Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kitap hakkında düşünceler
Ben,halktan yana sanatçıların çok suçlandığını,çok daha ağır çile çektiğini biliyorum.Gülünecek kadar kafasız olanların ve burnuna kadar çıkarına batmış işbirlikçilerin yönettiği ülkelerde daha neler neler olur,bunu da biliyorum.Ama yapıtlar çürütülemez,insanların düşünceleri öldürülemez.Bu türlü politikacıların sonunu da iyi biliyorum.Onlar,sanata ve sanatçıya devam etsin.
Böyledir zaten. Bizde bir dürzü, bir yetkili yere geçti mi, külü kendi önüne eşmeye başlar!
Reklam
"Kuyruk acısı tıpkı evlat acısı gibidir. İnsan evlat acısını, yılan kuyruk acısını unutamaz dünyada!.."
371 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
BU KİTAP DAHA ÇOK OKUNMALI Öncelikle bu eser okuduğum ikinci Fakir Baykurt kitabı. Yazarın çok sade, akıcı ve yalın bir dili var. Bu kitap da oldukça akıcı ve sade bir dille yazılmıştır. Kitapta karakterlerin ruhsal durumları iç monolog tekniği ile yazılmıştır. İç monolog tekniği ile yazılan yerler kitapta en sevdiğim kısımlardı. Fakir Baykurt karakterleri ruhsal portrelerini gerçekten çok iyi betimlemiştir. Kitabın bazı sayfaları sizi sıksa da geneli yukarıda da belirttiğim gibi akıcıdır. Kitabın yazım dili ile ilgili konuştuk. Şimdi kitabın konusu ve karakter incelemelerine geçelim. Kitap, para kazanmak amacıyla Anadolu'dan Almanya'ya giden bir grup işçinin yaşamını anlatır. Karakterlerin gurbette nasıl yaşadıkları Fakir Baykurt şu cümle ile açıklamıştır: Dünya aldı başını aya vardı. Biz gerilerde, acılarda kaldık. Tabanımız çamura yapışık; ne kadar çırpınsak çıkamıyoruz... Kitapta o zamanlardaki namus anlayış ile ilgili bölümler de bulacaksınız. Kitap, geleneksel aile yaşantısını da çok iyi anlatmıştır. Kitap, İbrahim Mutlu karakteri üzerinden mutluluk arayışını da konu alır. Kitap, Elif mutlu karakteri üzerinden de Anadolu kadınının çektiği sıkıntıları anlatmıştır Biz genelde Fakir Baykurt'u "yılanların öcü" ve "Eşekli Kütüphaneci" gibi eserleriyle tanısak da "Yüksek Fırınlar" isimli eserini de okumalıyız. İlk başta da dediğim gibi "BU ESER DAHA ÇOK OKUNMALI"
Yüksek Fırınlar
Yüksek FırınlarFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 2018138 okunma
Bir adamın parası çok oldu mu, aklı fikri de çok olur. Parası olmayan adamın aklı fikri çok olmuş, neye yarar?
Zulüm eden bir kez zulmünün cezasını görmedi mi, önü alınmaz!
Reklam
292 syf.
10/10 puan verdi
Yılanların Öcü; Kara Bayram'ın, Deli Haceli'nin, Cımbıldak Muhtar'ın köy içinde özel mülkiyet savaşıydı ve yılanlar insanca yaşamayı bilmeyen insanlara saldırınca köye bir yarım dirlik gelmişti. O dirlik Irazca'nın dirliğiydi. Gençliğini kocası Kara Şali'nin Yemen'den, harpten dönmesini bekleyerek yitirmiş, erken zamanda dul kalmış ve hayatı oğlu Bayram'dan, "nazik kadın idi" diye güzel andığı gelini Haçça'dan ve torunlarından ibaret olmuştu ama yine de dirlikliydi. Yılanlar da uğramıyor olmuştu artık. Yılanlar insanların peşini bırakıp birbirleriyle sevişir olmuştu. Irazca'nın dirliği iki sene sürdü ve yine bir senlik benlik kavgasında tarumar oldu. Köy romancılığı kolay bir tür değil. Hüner gerektiriyor, deneyim gerektiriyor. Bir polisiye roman yazmak için illa polis olmak lazım değilken köy draması yazmak için toprağı bilmek hatta yılanı bilmek gerekiyor. Çok şükür ki Fakir Baykurt o deneyime sahip. Kendisinin ve Irazca serisinin ikinci romanı Irazca'nın Dirliği'nde de tıpkı Yılanların Öcü'nde olduğu gibi derebeyliğin etkilerini çoktan aşmış ama devletin boyunduruğunu yenememiş insanları bu kez şehirle de tanıştırıyor. Öyle de bir final yazıyor ki boynu, boğazı düğümlenmeden okuyabilene aşk olsun. Edebiyat bir sofradır ve o sofrada bir romancının yarattığı en sıradışı karakterlerden biri olan Irazca'nın yeri tıpkı romanın finalindeki gibi dolmayacaktır.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,096 okunma
Öyle dalmış ki Yüzyıllar süren uykusuna Uyandırmazsan uyanacak değil. - Fazıl Hüsnü Dağlarca
Yılanlar, güya, toplanıp karar vermiş aralarında. Bizim kökümüzü yeryüzünden kazımadıkça içleri rahat etmeyecekmiş… Kralları Şahmaranı öldürmüşüz çünkü…
Gülünecek kadar kafasız olanların ve burnuna kadar çıkarına batmış işbirlikçilerin yönettiği ülkelerde daha neler neler olur, bunu da biliyorum.
Reklam
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.