Buna rağmen yüz çevirirlerse de ki: “Allah bana yeter, O’ndan başka ilah yoktur, ben yalnız O’na güvenip dayanırım; O, büyük arşın sahibidir.”
﴾ Tevbe 129 ﴿
Hayır, gerçekten ölmedi; çünkü ben yaşayamazdım ölseydi. Bunu biliyordu. Bu kadar yakınımda olduğunu bilmiyordum ama sen bir yerde var olursan yaşayabilirim ancak demiştim. Nasıl olursan ol, var olduğunu bilmek bana yeter demiştim. Bunu kavgadan çok önce söylemiştim ama çatışmamızın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini biliyordu.
Merhabalar gün geçtikçe azalacak, Yalnızlığım artacaktır.
"Dava adamı yalnız olursa,"
biz yalnızız, yalnız olacağız,
KÜR-ŞAD isyanlı kavgalar
Direnişlerimizde
Barikatlarımızda,
Bize "merhaba" desin yeter...
Salatalık acı mı? Çöpe at. Yolda böğürtlenler mi var? Yanından geç. Bunlar yeter, şöyle sormana gerek yok: "Niçin evrende böyle şeyler var?" Nasıl ki, bir marangoz veya ayakkabı tamircisi kendi dükkânında çalışırken, yerdeki talaş ve kesilmiş parçalara bakıp bunların birer hata olduğunu söylemen durumunda sana nasıl gülerse, aynı şekilde doğanın öğrencisi de bu soruyu gülerek karşılayacaktır.
Al başını dağlara çık
Avaz avaz şarkı söyle sokaklarda
Bir kibrit çak
Bütün evler yansın
Yüz bin yılın öcünü al bu şerefsiz dünyadan
Sonra kaldır kendini denize at
Biraz serinle
Sevebildiğim kadar insanım ben
On gram arsenik yeter canıma
Beni düşünme