severlerin çok beğeneceği bir çalışma.
*Sen yaşarken öldürdün beni
Açarken soldurdun
Neden sevdim ben seni?
Olmayanı mı oldurdun
️*Yavaş yavaş kaybolurken solarken ben
Renklisin bir gökkuşağısın sen
Yokluğunla savaşıyor yeniliyorum
Kendimi yalnızlığımla savunuyorum
104 syf.
8/10 puan verdi
Biz büyükler...
Küçük bedenleri olan ama zihinleri yetişkin insanlardan daha büyük olan çocukları anlamayacak kadar sorunlu olan bireyleriz. Bir çocuk resim çizer ve " bu ne hiçbir şey anladım" der başımızdan atarız. Oysa onun hayalle çizdiği, bizim gözümüzde karışık fotoğraflar...
Şimdiye kadar genelleme yaptım. Fakat iyi ki bu mesleği seçtim dediğim noktalardan biriside çocuklarla hayal dünyasına dalıp istediğimiz şekilde boyamalar yapıp çizimler ortaya çıkardığımız zamandır. Bazen onlar karalıyor (çiziyor) bense onları bir figüre benzetiyorum. Tıpkı Küçük Prens'te ki boa yılanı gibi. Tabi bunu yapmadan önce onlara soruyorum: "Sen ne çizdin bakalım?" Sonra anlatıyor ve onu hayata küçük dokunuşlar ile yeniliyorum. Ve sonrası yüzde kocaman bir tebessüm.
Küçük Prens büyüklere çokta güzel vurgulanmış bir kitap.
Her yaştan okunabilir tarzda. O kadar kısa ki; tadı damağımda kaldı, diyebilirim.
(Uzun versiyonu da varmış 1000 sayfa kadar bu da bilgi olsun) ☺
Keyifli okumalar dilerim...
Çerezlik 4
Korku ve hayalet öykülerine göre bir tık daha iyi. Bu da dünya çapında bilinen yazarlardan 1-2 tane öykü alınarak oluşturulmuş kitap. Yine yeniliyorum bu da çerezlik. Tüm seriye maalesef benzer yorumlar yazacağım.
Selam ahali!
Yine, yeniden aylar önce tavsiye edildiği halde hâlâ okumamış olduğum bir kitabı okudum: Superpoze!
Arkadaşım yine aylar önce okudu, beğendi ve önerdi. Hatta öyle şeyler söyledi ki okumaya korktum! Kendimi bu kitabı okumak için bir türlü hazır hissedemedim. Sonunda dedim ki, "Bu kitap okunacak. Başka çaresi yok!" Çünkü
Sanırım içimizdeki tutku yok oluyor günbegün.
Aşk da dahil olmak üzere bir sürü duygu gidiyor, yerine başarısız replikaları geliyor. Kopyanın kopyası ile uğraşıyoruz. Tutkulu bekleyişler yerini sabırsız nefeslere bırakıyor. Yazdığım ileti "gönderilemedi" hatası verince, durduk yere sinirleniyorum. Cevabı aylar sonra gelecek mektubu bir kenara bıraktım, mail beklerken bile sürekli sayfayı yeniliyorum. İlişkilerimin aşka dönmeye mecali yok, insanlarla ilişki kurmaya bile angarya gözüyle bakıyorum. Hissizleşiyor ve kelimesizleşiyorken 70 sene evvel yazılmış bir kitap alıp sarsıyor tüm ruhumu, bir ağacın altında yalınayak otururken kelimeler batıyor insanlığıma ve kaybettiklerime. Kitapların içinde yuva yapıp insanlığıma oradan devam etmeyi düşünüyorum. Duyguları başka insanların yüzlerinde değil, sırt çantamdaki kitapların sayfalarında bulacağımı tahmin ediyorum.
