İzmir işgalinin en trajik aktörlerinden biri, Nusret'ti. Çanakkale Savaşı'nın kahraman gemisi Nusret... İngilizlerin emriyle, İstanbul'dan İzmir'e gönderilmişti. Yunan işgal gemilerinin başına iş açmasınlar diye, nisan ayı boyunca İzmir Körfezi'ndeki mayınları temizlemişti. İngiliz donanmasını Çanakkale Boğazı'na gömen kahramanımız Nusret, Anadolu'nun işgal edilmesi için çalıştırılmıştı.
Talihsiz bir kuşağın çocuklarıydılar. Hayat onları hep mecbur bırakmıştı. Bıyıkları terlediğinden beri nerdeyse bir gün olsun gün yüzü görmemişlerdi, Çanakkale'den Trablus'a, Yemen'den Sina'ya, Balkanlardan Kafkaslar'a vuruşmadıkları coğrafya kalmamıştı.
Reklam
Çanakkale geçilmedi. Geçilemedi. İngilizler ellerinde kalan 134 bin asker, 14 bin at, 400 civarında top ve iki bin motorlu aracı tahliye etti, Gelibolu dan çekildi. Mustafa Kemal o günü şöyle özetleyecekti: "Kaçtılar ve yalnızca konserve kutusu bıraktılar!"
12 yaşındaki kız çocuğuna, Nezahat'a verildi...
70. Alay komutanı Halit Bey'in kızıydı. Henüz 8 yaşındayken annesini kaybetmişti. Kimseye bırakılmamış, bizzat babası tarafından yetiştirilmişti. Mecburen, cephelerde, siperlerde büyümüştü. Ata binmeyi, silah kullanmayı öğrenmişti. Çanakkale Savaşı'nda bile babasının yanında cephedeydi. İlk asker üniformasını 11 yaşındayken giymişti. Kuvayı milliye kalpağı takıyordu... 600 kişilik 70. Alayın sembolüydü. Yunan ordusu bile, yazışmalarında "kızlı alay" diyordu. Boyundan büyük yüreği vardı. Firar etmeye kalkışan askerlerin karşına dikiliyordu. "Ben babamın yanında ölmeye gidiyorum, siz nereye kaçıyorsunuz, çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız" diye bağırıyordu. Babasına moral veriyordu... "Hiç müteessir olma, seni de vururlarsa, yetim kalmam, bana millet bakar, ben ölürsem, zaten şehit olurum" diyordu. Türk jan Dark'ıydı. Kurtuluş Savaşı'nın ve Türk tarihinin ilk İstiklal madalyası, henüz 12 yaşındaki kız çocuğuna, Nezahat'a verildi...
Nezahat...
70. Alay komutanı Halit Bey'in kızıydı. Henüz 8 yaşındayken annesini kaybetmişti. Kimseye bırakılmamış, bizzat babası tarafından yetiştirilmişti. Mecburen, cephelerde, siperlerde büyümüştü. Ata binmeyi, silah kullanmayı öğrenmişti. Çanakkale Savaşı'nda bile babasının yanında cephedeydi. İlk asker üniformasını 11 yaşındayken giymişti. Kuvayı milliye kalpağı takıyordu... 600 kişilik 70. Alayın sembolüydü. Yunan ordusu bile, yazışmalarında "kızlı alay" diyordu. Boyundan büyük yüreği vardı. Firar etmeye kalkışan askerlerin karşına dikiliyordu. "Ben babamın yanında ölmeye gidiyorum, siz nereye kaçıyorsunuz, çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız" diye bağırıyordu. Babasına moral veriyordu... "Hiç müteessir olma, seni de vururlarsa, yetim kalmam, bana millet bakar, ben ölürsem, zaten şehit olurum" diyordu. Türk jan Dark'ıydı. Kurtuluş Savaşı'nın ve Türk tarihinin ilk İstiklal madalyası, henüz 12 yaşındaki kız çocuğuna, Nezahat'a verildi...
Sayfa 309Kitabı okudu
Çanakkale geçilmedi. Geçilemedi. İngilizler ellerinde kalan 134 bin asker, 14 bin at, 400 civarında top ve iki bin motorlu aracı tahliye etti, Gelibolu'dan çekildi. Mustafa Kemal o günü şöyle özetleyecekti: "Kaçtılar ve yalnızca konserve kutusu bıraktılar!"
Reklam
66 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.