İlginç bir yaşam öyküsü, Anthony Burgess'ınki. Yazar olmadan önce kendisine ameliyat edilemez bir tümör teşhisi konulur ve bir yıldan az bir ömür biçilir. Ölümünden sonra karısının geçimini sağlamak için on iki ayda beş buçuk roman yazar. Sonrasında teşhisin yanlış konulduğu söylenir. Ama artık o, bir yazardır. Ölümüne kadar elliden fazla kitap yazmıştır.
Kitap; sürüyle gencin, daha doğrusu sürüleştirilen toplumun, distopyatik sistem içerisine tıkıştırılıp birer "düzen koruyucu" olarak sokaklara sürülmelerini anlatır. Sanattan ve müzikten; güzelliklerden tiksinen, yani otomatikleştirilen gençler... Ağaçlar, hep aynı meyveyi versin, yere düşenler ezilsin, diyen bir sistemin özeti. Yarı kurgusal, yarı gerçekçi bir roman. Okunmalı bence.