Yine de en yakınındakilere güvenmeyip karşısına ilk çıkan kişiye kendini kaptıranlara benziyordu. İnsan yüreğine kök salması pek kolay olan bu olgu ahlâki, tuhaf ama gerçektir. Belki de bazılarının birlikte yaşadıkları insanlardan elde edebilecekleri hiçbir şey yoktur; onlara ruhların boşluğunu gösterdikten sonra, onlar tarafından hak edilmiş bir acımasızlıkla gizlice yargılandıklarını hissederler ama mahrum kaldıkları pohpohlanmalara karşı konulmaz bir ihtiyaç duyarak ya da kendilerinde var olmayan niteliklere sahipmiş gibi görünme arzusuyla çırpınarak, bir gün gözden düşmek pahasına da olsa tanımadıkları kişilerin saygısını veya gönlünü kazanmayı umarlar.
Düşünce hiç sonu olmayan bir şükretme halidir, başka hiçbir şey değil; yoğunluğu sinirlerin dalları yoluyla tüm bedeni ele geçirir. Kalp durabilir, ama düşünce yaşayacaktır.